- evvelsi gün
Kategori
🛠️
Yaşam tarzıDöküm
00:00Her göç bir hayalin peşinden gidilen büyük bir yolculuktur ve bu yolculukta şans, rastlantı değil hazırlıklı olanların karşısına çıkan bir fırsattır.
00:15Bugünkü konuğumuz da bu yolculukta karşısına çıkan fırsatları değerlendirirken, aynı zamanda kurduğu dostluklar ve güvene dayalı ortaklıklarla yolunu aydınlatmayı başarmış biri.
00:25Uzun yıllar önce başlayan, Türkiye'den Amerika'ya uzanan bu zorlu ama ilham verici serüvenle yazdığı başarı hikayesi hepimize cesaret ve umut verecek.
00:40Amerikan rüyası bu hafta yine ilham veriyor.
00:43Her göç bir hayalin peşinden gidilen büyük bir yolculuktur.
00:46Birnaz Yılmaz Günlahar'ın sunduğu Amerikan rüyasında bu hafta uluslararası girişimci Budu Hasan Bunul bizlerle.
00:53Henüz lise mezunu bir gençken, elinde sadece bir green card'ta Amerika'ya adım atan Hasan Bunul'un 29 yıllık başarılarla dolu ilham verici yolculuğunu dinliyoruz.
01:04Yeşil kart çıktı bana o zaman. Daha henüz 18 yaşındaydım o zaman.
01:08Garsonluktan iş hayatına, mutfaktan dünyaya açılan büyük bir hikaye.
01:12Daha 20 yıl önce bir tane kafe açmıştım. Çok severek böyle yemek hobim olduğu için ilk işletmem kafe üzerindeydi.
01:17Yemek yapmak benim için bir meslek değil, bir anlam diyen Hasan Bunul, aile bağlarının gücünü işine yansıtan bir girişimci.
01:30Türkiye'den kopmayan kökleri, ihracatla ülkesine katkı sağlaması onun en büyük mutluluk kaynağı.
01:36En çok da beni mutlu ederim memleketimin kazanması. Bizim bu sofa, çekyat gibi ihtiyaçlarımız Urfa'dan geliyor.
01:43Piyasadaki boşluğu görüp sistem kuran, sorunları fırsata çeviren bir vizyoner.
01:48Ya yok burada problem var, buradan uzak duralım, bu iş yapılmaz, işte sorunlu.
01:53Ben aslında fırsat olarak görüyorum. Problem olmalıyken de problem çözeyim, anlamlı bir şeyler yaratayım, üreteyim, fırsata dönüştüreyim.
01:59Eşine olan bağlılığını her fırsatta dile getiren bu duygu dolu hikaye, izleyicilere hem umut hem cesaret veriyor.
02:07Hayatınızda ne olursa olsun yani bir anlam olmalı, bir önem olmalı.
02:11Yani sebebim diyorum yani o zaman aileme gelince.
02:14Amerikan rüyası şimdi Beyaz TV'de.
02:19Bazı yolculuklar bavulla başlar, bazıları ise sadece bir kararla.
02:24Her göç bir şeylerden kaçış değilse bile aslında bir şeylere duyulan hasrettir.
02:28Bugün yanımda, yıllar önce ülkesinden ayrılmış ve Amerika'da kendi hikayesini yazmış başarılı bir iş insanı var.
02:36Bu da o Hasan Bunul'la birlikteyiz.
02:38Evet Buda Bey, hoş geldiniz.
02:40Hoş bulduk efendim, siz de hoş geldiniz.
02:42Aslında hoş geldiniz dedim ama biz size hoş gelmiş olduk.
02:45Çünkü bizi böyle güzel evinizde ağırladığınız için çok teşekkür ederim.
02:48Ne demek efendim, şeref verdiniz, her zaman bekleriz.
02:51Çok teşekkürler.
02:53Peki Buda Bey, öncelikle bir hayat hikayenizden bir başlayalım isterseniz.
02:56Amerika'ya gelişiniz nasıl bir karardı?
03:00Çok uzun yıllar oldu.
03:041994'te arkadaşlar işte Amerika'ya yeşil kart çekilişleri oluyor demişlerdi bana.
03:11O zamanlar tesadüfen işte böyle bir şey denk geldi.
03:16Başvurusunda bulunduk.
03:18Onu gönderdik.
03:19Böyle şey işte yeşil kart çıktı bana o zaman.
03:221996'da işte bütün işlemler tamam olunca geldim ben böyle Amerika'ya.
03:28Kaç yaşındaydınız o zamanlar?
03:30Daha henüz 18 yaşındaydım o zaman.
03:32Peki o kadar küçük yaşta başka bir ülkeye gelmek, hatta kıta değiştirmek sizi korkutmadı mı?
03:38Ailenizle herhangi bir problem yaşadınız mı?
03:41Sizi desteklediler mi?
03:42Nasıl bir süreçti?
03:43Tabii ki şey kendilerinin o zamanki bakış açıları işte şey Türkiye'de tabii 95'te yine ekonomik krizler vardı o zamanlar.
03:53Babam olarak şey demişti yani hani olur yani işte lisenizi bitirdiniz gidip orada eğitim yaparsınız.
03:59Belki daha farklı bir şekilde işler falan hayat şartları daha farklı olabilir demişti.
04:05Ben de tabii o zamanlar yani şey olarak da yani tam liseyi bitirmiş bir zamanda acaba burada mı üniversiteye gitsem, askerliğe mi gitsem yani Amerika gibi bir fırsatın olması da bayağı bir dinamikler farklılaştırdı.
04:19Tabii orada şey Amerika'ya gelmek daha çok mantıklı olduğunu düşünmüştüm o zamanlar.
04:26Genelde bizim memlekette herkes Avrupalara gider.
04:29Tabii Amerika birazcık çok uzak bir bölge.
04:32Alışılmamış bir bölge.
04:33Ben onu daha çok cazip gördüm.
04:37Yani hani daha böyle daha alakalı, daha böyle değişik bir yer, yeni bir kültür, yeni bir dünya.
04:47Benim yapım da o aslında.
04:48Yani zor olanı, farklı olanı kolay olmayan benim için daha çok atraktık oluyor genelde.
04:54Peki Maraş'ta doğdunuz değil mi?
04:56Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
04:57Evet şey Maraş'ın Pazarcık ilçesinin Başpınar köyündenim.
05:06Köy dediğim aslında şey bizimkiler bir obada, yaylada yaşarlardı.
05:12Daha doğduğum zamanlar orada yol yoktu, elektrik yoktu.
05:15Yani çok sade, çok doğayla iç içe.
05:19Yani daha böyle işte şey amcalar, işte büyük baba, büyük anneler.
05:26Böyle bir ortamda doğdum, büyüdüm.
05:28Daha sonra işte şey Pazarcık bölgesine taşındık böyle şey eğitim amaçlı.
05:32Peki hiç böyle küçük bir yerden Amerika gibi bir yere gelme hissi siz ne zaman, evet buradan çıkmalıyım, gitmeliyim ne zaman dediniz?
05:42Ya aslında hiç öyle bir şey yoktu.
05:44Ama şey ben çocukken, ilk okula giderken bilmiyorum hatırlar mısınız, çok eski bir polisiyet dizisi vardı.
05:52San Francisco sokakları diye.
05:55O çok ilgimi alırdı yani böyle hani o San Francisco'daki ortamlar, işte sokaklardaki hayat tarzları, bilmemişte şey ortamlar.
06:03Çok ilgimi almıştı.
06:05Keşke bir gün olsa da işte şey San Francisco'da bu sokakları görebilsem, bu yerleri görebilsem demiştim aslında.
06:12Tabii yıllar sonra nasip oldu, evet.
06:14Yani yeni bir yerde yaşamak aslında güzel bir başlangıç.
06:17Yeni bir hikaye yazmak çok güzel ama insan geride bir şeyler bırakıyor.
06:20Siz neler bıraktınız geride?
06:22Çok şey bıraktım, çocukluğumu bıraktım, her şey mi bıraktım, arkadaşlarımı bıraktım, ailemi, kültürümü, göremediklerimi, yaşayamadıklarımı.
06:32Örneğin Türkiye'de üniversiteyi okumayı çok isterdim yani Amerika yerinde.
06:36Yani hani oradaki işte çevremde görürdüm arkadaşlar giderdi işte üniversitelere falan kendi deneyimlerinden bahsederlerdi.
06:43Ne bileyim insanlarımız kendi askerlik deneyimlerinden bile bahsederdi yani.
06:46Hani hani onları daha yaşayamadıklarımı göremediklerim, arkamda bıraktığım şeylerim mutlaka.
06:52Peki buraya dil bilerek mi geldiniz?
06:56Genelde çünkü burada insanların hem çok zorlandıkları şey dil bilmeden gelmek oluyor.
07:01Sizde durum neydi?
07:02Evet ya bizde şey ben son kuşaktım sanırım şey ortaokul lise döneminde Fransızca dili daha vardı.
07:09Benden sonra artık İngilizce yeni yeni gelmeye başladı.
07:13Tabii İngilizcem yoktu yani bir hello demesini bile o zamanlar bilmiyordum tabii ki şey olarak.
07:17Ama şey çok azimli bir çocuktum yani hani kendime şey diyordum yani eğer ki ben dil olayını yani kısa sürede dön yani iyileştirmezsem yani bir şifaklık etmezsem yani belki de orada kalmama gerek yok yani geri dönebilirdim diye düşündüm o zaman.
07:35İlginç bir hikaye aslında Maraş'tan Amerika'ya uzanan bir yolculuk.
07:38Peki herkesin böyle yeni ilk iş günü vardır.
07:43Mesela benim kendi iş günümü hatırlıyorum ilk iş günümü.
07:46Ben ilk bankada mülakata girdiğimde şey demiştim ya işte paraya maaşa hiç önemli değil siz beni alın bir deneyin bir görün ben nasıl çalışıyorum.
07:56Peki siz bunu bambaşka bir yerde aslında ülkenizden uzakta hiç bilmediğiniz bir yerde yaşamış oldunuz.
08:02Hatırlıyor musunuz ilk iş gününüzü?
08:03Tabii ki tabii ki.
08:04Hatta şey iki yıl önce çocuklarımı götürdüm gösterdim halen o aile restorantı orada Boston şehrinde.
08:15Tabii şey yani 18 yaşındaki çocuk dil bilmiyor fazla deneyim sahibi değil.
08:21Restoranta hiç hayatında çalışmamış birisi olarak.
08:24Bu aile bana iş verdiler.
08:26Yani o deneyim yetersizliği veyahut işte dili bilmemekle birlikte işte benden böyle işte şey restoranta işte temizlik işlerinde.
08:34Bilmemiş de hazırlık işlerinde yardımcı olmamı istemişlerdi.
08:38Yani oradaki deneyim yani sonraki bütün hayat deneyimlerime yani baya bir şey oldu yani.
08:44Evet peki hiç acaba yapamaz mıyım galiba yapamayacağım dediğiniz zamanlar oldu mu?
08:50Kesinlikle kesinlikle kesinlikle.
08:53Ya gerçekten şey yani hani oluyor bazen işte şeyi özlüyorsunuz yani annenizi babanızı ailenizi işte arkadaşlarınızı veyahut işte bazı çok küçük şeyleri özlüyorsunuz.
09:03Ne bileyim işte bir işte arkadaşınızla oturup bir çay içmeyi tavla oynamayı yani bir sohbet bir muhabbet.
09:12Zor olabiliyor tabii ki yani ama işte zamanla bunun aslında bazen şey kendime bunu bütün yeni gelen arkadaşlarıma da söylüyorum.
09:22Ya dil belki şey altı ayda anlayabilirsiniz.
09:25Yani en iyi kötüyen problemlerinizi çözebilirsiniz.
09:28Yani eğer dili öğreniyorsanız.
09:30Ama asıl dil gerçekten yani 7-8 yıl sonra alışılıyor.
09:34O da ta ki ne zaman bir kültürün dilini yani bir yerin kültürünün medeniyetini işte alışkanlıklarını ne zaman adapte olursanız öğrenirseniz dil o zaman öğrenilmiş oluyor diye düşünüyorum.
09:49Evet haklısınız.
09:51Peki biz sizinle ilgili bir şey öğrendik.
09:53Yemek yapmayı çok seviyormuşsunuz.
09:55Bazı insanlar yemek yerken doyar bazıları yaparken doyar bazıları da mutfakta yemek yaparken bazı eksikliklerini psikolojik olarak kendini rahatlatmak ister.
10:08Sizin yemekle olan bağlantınız nedir?
10:10Bağınız nedir?
10:11Ya o şey yani hani yemek olsun ne bileyim işte caz müzik olsun ne bileyim işte farklı kültürel şeyler olsun.
10:19Yani özellikle yemek yani en pratik olanı benim için terapi gibi yani hani olur işte şey golf oynarsınız ne bileyim işte spor yaparsınız başka müzik enstrümanlar çalarsınız yani şeyleriniz olur.
10:35Benim yemek yapmak beni çok mutlu ediyor.
10:38Yani hani erdeki yani yöresel yemekler hakkında öğrenmek onu yaratmak yani sevdiğin insanlarla oturup paylaşmak beni çok çok mutlu ediyor.
10:50Terapi gibi geliyor.
10:51Ne güzel.
10:52Evet Buda Bey yemek yapmanızdan bence en çok eşiniz mutludur diye düşünüyorum.
10:56Eşinize de tanışma fırsatım oldu.
10:58Gerçekten ne kadar şanslı olduğunuzu anlamış oldum.
11:01Evet aile hayatınız nasıl?
11:03Biraz da bundan bahsedelim isterseniz.
11:04Çok teşekkür ederim.
11:06Ya aslında biz çok iyi bir ekibiz.
11:08Yani ben belki iyi bir aşçıyım diye geçiniyorum ama yani eşim de çok iyi bir bulaşıkçı.
11:13Yani o konuda yani gerçekten birimizi çok iyi komplement ediyoruz.
11:16Ama şey ortak olan tarafımız yani gerçekten daha hani o masaya oturan içerim evimize gelen insanların
11:21yani ikimizin onun çok keyifini çıkarması, yaşaması, insanlarla tanışmak, paylaşmak şey olmasının ötesinde işte çok daha anlamlı güzel ilişkiler oluşuyor.
11:35İşte ne bileyim zaman zaman işbirlikler olabiliyor.
11:37İşte aileler tanışıyor.
11:41Bunun yılların vermiş olduğu deneyimde Amerika'da gerçekten çok çok güzel işte farklı kültürlerden Amerika'nın yerlisi olsun.
11:53Yani güzel güzel dostluklar, ilişkiler oluştu.
11:55Ben ikinizi bir arada gördüğüm için söyleyebilirim gerçekten birbirinize olan sevginiz, enerjiniz hissediliyor.
12:02O aranızdaki bağı görmek yani dışarıdan bile görmek mümkün.
12:05Bu çok güzel, çok keyifli bir şey bir kere her şeyden önce bence.
12:09Şimdi eşinizi de tanıdığım çocuklarınızı da gördüm.
12:12Ya bu aile hayatı başarınızı ne kadar etkiledi sizce?
12:15Yani şey, sebebim diyorum bazen.
12:20My reason, yani İngilizcesini de söyleyeyim.
12:23Yani o gerçekten de her şey.
12:24Yani hani ne olursa olsun yani bir yere giderken, yaparken, bir şeyler oluştururken yani hiçbir şey kolay değil.
12:31Yani her şey gerçekten de yani bir sürü yani şey alın teri, gözyaşı şey yapabiliyor.
12:36Ama yani gerçekten de yani hayatınızda ne olursa olsun yani bir anlam olmalı, bir önem olmalı.
12:42Yani sebebim diyorum yani o zaman aileme gelince.
12:46Yani şey, o ailenin varlığı yani o yaşadığım tat, sıcaklık, duygular, şunlar bunlar onun için her şeyi yaparım.
12:57Yani onun için her şeyi yapmayı yani uzun zamandır yani yapıyorum yani değiyor diyorum yani şey olarak.
13:02Evet Buda Bey tabii siz bir yandan evet burada 29 yıldır yaşıyorsunuz.
13:07Çok uzun bir zaman olmuş.
13:08Aileniz burada, çocuklarınız burada doğmuş.
13:11Ama Türkiye'den hiçbir zaman kopmamışsınız.
13:13Ve çocuklarınızı da Türk kültürüne yakın yetiştirmeye çalışıyorsunuz.
13:17Nasıl gidiyor bu süreç?
13:19Ya aslında o şey çok güzel bir detay.
13:21Şimdilik aslında hani şunun çok iyi farkındayım.
13:24Yani aileme her zaman onu yasıtmaya çalıştım.
13:26Eşim de o şekilde çok iyi.
13:28Yani biz çok gururlu, mutlu da yani Türk vatandaşıyız.
13:33Türkiye'den geldik buraya.
13:34Yani ülkemizi çok seviyoruz.
13:36Kültürümüzü, her şeyi, her yanıyla özlüyoruz da çok.
13:40Ama tabii buradaki Amerika'daki o yaşam şeyine de yani hayat tarzı, iş ortamına, bürokrasisi, eğitim düzenine, sistemine de yani çok çok iyi adapte olmak lazım.
13:51Onu da şu şekilde yani hani çocuklarımıza daha iyi bir gelecek.
13:55Yani hani burada daha başarılı olabilmeleri, buradaki bütün şeylerden daha iyi yararlanabilmeleri.
13:59Yani bununla birlikte tabii bazen insan şey diye düşünebilir.
14:03Acaba yani kendi kültürümüzden kopuyor musunuz, uzaklaşıyor musunuz?
14:06Çocuklar yani şey memleket şeyi o sıcaklığı, bağlılığı kuramayacak mı diye düşünülür bazen.
14:13Ama ben aksisi ne olduğunu düşünüyorum.
14:15Yani gerçekten de biz bunu yaşarken yani tam her şeyine hakim olurken Amerika'da yani çocuklarımıza aynı zamanda da yani kim olduğumuzun, nereden geldiğimizi, kültürümüzün ne olduğunu, hatta isimleri yani şey Ozan, Eren gibi olması yani şey bizim için çok çok önemli yani.
14:31Bu kültürel değerinin yani bir parçası olduğunu.
14:34Yani onlar o konuda çok rahatlar yani arkadaşlarını kendilerini istedikleri gibi izah edebiliyorlar, gösterebiliyorlar, gurur duyuyorlar Türkiye'den geldiklerinin, Türk olduklarını.
14:46Yani o konuda şey çok şanslıyız yani ona çok özen gösteriyoruz, önem gösteriyoruz diye düşünüyorum.
14:53Peki çocuklarınızı hiç götürebildiniz mi Türkiye'ye?
14:56Kesinlikle, kesinlikle.
14:57Hatta şey geçen yaz tabi pandemi vardı birazcık bu uzun zaman gidemedik Türkiye'nin yerine başka ülkelere de filan gittik.
15:07Geçen sene Türkiye'ye gittik.
15:10İlk kez yani şey yetişkin bir şekilde çocuklarım yani şey doğduğum yeri gördüler.
15:14Nasıl tepki verdiler peki?
15:16Çok şeydi evet duygusal bir durumdu.
15:19Tabi ikisi de birden yani şey işte görüyorlar işte yani hani o işte dağ, taş, dere şey yani birazcık tabi orası gelişmiş yani yol geldi.
15:31Elektrik solar paneler üzerinde şu an var.
15:35Yani çok duygusal oldular.
15:36Baba gerçekten de sen buradan mı doğdun?
15:38Yani hiç yol yok, okul yok, bir şey yok.
15:41Yani nasıl olabildin de sen Amerika'ya gelebildin?
15:44Böyle çok acayip başarılı bir iş insanı oldun, çok mutlu, güzel bir ayrı oluşturabildin.
15:50Seninle çok gurur duyuyoruz dedim ve benim içimde oldu yani o zaman yani şey olarak.
15:54Ne güzel, ne güzel bir gurur sizin için de.
15:57Çocuklarınızın sizinle gurur duyması çok güzel bir gurur tabi ki.
16:00Tabi ki, tabi ki.
16:01Gerçekten de şey çok şanslıyız o konuda.
16:03Peki siz de böyle etrafımıza baktığımız zaman yeni bir yere yerleşmişsiniz.
16:08Sosyal çevre burada nasıl?
16:09Çünkü insanlar en çok bir de şeyden korkuyor.
16:11Yeni bir yere gideceğim.
16:13Ya kimseyi tanımazsam, kimseyle iletişim kuramazsam, bir çevrem olmazsa, buradaki çevremi bulamazsam orada diye korkuyor.
16:21Peki sizin burada çevreniz nasıl?
16:23Gerçekten, örneğim size çok güzel bir örnek anlatacağım.
16:26Bu 20 yıl önce bir tane kafe açmıştım.
16:29Çok severek böyle yemek hobim olduğu için ilk işletmem kafe üzerindeydi.
16:34Orada tabi şey işte, aksanı olan, ismi farklı olan bir şahıs bir kahve açıyor mediteriyen yemekleri üzerine.
16:41Tabi oradaki şey, iki yıl işte böyle işletmeyi yaparken bana o bölgede her yıl böyle parlayan yıldız, yani shining star diye bir tane şey ödül verirlerdi.
16:54İşte o bölgede işte ne bileyim önde gelen işte bir doktor olabilir, bir rahip olabilir, bir işte profesör olabilir.
17:03Yani topluma değer katmış, şey vermiş, önem vermiş.
17:08Birilerine her yıl bu ödül verilir.
17:10Bu ikinci yıl işletmeciliğimdeki o toplumla olan ilişkilerime işte değerler, bilmem katkılar bana o ödülü layık gördüler, verdiler.
17:19Düşünebiliyor musunuz?
17:20Ne kadar güzel.
17:20Yani hani oysa ki yani şey işte yani şey diye düşünebilirsiniz, yabancı bir ülkedesiniz, işte ırkçılık vardır, bilmem ayrımcılık vardır, kayrımcılık vardır.
17:29Yok aslında Amerika o kadar yani hani algı belki biraz yanlış, hani filmlerde görülür, bilmem şunlar böyle düşünülür.
17:36Herkes birbirini kesiyor, bilmem şudur, bilmem Amerika yanıyor.
17:39Ya yok küçük bir mahalle, yok işte şurada küçük bir fırtına oldu.
17:42Yani aslında o kadar öyle görmek lazım.
17:45Yani o ön yargı birazcık şey yani biraz tam doğru değil.
17:49Aksine insanlar gerçekten de çok şey yani yardımcı olmayı seviyorlar, paylaşmayı seviyorlar.
17:55Yani yeter ki siz yardım isteyin, yeter ki yani böyle sıcak ilişkiler, dürüst ilişkiler kurun.
18:00Yani insanlar çok açıklar.
18:01Yani kim olursa ne ol.
18:02Tabii ki fırsatlar ülkesi dedim size ama yani gerçekten de yani şey bu Türkiye'de de mevcut.
18:07Yani nereye giderseniz gidin yani iyi bir iş planınızın olması gerekiyor.
18:10Yani iyi bir ergen yapılması gerekiyor, iyi bir demografik araştırmasının yapılması gerekiyor.
18:15Verileri alıp değerlendirmek lazım.
18:17Yani gerçekten de ne problem çözüyorsunuz, ne değer üretebiliyorsunuz, ne anlamlı bir şeyler yaratabiliyorsunuz.
18:24Yani onu çok çok iyi bilmeniz lazım.
18:26Yani burada da olsanız, Türkiye'de de olsa yani gerektiren bir şey.
18:31Yani tabii ki belki Amerika'da bunun alışılmışlığı, deneyim şeyi çok büyüktür, geniştir.
18:36Yani daha iyi bir şekilde sağlam bir iş temel atabilirsiniz.
18:41Yani başarılı olmanızda yani çok çok faydası olacaktır diye düşünüyorum.
18:45Peki Buda Bey, 29 yıl dile kolay.
18:48Aslında yaşanmış çok şey var.
18:49Peki hayatınızda bir film yapacak olsanız adını ne koyardınız?
18:53Daha hazır değilim ya bu soruya.
18:55Çok yani daha çok yapacaklarım var diye düşünüyorum.
18:58Ama yani gerçekten de şey diye düşünebilirim yani, mutluluk tablosu olabilir mi?
19:05Ne güzel.
19:06Bilmiyorum.
19:07Yine ailenizi düşünerek.
19:09Tabii, tabii kesinlikle.
19:11Evet harika, mutluluk tablosu.
19:14Peki o zaman şimdi biraz iş hayatınızdan bahsedelim.
19:17Amerika'ya geldiniz, küçücük bir çocuk sayılırsınız daha 18 yaşında.
19:22Ve bir hayata atıldınız, neler yaptınız?
19:25Biraz bunlardan bahsedelim.
19:26Ya işte şey, ilk geldiğimde işte Boston Massachusetts'a yerleşmiştim.
19:31İşte dil eğitimden sonra işte eğitim kariyerimi başlattım.
19:34Daha sonra işte şey, otel sektöründe kariyerimi başlattım.
19:38Bu süreç içerisinde işte otel sponsorluk verdi daha yüksek eğitim için.
19:46Ona şey, şanslı bir şekilde sahip oldum.
19:51İşte sonra Boston'dan sonra işte 10 yıl kadar Boston'da yaşadıktan sonra San Francisco'ya transfer oldum.
20:01Bir 4 yıl kadar orada yaşadım.
20:04İşte sonra eşimle tanıştım.
20:05O da tabii Türk sarı yerden, İstanbul'dan gelme eğitim için.
20:14Biz online tanıştık böyle çok şey bir şekilde.
20:18O zamanlar çok yaygın olmayan bir durumdu.
20:21Ben San Francisco'dayken, o da Boston St. Joseph Üniversitesi'nde master'ını yapıyordu.
20:27Tabii bir yıl falan böyle uzak ilişki yaşadık, şey yaptık.
20:31Sonra beni sürükledi, ta Philadelphia'ya kadar getirdi o zaman.
20:35Peki, hem biraz eşinizden dolayı şanslısınız dedim.
20:38Hem green card çekilişi kazanıp gelmişsiniz.
20:41Böyle hayatınızda şans faktörleri biraz etkili miydi acaba?
20:46Evet ya, gerçekten de öyle düşünmüyordum ama gerçekten de şanslı şeylerim varmış.
20:50Baya böyle şey olarak düşünürseniz yani anlamlı büyük olan şanslı şeyleri.
20:53Yani ama gerçekten de yani o şanslı sahip olup yani iyi değerlendirmek de çok önemli.
21:00Yani gerçekten de önümüze çok fırsatlar çıkıyor, çok şanslılar çıkıyor, olabiliyor.
21:03Bazen hiç görmüyoruz.
21:05Veyahut anlam veremiyoruz.
21:06Veyahut işte değerini bilmiyoruz.
21:09Yani eğer ki o her çıkan fırsat...
21:12Yani örneğin şey büyük babam her zaman şey söylerdi.
21:15Bilmiyorum siz de duymuş musunuz memlekette?
21:17İşte şey derdi.
21:19İşte baba, oğul, ava gitmişler.
21:21İşte çalının arkasında işte böyle pusuda kalırlarken bir tane geyik çıkmış.
21:28Tabii oğul babasına demiş, baba vurayım mı demiş.
21:30Tabii geyik de bunu duyunca kaçmış gitmiş tabii.
21:34Babası da tutmuş oğluna bir tanesiyle vurmuş.
21:38Demiş ki yine vurucu oğlan babasına tanışmaz.
21:41Yani fırsat yakaladın, değerlendirmen lazımdı.
21:44Yani kimse danışmana gerek yoktu yani aslında öyle bir şey söylerdi.
21:49Hatta o yani acayip bir şekilde yani pazarlama şey oldu benim için arkadaşlarımla falan çalışırken, işlerimizi falan büyütürken.
21:57Fırsat buldunuz mu değerlendirin.
21:59Yani hani şey olarak yani o bir şans işi değil yani bir şey değil.
22:03O şans anlamında eğer değerlendirirseniz, bir şeye bağlarsanız, bir şeyle yan sonuçlandırırsanız yani o değerlendirirseniz.
22:10Evet ne güzel özetlediniz aslında.
22:12Şansı eğer kullanabilirseniz sonra şansı olduğunu biliyorsunuz.
22:15Tabii ki.
22:15Yoksa ziyan olarak gidiyor.
22:16Başka da her gün fırsatlar, şanslar geliyor, gidiyor yani hayatımızda doğru.
22:20Evet şimdi hayatınızdaki şanslardan bahsettik.
22:23Kullanabildiğiniz şanslardan bahsettik.
22:25Peki biraz iş hayatınıza şöyle bir göz atalım.
22:28Neler yaptınız?
22:29Nasıl geçti sizin için bu 29 yıl?
22:31Çünkü gerçekten çok küçük yaşta gelip çok güzel bir yere gelmişsiniz.
22:35Başarılar elde etmişsiniz.
22:37Biraz hikayenizi dinleyelim mi?
22:38Tabii ki.
22:39Memnuniyetle.
22:41Örneğin şu anki çalıştığım sistemin bir öncesinde bir tane çok güzel bir şey yapmıştık.
22:49İşte eşimle yine birlikte beraber yaptık.
22:52Bu Smart Meal Kit Delivery diye bir tane içerik var Amerika'da.
22:57Kutu içerisinde tarifeli her şey bütün gıdalar, ürünler doğranmış, hazırlanmış.
23:03İşte her hafta kredi kartınız proses oluyor.
23:06İşte kapınıza bir tane kutu geliyor.
23:08Kutunun içerisinde her hafta işte üç tane farklı öğün.
23:11Yani her hafta da farklı farklı olabiliyor.
23:13İşte şey, iyice yani şey beyin yorulmuş bir sistem model.
23:20İşte ürünler taze, organik, işte sezonal.
23:23İşte sağlıklı olmanız için besin değerleri yüksek.
23:27Bilmem çok güzel bir şekilde planmış bir sistem.
23:31Bu işte şey çok basit bir şekilde.
23:3315-20 dakika mutfakta tencere, tava içerisinde ailenize güzel bir yemek hazırlıyorsunuz.
23:38Böyle bir sistem geliştirmiştik.
23:41O sisteme de şey demek istedik.
23:43Yani bu süpermarketleri işte bir kutuya sıkıştırmak.
23:46Yani yine teknoloji üzerinde geliştirmiş bir sistemde.
23:50Oradaki yaptığımız, yani gerçekten de çok güzel bir başarı yakaladık.
23:54Ama gerçekten de çok yani emek istedi.
23:56Örneğin şey, onu fonlayabilmek için işte 3 milyon dolar fon aldım.
24:00Böyle ilk yatırımcı şeylerimden.
24:04O 3 milyon dolar için belki 3 bin tane kapı çaldım yani gerçekten.
24:08Tabii ki şey işte ama onun 3 yıl içerisinde onu 27 eyalete dağıttık bu sistemi.
24:15Ve bunun yani şey çıkışında da yani çok başarılı bir şekilde başka bir rakibe devrettik.
24:21Yani iyi bir satış değerinde.
24:25Şimdi onun deneyimi tabii benim için çok çok şey oldu.
24:28Yani hani işte bir işi büyütebilmek, hacim şeyine geçirebilmek işte onun gerektiren insan kaynaklarıydı.
24:36İşte teknoloji ihtiyaçlarıydı.
24:39İşte bilmem pazarlamasıydı.
24:41İşte piyasalar, bilmem işte maliyetler, işte kurallar, lojistik işte bilmem bir sürü şeyleri var.
24:48Yani girişimcilikte yani şey olmanız lazım.
24:50Yani hani bir en azında 50 şapkayı giymelisiniz.
24:55Yani işte bilmem işte pazarlamacı şapkası, bilmem ürün üretme şapkası, bilmem işte ne bileyim işte işte personel, insan kaynakları, işte teknoloji şapkasını giyiyorsunuz.
25:09Yani böyle bir sürü şeyleri yapmak zorundasınız yani.
25:12Çünkü başka da mümkün değil yani.
25:14Bir şey başaramazsınız, oluşturamazsınız.
25:16Çünkü her şeyi kendiniz çözmeniz lazım.
25:18İmkine başta bir sistem oluşturabilirsiniz.
25:20Yani öyle bir güzel deneyim olmuştu.
25:22Ve onun gerçekten de şey olarak yani bir gün bir telefon geldi.
25:27Telefonda 92 yaşında bir tane yaşlı amca arıyor bu Florida'dan.
25:33Ve bana şey diyor, sen bu fikirle çok iyi yapmışsın ki mi geldin diyor.
25:37Yani şey işte 92 yaşındayım.
25:40Araba kullanamıyorum, evimde çıkamıyorum.
25:42Benim oğlum senin programa kaydetmiş.
25:45Her hafta bana taze ürünler geliyor.
25:48Sayende ilk kez yeniden taze yiyecekler yemeye başladım diyor.
25:53Ve bu benim için çok anlamlı bir şey oldu.
25:55Yani orada şey yani aslında hani anlamlı bir şeyler yaratmak demek diyorum ya.
26:00İşte anlamlı bir şeyler yaratmak böyle bir şeyler.
26:02Yani hani bir şeyler yaratıyorsunuz başkası gerçekten yani bir para değerinin ötesinden bir değer alabiliyor.
26:10Bunu yaratabilmek bence çok güzel bir şey olmuştu.
26:12Burada çok güzel yani bir şey deneyimine sahip oldum.
26:15Yani hani bir fikri alıp hayata geçirip ve onu büyütmek.
26:21Yani başkalarına ulaştırabilmek 27 eyalet demek yani devası bir yük yani 3 yıl içerisinde.
26:26O güzel bir deneyim sahip olmuştu.
26:29Onunla birlikte işte şey fikri içeriği işte devrettikten sonra işte başka imkanlar fırsatlar çıktı.
26:36İşte danışmanlık yaptığım şeyler oldu inovasyonla ilgili.
26:42İşte ne bileyim yatırım yaptığım yeni yaratıcı, üretici fikirler oldu.
26:48Ve çoğuları başarılı da oldu sonraki zamanlarda.
26:52İşte en son işte şey bu benim bir önceki meal kit delivery sistemin üzerinde çalışırken elimizde işte şu hani bahsetmiştim ya her milimetre karesinde parmak izlerimiz var.
27:08O evimizi işte çocuklarımız biraz büyüdü işte şey eğitim şeyleri ihtiyaçlarından dolayı başka bir semte taşınmak zorunda kaldık.
27:15O evi de işte şey işte dedik satmayalım işte kiraya verelim yani bir ek gelir olsun falan şu bu.
27:21Onunla birlikte başka bir iki tane mülkiyet daha almıştık o zamanlar.
27:26Bunları o süreç içerisinde kire verdiğimiz o mülkiyet bir süre sonra kiracılar kira ödememeye başladılar.
27:33Böyle çok acayip bir şekilde.
27:35İşte bilmem benim zamanım yok uğraşacak zamanım yok işte çıkarma bilmem avukattır şudur budur maliyetler.
27:42Satmak istedim emlakçı koydu piyasaya fakat içeriği kimseye götüremedi kapılar kilitliydi bırakmadılar içeriye işte binayı mahvetmişlerdi örneğin.
27:54Yani bir buçuk yıl sonra ben bunlar artık zamanım olduktan sonra avukat tuttum yani bu işte şey kiracıları çıkardım problemin kiracıları.
28:05Orada benim asıl anladığım şu oldu ya baktığım yan komşumda aynı problem yani Florida'ya taşımış kiraya vermişim.
28:12Mülkiyet'ini böyle çok şey zarar çekmiş.
28:17Baktım başka arkadaşlarda da böyle problemler var.
28:20Ya dedim bu büyük bir problem ama benim için iyi bir problem.
28:24Hani bunu fırsata dönüştürebilirim diye yani o zaman böyle bir şey oldu.
28:28İşte evrene dedim ya aslında böyle bu yani kira sektörü çok bozuk bilmem işte mülkiyet şeyi çok aslında anlamlı karlı bir iş garantili bir iş.
28:36Ama yani bunun inovasyonla veyahut işte yeni bir içerikle bir formülle değiştirilebilir yani iyileştirilebilir diye düşündük.
28:44İşte o zaman tutuk şey işte bizim bu birkaç kendi bireysel evlerimizi işte şey kendimiz temizledik dayadık döşedik.
28:52İki yıl geçmedi bu içeriği yaklaşık işte şey 800 mülkiyetlere çıkardık.
28:59Yani çok devası bir şekilde büyüttük.
29:01Yani o zaman da tabii çevremde çok iyi olduğu için yani şeyler çabuk duyuluyor.
29:05Yani böyle network konusunda çok çok iyiyim.
29:07O şeyle birlikte işte bu şeyi tespit ettik işte yeni neslin hani bu işte Y Generation, Z Generation'ın artık günümüzün tüketicileri olduğunu yani yani ortada.
29:27Fakat bunlar yani hani geleneksel sistemlerde işte yaşamayı planlamıyorlar.
29:32Örneğin 40 yaşına kadar evlenmek istemiyor.
29:34Ne bileyim işte ev satın almak istemiyor.
29:39Çünkü dinamikler çok farklı.
29:41Artık fiziki bir ofise gitmek zorunda değilsiniz.
29:44Yani düşünsenize internetin olduğu bir yerde herhangi bir yerde çalışabiliyorsunuz.
29:48İş bulabiliyorsunuz.
29:50E şimdi bu dinamikler böyle değişince yani hani niye 12 ay bir kontrat imzalayasınız, bir yer kiralayasınız?
29:57Yani onun dayaması, döşemesi işte akaryakıt bilmem aidatları.
30:01Yani anlamsız geliyor.
30:02Oysa ki ne güzel hayat.
30:04Yani düşünsenize bir ay Roma'dasınız, iki ay İstanbul'dasınız, bir ay San Francisco'dasınız.
30:09Hiçbir yere kontrat imzalamıyorsunuz.
30:12Çantanızda geliyorsunuz, giriyorsunuz, çıkıyorsunuz.
30:14Her şey dayalı, döşeli, internetin, masası, bilmem şu yu bu yu.
30:19Yani çalışma şeylerinize müsait bir ortam olduğunu düşünün.
30:22Şu an üzerinde durduğum uğraşın yani hani fırsatın ne olduğunu tam işte elerken işte bu bizim ev yönetim sistemleriyle bilmem şu bu aslında piyasada yani çok büyük bir açıklığın olduğunu hissettim, gördüm.
30:34İşte geleneksel tarzdaki işte ev kiralama, ev satın alma modelleri yeni büyüyen jenerasyona uymadığını.
30:43İşte diğer alternatifin örneğin bir otel modelinin olduğunu düşünün.
30:47Otellerin yani şey işte işletme maliyetlerinin çok yüksek oldukları için bütçe sıcak olmadığını yani bütçe için avantajlı olmadığını görünce.
30:59Tabi buradaki o ortadaki eksikliği fark ettik.
31:03Onunla ilgili işte çok güzel bir başarılı sistem üzerinde çalışıyoruz.
31:07İşte altıncı yılımız bu.
31:09İşte yaklaşık dört eyaletteyiz.
31:11İşte bunun tabi ki modelini yaparken baya baya bir gerektiren şeyleri vardı.
31:18Onları oldukça güzel şekilde iyileştirdik.
31:20Çok gururluyum, çok mutluyum.
31:22Her ay Türkiye'ye geliyorum örneğin ben.
31:24İşte global merkezimiz Türkiye'de.
31:27Bakınız yani yıllar sonra memlekete dönüş yaptım yani iş olarak.
31:31İşte müşteri hizmetler olsun, işte bilmem teknoloji ekip olsun, pazarlama, bilmem işte insan kaynakları, muhasebe.
31:38Bütün bu işlemlerimiz hep Türkiye'de yapılıyor.
31:42Yani Türkiye'deki, bütün Amerika'daki sistemimize destek çıkıyoruz.
31:45İşletmesini şey sağlıyoruz.
31:48Ve bununla ilgili hatta Türkiye'den yani güzel seviyede yani kaliteli yatırımcılar da aldık.
31:54Bu şey için, mülkiyetleri satın alıp işte bizim sisteme dahil etmek için.
31:58Aslında bu geliştirdiğiniz sistemle maliyet düşürmeyi sağladığınız için insanların cebinden çıkacak parayı da azaltmış olduğunuz.
32:07Bravo. Kesinlikle, kesinlikle. Yani düşünün işte şey, yani biz otel satın alıyoruz diyelim yatırımcılarla birlikte.
32:13Bir tane otel satın alıyoruz.
32:15Yani düşünün işte teknoloji uyguluyorsunuz, global merkezleştiriyorsunuz.
32:20Yani geleneksel bir otelde yani 7-24 rezervasyon masanın olması gerekiyor değil mi?
32:24Bizim sistemimizde şey, o masayı kaldırıyoruz.
32:29Yani işte bilmem işte insan kaynaklarıydı, bilmem teknolojiydi, bilmem işte satış pazarlama departmanıydı, bilmem işte birçok departmanları ortadan kaldırıyorsunuz ve bunu Türkiye'de merkezleştiriyorsunuz.
32:44Amerika'daki en büyük maliyetlerden bir tanesi insan kaynakları, işçilik çok pahalı bildiğiniz gibi ve de kaliteyi çok çok etkiliyor yani şey olarak Amerika'da.
32:56Yani şimdi düşünün bu maliyetleri normal geleneksel bir otelin maliyetlerinin %75 oranında maliyetleri düşürürseniz,
33:04yani bu jenerasyona etkili şekilde hitap ederseniz teknolojinin uygulamanın üzerinde yani yeni bir formülü yaratıyorsunuz yani bir inovasyon için.
33:19Aslında Türkiye'de bir laf var kötü komşu ev sahibi yapar diye.
33:22Siz de böyle kötü kiracılarınız sayesinde aslında yeni bir fikir doğurmuşsunuz.
33:27Kesinlikle.
33:27Ve bütün inovasyonlar aslında ihtiyaçtan doğar sanırım.
33:30Dolayısıyla sizin yaşadığınız bu kötü tecrübe size çok güzel bir fikir oluşturmuş ve çok güzel bir yol açmış.
33:38Eminim projenizin önümüzdeki yıllar içerisinde gelişimi de çok güzel olacaktır.
33:43Zaten belli bir seviyeye getirmişsiniz.
33:45Evet kesinlikle yani şey hani işte genelinde herkes işte ya yok burada problem var, buradan uzak duralım, bu iş yapılmaz, işte sorunlu.
33:53Ben aslında fırsat olarak görüyorum hani bir girişimci olarak yani hani aslında problem yani problem olmalı ki de problem çözeyim, anlamlı bir şeyler yaratayım, üreteyim, fırsata dönüştüreyim.
34:04Ne güzel özetlediniz.
34:05Aslında insanlar böyle önlerine çıkan problemlerde hemen cayıp başka bir tarafa yönelebiliyorlar ama çok güzel bir şey söylediniz.
34:12Problemler sizi bunları çözmeye ve yeni şeyler üretmeye itiyor.
34:16Kesinlikle yani problemler aslında fırsatla dolu, şeyle dolu, eğer ki yani iyi bir yaklaşımla, iyi bir planla, iyi bir formülle, inovasyonla yaklaşırsanız.
34:28Evet peki bu bahsettiğiniz sistemde daha çok böyle minimal yaşamı öngörüyorsunuz aslında, oluşturmaya çalışıyorsunuz.
34:37Ve bu minimal yaşamda hem kullanıcılara daha uygun fiyatlarda kiralamalar sağlıyor.
34:43Hem kostları, maliyetleri aşağıya çekiyor.
34:48Dolayısıyla aslında oldukça efektif bir sistem gibi gözüküyor.
34:52Peki nasıl görüyorsunuz bu sistemin ilerisini nasıl görüyorsunuz?
34:56Bu iş planı, önümüzdeki iş planında neler var?
34:58Evet kesinlikle yani şey yani düşünün bir tane otel yani 40 odalı bir otel satın alıyoruz yatırımcılarla birlikte.
35:07Ve bu otel işte her odanın işte banyosu var, işte yaşam alanı var.
35:11İşte yaklaşık 25, 30, 40 metrekare gibi olabiliyor bu yerler.
35:17Yani düşünün çok şey yani smart design yani çok zekice tasarlıyorsunuz, şey yapıyorsunuz.
35:23Yani ne bileyim işte geleneksel yatak değil de işte daha çok böyle katlanabilinen işte bir teknolojiyle geliştirmiş bir yatak sistemi.
35:31Orada işte minimal şekilde bir mutfağın olması.
35:34Ne bileyim işte çalışabilmen için bir masanın olduğu.
35:38Ne bileyim işte yoga yapmak için işte biraz eksersiz yapmak için bir alanınızın olması.
35:44Güvenli olması, temiz olması.
35:47Ne bileyim işte şey olması.
35:51Yani gerçekten de bütün probleminiz çözüyor yani bir birey olarak yani isteğiniz odur.
35:55Yani şimdi bununla birlikte yani gerçekten de çok devası bir fırsat olarak görüyoruz yani bunu.
36:02Yani düşünün yoksa başka da o aldığımız 40 odalı motelin anlamı ne biliyor musunuz, değer ne biliyor musunuz?
36:07Zarar yapan bir mülkiyet.
36:10Yani düşünün yani çok ideal bir sokaktasınız, bir semtesiniz.
36:14Başka mülkiyetler 15, 20, 30 milyon dolarken işte bu mülkiyetin değeri 2 milyon dolar.
36:19Düşünebiliyor musunuz?
36:21Yani çünkü onlar da yani motel olarak işletecek olursa, 40 odalda olsa 7-24 rezervasyon masasının açık olması gerekiyor.
36:29Ve o insan kaynaklarıydı, pazarlama departmanıydı, şuydu buydu yani onların hepsini yapmak zorunda, vermek zorunda.
36:35Ama o da para yapmıyor, zarar yapıyor o zaman.
36:37Şimdi bizim modelde olursa o maliyetleri %75 düşürdüğümüz için az önce de dediğim gibi yani aslında o mülkiyeti yani 2 milyon dolar değil de 4 milyonu çıkarabilir miyiz mi?
36:48Yeni bir formülle, yeni bir iş mantığıyla.
36:52Yani bizim yaptığımız o aslında yani şey olarak yani hani yani benim fazla ekleyebileceğim bir değer yok.
36:59Belki 15, 20, 30 milyon dolarlık olan yani iyi işleyen bir iş modeli, bir iş ofisi veyahut işte bir bina varsa.
37:06Yani aslında buradaki şey yani depresyonda olan bir yeri alıp yeniden tasarlayıp yeniden bir içeriğe sunabilmek, formüllenmek ve burada çıkarılan performans yüksekliğinden yani yeni bir değer çıkarmak yani.
37:20Çok güzel.
37:22Evet başarılarınızın devamını diliyoruz tabii.
37:24Peki bu küçük minimal yerlere bir hayat sığdırıyoruz aslında.
37:28Tabii.
37:28Ve bunlar yeterli oluyor değil mi?
37:31Ama insanoğlu olarak hep daha fazlasını istiyoruz, belki daha çoğunu istiyoruz.
37:35Ama bu minimal yaşamlara da, yaşamlarla da mutlu olabiliyoruz aslında.
37:41Tabii ki.
37:42Tabii ki.
37:42Ya işte bak şey aslında bazen şey dediniz ya işte ne bileyim işte o büyük yer mi istiyoruz her zaman?
37:49Büyük mutfak mı istiyoruz her zaman?
37:52Bazen işte onun diğer karşıtı şey diyorsunuz.
37:55Ya yok ben bu mutfağı burada istemiyorum.
37:57Ya gidip bir yıl Paris'te yaşasam işte şey faslı güzel mutfaklardan yemekler yasam.
38:02Orada işte iyi bir faslı komünite var.
38:05Ne bileyim işte çok güzel sanat galerileri var.
38:08Ne güzel işte şey aktiviteler var, sosyal alanlar var.
38:13Ne bileyim işte işte fasınçuk köyünde çok orijinal bir şekilde halen krosonlar yapılıyormuş.
38:21Yani düşünün ya o da bir büyüklük, o da bir zenginlik.
38:25Yani işte demek istediğim yani hani o tüketicinin damak tadının değişmesi aslında başka şeylerde, daha farklı yerlerde yani büyük yaşam, büyük deneyim şeyleri aslında o dediğiniz büyük alanı daha çok rahat şekilde doldurabiliyor yani.
38:41Evet, peki size bu minimal yaşam fikrine, bu fikri size ne getirdi acaba?
38:47Bunun bir çıkış noktası var mı?
38:51Ya düşünün işte Amerika'da yani gerçekten de yani şey işte böyle performansı çok düşük olan mülkiyetleri alıyorsunuz.
38:59Yani bunlar zarar eden mülkiyetler.
39:01Yani aslında bizim yarattığımız sistemde gerçekten de bütün paydaşlara değer çıkarıyoruz.
39:05Yani para kaybeden birisinin artık para kaybetmemesinin gerektiğini öngörüyoruz.
39:10Yani o problemi çözüyoruz yani düşünün.
39:13Ve şey yani çok anlamlı bir şekilde yani orayı düşük fiyata birileri er orada yani gelip gezip görmek istiyorsa, kalmak istiyorsa, yaşamak istiyorsa, iki günde olsa, iki yılda olsa yani bütçe frenli yani bir yer yaratıyorsunuz.
39:29Yani güzel anlamlı bir yaşam alanı yaratıyorsunuz.
39:31Ve az önce de dediğim gibi yani hani performansı düşüklüğünden yani mülkiyetin değeri çok düşük olduğundan yatırımcı için büyük bir fırsat çıkarmış oluyoruz ortama.
39:41Yani düşünün oraya alıyorsunuz bizimle birlikte yatırım yapıyorsunuz o mülkiyete.
39:46Ve o mülkiyetin değeri artık iki değil, dört, altı, sekiz olmuş yani o eklenen performansla birlikte.
39:52Aslında bu da herkes kazanıyor.
39:53Yani en çok da beni mutlu eden memleketimin kazanması.
39:56Düşününsenize bizim bu sofa, çekyat gibi ihtiyaçlarımız Urfa'dan geliyor.
40:03Yani düşünün Urfa'dan geliyor.
40:04Beni çok mutlu ediyor yani böyle şey olarak.
40:07Yani ne bileyim işte mermer ihtiyacımız, işte bilmem işte yer ihtiyaçlarımız, işte bilmem aksesuarlar.
40:14Bunların hepsi Türkiye'den geliyor.
40:15Yani işte Türkiye'deki iş istihdamı sağlıyoruz.
40:19Yani herkes kendi evinde işte köpeğini yürütürken, alışverişini yaparken müşteriliğin şey yapıyor, problemlerini çözüyorlar uygulama üzerinde.
40:27Evet başarılarınızdan, iş hayatınızdan bahsettik.
40:31Konuşmamızın başından beri bahsettiğimiz gizlide bir kahramanımız var.
40:35Evet eşinizle ben küçük bir sohbet ederken sizi birazcık dinlendireceğim.
40:39Kesinlikle kesinlikle yani gerçekten de yani iş ortam yani aynı zamanda en iyi hayat dostum arkadaşım.
40:46Bunu da yaparak birkaç şeyler paylaşmasını çok isterim.
40:52Evet Buda Bey'le olan sohbetimize devam edeceğiz.
40:55Ama şimdi yanımızda sohbetimizde sıkça adını geçirdiğimiz Evren Hanım var.
41:00Evren Hanım Buda Bey'in arkasındaki gizli kahraman.
41:03Şimdi birazcık onunla sohbet edeceğiz.
41:05Evet hoş geldiniz sizde.
41:06Teşekkür ediyorum, hoş bulduk sağ olun.
41:07Peki eşinizle ilgili sizden ufak tefek diyorlar alalım.
41:11Nasıl geçiyor? Uzun yıllardır birliktesiniz.
41:14Onun için neler söyleyebilirsiniz?
41:17Gerçekten herkes bana şanslı olduğumu söylüyor.
41:20Ama bence ikimiz de şanslıyız birbirimizi bulduğumuz için.
41:22Güzel bir denge kurduğumuzu düşünüyorum.
41:25Onu tanıdığım yıllar tanımadığım yıllardan daha uzun olduğu için
41:28birçok şeyi artık konuşmadan da anlaşabildiğimizi düşünüyorum.
41:32Buda gerçekten çok içi dışı bir insan yani dürüst bir insan.
41:37Gerçekten ilk başta ilgim çeken de o olmuştu konuşması olsun, tavrı olsun.
41:42Herhalde konuşup da gönlünü almadığı insan azdır diye düşünüyorum.
41:45Peki böyle üç kelimeyle özetleyeyim deseniz.
41:49Ne söylersiniz Buda Bey için?
41:50Gerçekten çok merhametli, şakacı, dürüst, dört olacak ama bir de komik birisi.
41:59Üç buçuk olsun.
42:00Üç buçuk olsun peki.
42:02O da sizden çok güzel bahsetti.
42:04Aslında siz hem aile hayatını hem iş hayatını birlikte yürütüyorsunuz.
42:07Bu çok kolay bir şey değil.
42:09Sizin için süreç nasıl geçiyor peki?
42:11Açıkçası ilk yıllar daha zorluydu.
42:13Çünkü o zaman çocuklarımız biraz daha ufaktı.
42:16Şimdi bizim iki oğlan bir kız, oğullar 16, 14, kız da 9 yaşında.
42:22Tabii onlar ufak çocukken, bebekken her şey daha da kontrolü zordu.
42:25Genelde hep bendeydi çocuk işleri.
42:27Gerek okulları olsun, okul sonrası aktiviteleri olsun.
42:32O yıllarda ona birazcık daha o yönden destek oldum.
42:35Daha sonra çocuklar biraz daha büyüyünce iş yönden de destek olmaya başladım.
42:39Ön muhasebe olsun, işte kağıt ya da müşteri, bu tür konularda reklamcılık olsun falan.
42:45Elimden geleni yapmaya çalıştım.
42:47Daha önce benim iş geçmişim şeyden geliyor, cooperative work'den geliyor.
42:51Ama daha sonra biz aile şirketi kurmaya karar verdiğimiz zaman güvendim, riske aldık, büyük bir riske aldık.
42:59Özellikle ufak çocuklarımız olmasına rağmen büyük bir riske aldık.
43:02Çok da iyi karar almışız gibime geliyor.
43:05Şu anda onu gösteriyor gidişat, evet.
43:07Evet, çok da güzel, iş hayatı da çok güzel gidiyor birlikte.
43:10Aile hayatınız da öyle.
43:11Çok da güzel bir yerdesiniz doğa içinde.
43:14Evet.
43:14Peki, Türkiye'den ayrılıp geleli sizde çok uzun zaman oldu değil mi?
43:192004'ten beri, evet.
43:20Evet, yaklaşık 21 yıldır buradasınız.
43:23Peki burada nasıl geçiyor, sosyal hayatınız nasıl?
43:26İş dışında sosyal hayatım, maalesef her şey yine çocuklara bağlanıyor.
43:30Kendi bireğini ilk başta kaybetmiş gibi oluyorsun.
43:33Fakat daha sonra işte çocuklar büyüdükçe, kendini biraz daha buldukça,
43:36işin de verdiği benim zamanımın biraz daha rahat olmasından dolayı,
43:43sanıyorum bu son yıllarda özellikle kendimi daha çok buldum sosyal olarak.
43:46Arkadaşlar olsun, işte aktiviteler olsun, hiç öğrenmediğim, şu an 46 yaşındayım, hiç öğrenmediğim şeylere heveslenmeye başladım.
43:53Pickleball öğreniyorum.
43:54Onun dışında çocuklarla iddialara giriyoruz.
43:57Mesela topları juggling yapmayı falan öğrenmeye çalışıyoruz.
44:00Değişik şeyler var hayatımda, resim yapmaya çalışıyorum.
44:06Aslında çocuklarla birlikte de bir şeyler öğreniyoruz değil mi?
44:08Onlarla büyüdük gibi.
44:09Evet, benim de bir kızım var şimdi 11 yaşında ve yeni jenerasyondan bir şeyler öğrendikçe insan çok mutlu oluyor sanki.
44:16Bizim çocukluğumuzdan bambaşkalar ve hepsinin ayrı bir şeyi vardı, bölümleri vardı hayatımızda.
44:22Yani gerçekten onlar bize günlük şeyler öğretiyorlar.
44:25Özellikle en küçüğümüz otistik olduğu için o apayrı bir dünya.
44:30Ve konuşması da geriden takip ediyor 9 yaşın olmasına rağmen.
44:33O zaten bize en çok hayatta farklı bir açıdan bakmayı öğreten kişi olduğunu düşünüyorum.
44:39Rozimiz.
44:39Evet, Buda Bey'in başarısında tabii sizi gördükten ve tanıdıktan sonra şunu söyleyebilirim ki bu kadar güçlü, bu kadar her şeye yetişebilen, bu kadar harika bir kadının olmasının etkisi tabii ki fark ediliyor.
44:51Teşekkür ederim.
44:52Ben teşekkür ederim.
44:53Peki son olarak bir şey sorayım.
44:55Tabii ki.
44:55Amerika'da mutlu musun ya da Türkiye'de neleri özledin?
44:59Açıkçası Amerika'da mutluyum.
45:01Gerçekten ailem burada, çocuklar burada doğdular.
45:04Ama Türkiye'nin yeri kalbimizde tabii ki bambaşka.
45:06Yemekler olsun, insanların sıcaklığı olsun, o insanların hoş sohbetinden bir restorana bile gitseniz sanki evlerinde sizi ağırlıyorlarmış gibi olan sıcaklık yakınlıklarını burada maalesef bulamıyoruz.
45:19Onu çok özlüyorum.
45:20Ama burada da mutlu muyum?
45:22Evet çok mutluyum.
45:23Çok teşekkür ediyorum Evra.
45:24Ben teşekkür ederim.
45:25Programa gerçekten renk kattın.
45:27Böyle güzel renkli renkli de geldin.
45:29Teşekkür ederim.
45:29Senin gibi güçlü, akıllı, başarılı bir kadını tanımaktan da ayrıca mutlu oldun.
45:34Harikasın.
45:34Teşekkür ederim.
45:35Ama senin güzelliğin gerçekten.
45:36Ben teşekkür ederim.
45:37Evet şimdi kısa bir reklam arasından sonra Buda Bey'le tohbetimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.
45:46Evet Buda Bey eşinizle sizin hakkınızda çok güzel şeyler konuştuk.
45:51Sizinle alakalı gerçekten harika şeyler söyledi.
45:54Bu mutluluğunuzu gördükçe başarınızın kaçınılmaz olduğunu anlayabiliyorum.
45:58Peki siz neler söylemek istersiniz son olarak toparlamak gerekirse?
46:03Çok teşekkür ederim.
46:04Gerçekten de sizin bu programınızda bir parçası olmak beni çok mutlu etti.
46:09Onur verici.
46:10Genel olarak şey demek isterim.
46:12Bilmiyorum bunları konuşurken birazcık benim kendi mazilerime de gittim.
46:16Sayenizde o kadar yoğunluktan falan bazen çok şeyleri unutmuş olabiliyoruz.
46:21Zaman aşamına da girmiş olabiliyor.
46:22Yani şey olarak eğer ki Amerika gibi bir ülkeye yelken açmanız gerekiyorsa
46:29yani geçici de olsa mutlaka yapın diye düşünürüm.
46:36Yani bir şey olarak yani benden sonraki işte buraya ilticacı olarak gelecek
46:42veya yerleşecek, iş yapabilecek, yatırım yapabilecek.
46:45Kim olursanız olun yani şey olarak yani açık olun.
46:48Yani bir hayat güzel çok müthiş bir hayat deneyimi sahibi olacaksınız kesinlikle.
46:53Farklı kültürlere mutlak açık olun.
46:56Tanımaya, öğrenmeye şans verin.
46:58Başka mutfaklara, kuzinlere.
47:00Sınırlı kalmayın.
47:02Başta da benim de zorluk çektiğim bir şeydi.
47:05Ama zamanla aşıldığında gerçekten de şey dünya çok küçükmüş.
47:09İnsanlık her yerde bir.
47:11Yani farklı bir şey yok.
47:13Yani asıl olan, net olan, temiz olan, dürüst olmak, güzel olmak, etkili olmak
47:21gerisi hepsi çok basit, kolay hayatta geçiyor yani bence diye düşünüyorum.
47:26Çok teşekkür ederim.
47:27Programımıza renk kattınız eşinizle birlikte.
47:30Çok sağ olun.
47:31Hikayenizden öğrenecek çok şeyimiz vardı.
47:33Kahramanmaraş'tan başlayan ve Amerika'ya uzanan hikayenizi dinledik.
47:37Çok teşekkür ediyoruz tekrar programımıza konuk olduğunuz için.
47:41Büyük bir sevdi, büyük bir keyifti.
47:42Çok teşekkür ederim.
47:43Amerika rüyası programının bugünlük sonuna geldik.
47:46Bir sonraki bölümde yepyeni hikayelerle görüşmek üzere.
47:50Hoşçakalın.
Önerilen
46:39
|
Sıradaki
40:44
49:06
1:32:47
1:05
7:05
13:01
41:21
1:47:12
1:04:52
1:30:12
1:17:02
1:20:59
1:06:53
1:13:35
1:26:31
1:27:23
1:32:40
45:58
45:32
1:14:59
1:34:27
1:33:27