İsrail, Madleen gemisini uluslararası sularda durdurdu. Bu hamle sonrası İsrail'e uluslararası baskı artar mı? Bir yardım gemisine bile müdahalede bulunan bir devlet aklını nasıl değerlendirmeliyiz? İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırımcı tutumu, uluslararası ilişkilerde İsrail’in yalnızlaşmasına sebep olabilir mi? Bu durum bölgedeki dinamikleri nasıl değiştirir? Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih Fuat Tuncer CNN TÜRK’te değerlendirdi.
Kategori
🗞
HaberlerDöküm
00:00Şimdi uluslararası sularda seyreden bir yardım gemisine müdahale etmek sadece hukuk kitaplarına değil aslında insanlık tarihine de bir kara leke sürmek demek ki Madlin gemisi işte Filistinli çocuklara gidecek ilaçları, yaşlara gidecek işte birkaç kilo unu ama her şeyden önce umut taşıyan bir gemiydi ki İsrail bu gemiyi durdurarak aslında bir halkın son umutlarını da hedef aldı demek yanlış olmayacaktır.
00:28Bu eylem Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin 87. maddesi uyarınca açıkça seyri sefer özgürlüğünün ihlalidir ki Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı da buna dikkat çekti.
00:40Yine 4. Cenevre Sözleşmesi'nin 33. maddesinde açıkça yasaklanan kolektif cezalandırma niteliği de taşıyor ki bu bir geminin değil aslında tüm Filistin'in ve Gazze'de yaşayan tüm insanlığın bir anlamda cezalandırılması demek ki bu eylem ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Filistin'e yönelik insani yardımların serbestçe ulaştırılmasını öngören
01:10özellikle 2009 yılında alınmış olan 1860 sayılı bir karar var ki bu kararda şunu söylüyor Gazze'ye insani yardımın engelsiz erişimi gereklidir.
01:21Yine 2016 yılında ki bunlar 7 Ekim'den çok çok önce 2334 sayılı bir karar var bu kararda İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki hukuk dışı uygulamalarını ki buna münasır ekonomik bölgesi de sahili de denizi de dahil ediyoruz tüm hukuk dışı uygulamalarını geçersiz saydığını belirtiyor.
01:43Yani özetle İsrail'in bu müdahalesi sadece uluslararası hukuku değil bu kararları yok sayan bir meydan okumadır.
01:52Dolayısıyla uluslararası baskı hem hukuki hem ahlaki düzlemde de artmalıdır.
01:57Peki İsrail'in Gazze'ye yönelik soykırımcı tutumu uluslararası ilişkilerde İsrail'in yalnızlaşmasına sebep olabilir mi?
02:05Yani bu durum bölgedeki dinamikleri nasıl etkiler değiştirir?
02:09Bu durum bölgedeki dinamikleri zaten uzun süredir değiştirmeye başladığını görüyoruz.
02:17Özellikle Avrupa'daki duruşun çoktan değiştiğini ve belli başlı Avrupa ülkelerinin Filistin'i tanıma kararı aldığını biliyoruz ki
02:25Gazze'de aylarca süren kuşatma, bombalarla yıkılan hastaneler, yardım konvoylarının vurulması ve çocukların su bulamadan can vermesi ki
02:35hatırlarsanız yeni doğan ünitelerinin bombalandığına şahit oldu ki bunlar artık sadece bir çatışma veya savaş değil
02:43bir halkı yani Filistin'i yok etme amacı güden sistematik bir yıkımdı.
02:48Ve bu 1948 tarihli soykırımın yasaklanması ve cezalandırılması sözleşmesi uyarınca açıkça soykırım niteliği taşıyan bir durum ki
02:59bu benim Fatih Fuat Tuncer olarak bir değerlendirmem değil Fulya Hanım ki zaten 2024'te Uluslararası Adalet Divanı
03:07biliyorsunuz ihtiyati tedbir kararları verdi ve şunu söyledi.
03:11İsrail'in bu eylemleri soykırım tehlikesi oluşturma yönünde kuvvetli emareler bulundurmaktadır ve bırakın işimizi yapalım,
03:20araştıralım dedi.
03:21Ancak İsrail'in Gazze ablukası sona ermediği için böyle bir durum olmadı.
03:26Şimdi İsrail'in yalnızlaşması artık kaçanılmaz hale geldi ki işte birçok ülkenin bir söylemini giderek sertleştirdiğini gördük
03:37ve daha önce ABD Başkanı Donald Trump'ın özellikle birinci döneminde başlattığı İbrahim Antlaşmalarının da giderek etkisini yitirdiğini
03:47özellikle Suudi Arabistan gibi körfez ülkelerinin İsrail'le poz vermekten korktuğunu görüyoruz.
03:53Yani bugün Netanyahu yönetiminin elini sıkıp poz verebilecek bölgede tek bir ülke yok, tek bir devlet yok.
04:00Bu da İsrail'in aslında yalnızlaştığının çok ciddi bir örneği ki bu yalnızlaşma sadece diplomatik değil.