Kıbrıs'ta Türklerin uğradığı katliamları ve zulmü durdurmak amacıyla düzenlenen Kıbrıs Barış Harekatı'nın üzerinden 51 yıl geçti. Harekatın yaşayan kahramanlarından Kıbrıs Gazisi Mahmut Emirmahmutoğlu, Rumlar tarafından 200 mermi ile vurulan ve bir askerin şehit düştüğü askeri ambulans, bir kilise bahçesindeki panoya çizilen Enosis haritası ve benzeri olayları fotoğraf çekerek adeta tarihe not düştü.
00:0120 Temmuz günü savaşın harekete ilk birinci günü akşam üzeri bu yaralı taşırken Rumlar tarafından ateş alan ve yüzlerce mermi olan ve içinde Tevfik Uğur ismini Sıhıya Erimin şehit olduğu şeydir, ambulansıdır.
00:20Sonra saat 9'da bir hücum bot geldi. İşte gemi numaralarını Ç-104, Ç-101 vesaire gibi anons ederek ileri çıkmaması adam. Bunlar Rumlar'ın beklediği yerden değildi.
00:31Rumlar çok daha değişik yerlerden bekliyorlardı. Mesela 40 mil plajı denilen bir plaj vardı, Lapta Karava arasında ve orayı isteseniz 150 tane gemi de, çıkartma gemisini de yanaştırabilirsiniz.
00:43İnsanı orada bekliyor, yahut ona benzer yerlerden bekliyorlar. Bu çıktığımız ve daracık, küçücük bir plaj.
00:52Hatta çıktığım sırada da şey vardı, plajda güneşlenen bir sürü yabancı turist vardı. Onlar da şaşırdılar, enternet ettik böyle.
01:00İlk şey 9'da başladı çıkartma. 3 gemi yanaşabiliyordu, 20 metre aralıklarla falan.
01:07Ve onlar dönerken şey yapıyorlar. Şimdi bunların da bir tanesi ateş almış olsa yukarıdan, yani o çıkartma bölgesi, ben havaya uçar, o gemileri havaya uçtuğu zaman da çıkartma mümkün değildi.
01:19Ama Allah yardım etti. Yani hem bizim şeyimizin başarısı, uçaklarımızın ordunun başarısı ve Allah'a şansımızla bunun da ilanı.
01:30Çünkü atılan şeyinden çoğu, ben gözlerimle gördüm, çoğu bilhassa havanlar ve mermilerin o iki arasındaki, gemi arasındaki boşlukları geliyordu.
01:45Arkaya geliyor, öne gidiyor ama bir tanesi de gelip Allah'tan şeye isabet etmedi. Yani gemilerden bir tanesi de isabet etmedi yoksa faciaydı yani şey.
01:53Akşam üzeri benim ambulanslarımdan birisi delik deşik edildi. O akşam, birinci gün akşamı. Hatta şimdi resmi göstereceğim burada şey var.
02:03Bu, onun içerisinde Tevfik Uğur diye bir elim şehit oldu. Allah rahmet eylesin.
02:08Efendim, bu aslında uluslararası anlaşmalara aykırı bir şey. Sağlıkçılara ateş edilmez.
02:17Ve bu Rumların yaptığı vahşeti de gösteriyor. Yani bizim ambulanslara ve sağlıkçılara hepsini ateş ettiler.
02:22Ve onların hepsini fotoğrafladım. Duruyor.
02:28Gitti bir evden Rum evlerine gitmiş. Rumlar terk etmişti zaten.
02:31Girne'yi bırakmışlardı. Bir tek sivil yoktu. Bir tek yani görmüşler şeyi. Hepsi kaçmışlardı ilk gün.
02:38Şeyler daha uzaklara yani emniyetli bölgeleri güya. Hatta kahvaltıları hazır olan evler gördüm ben.
02:48Kahvaltıları yapmadan çıkmışlar. Kimse otomobillerini bırakanlar var. Bir sürü şey var.
02:56Çünkü tek araba binip kaçmışlar. Gitmişler.
02:588 Ağustos'ta ara bir hareket daha yapıldı. Ona kimsenin çoğunun haberi bile yoktur.
03:058 Ağustos'un Lapta Karava dediğimiz şu anda adı Lapta. Karavan da galiba Alsancak ismi.
03:11O aradaki ovayı ve şeyi aldık 8 Ağustos'ta. Biraz daha genişledi.
03:18Sonra bu Cenevredeki anlaşmalar, konuşmalar, müzakereler falan netice vermeyince
03:2414 Ağustos'ta yine ikinci harekat başladı. Gildiğiniz zaman nerede bir villa, nerede lüks bir şey varsa Rumlar'da.
03:33Ama eğer bir köpeğin dahi yaşamayacağı bir şey varsa, bilgi orada Türk yaşıyordu.
03:42Hatta benden yaşlı şeyler, ben ağladım. Çok ağladım.
03:46Benden yaşlı insanlar benim elime öpmeye çalıştılar.
03:50Yani hakikaten şu anda da ağlıyorum yani.
03:52Ciddi söylüyorum yani çok.
03:53Yani böyle elime sarıldılar.
03:57Yalnız ben de değil, yalnız ben de değilim.
03:58Yani oradaki gördükleri bütün askerler, bütün subaylar yani şeyler.
04:02Çünkü zulm, çok büyük zulm çekmişler.
04:05Hatta şöyle de söyleyeyim.
04:07İkinci hareketten sonra, bittikten sonra Makusa'ya yakın yerlerde toplu mezarlar bulundu.
04:15Ve bununla kaçarken bunlar, bunlar işte Murat Ağa, Atlılar, bir daha var.
04:19Efendim orada toplu mezarlar bulundu. Çoluk, çocuk demeden öldürmüşler kaçarken.
04:25Yani bunları görünce dayanmak mümkün değil.
04:28Hatta Rumlar bir şey yapıyor, bekledim de gelmedin diye bir de şarkı vardı.
04:33Efendim ara ara onu çalarlarmış.
04:36Şeyden, yani şey dedim, hani tabii şeyin, başbakanın, cumhurbaşkanı dediği gibi bir gece ansız gelebiliriz diye.
04:46E biz de bir gece ansız geldik, beklediğimde gelmedin de olmadı yani.
04:50Beklediler ama çok beklediler.
04:51Yıllarca beklediler.
04:53Türkler yıllarca beklediler.
04:55Ama sonuç güzel oldu.
04:56Bazı fotoğraflar çektim ki, ünik fotoğraflar.
04:59Yani bir daha ne, hiç dünyada hiçbir, yani Türkiye'de o güne kadar hiçbir medyada aslında şurada burada yer almamış fotoğraflar.
05:07Zaman geçti.
05:10Bundan dört sene ve benim gönderdiğim mektublara eşim sağ olsun saklamış.
05:16Ve onu gönderdiğim mektublara da ben sakladım.
05:19Efendim, zaman içerisinde bunlar aşırı derece kıymetli şeyler oldular.
05:22Ve benim Ağustos 25'e kadar olan 7-8 sene mektubu vardı.
05:28Temiz böyle şeyle, yani özel şeylerle basılmış.
05:33Bunlar, yani bugün şöyle söyleyeyim.
05:37Amerika'da olsa tanesi bir üç, beş yüz bin dolara gider.
05:40Amerika malı olsa.
05:41Bizde filan tespit bilmediği için.
05:44O kadar böyle bin dolar falan bayit etmez.
05:46Önce dedim bunları vereyim.
05:48Uluviye'ye teslim ettim.
05:49Müzeye versin, güvenli kuvvetleri kuvvetlisinde.
05:52Kıbrıs'tan yetinim, mesela polis şapkası, Rum polis şapkası, madenci şapkası, bakır madeni çok başvurdu Kıbrıs'ın.
06:01Yani ocak kısmı bizde, maden kısmı orada.
06:05Orada bir kaskı, mermiler falan derken onları hediye ettim.
06:09Sonra tank mermilerini, top mermilerini hediye ettim.
06:13Gönderdim buradan Türkiye'den.
06:14Sonra baktım, şey değil, mandalyamı verdim, şeyi verdim, fotoğrafları verdim, Berat'ımı verdim.
06:25Semih Sancar rahmetli, Semih Sancar tarafından imzalanmış, verilmiş o ilk çıkanlara.
06:31Onu verdim, hediye ettim.
06:32Şu anda hepsi güvenlik kuvvetleri müzesindedir.
06:35Hatta bir tane de şey vardı bunların içerisinde.
06:38Eşime yazdığım bir mektup.
06:39Bu dünya savaş tarihinde ki ilk ve tek örnektir.
06:44Savaş sahasından gönderilen mektup.
06:48İlk ve tek mektuptur.
06:49O zaman Yeni Asır gazetesinde bir muhabir gizlice giriyor şeyin içerisine.
06:54Söyleyin.
06:54Askerler arasından çıkıyor şeye, yürüyerek şoseye bakıyor ki bütün şeyler girin etrafına doğru gidiyor ama bir birlik var ki yerinde duruyor.
07:11Şaşırıyor niye bunlar gitmiyor diye geliyorlar.
