Oynatıcıya atlaAna içeriğe atlaAltbilgiye atla
  • 01.06.2025

Kategori

🗞
Haberler
Döküm
00:00Müzik
00:00Aydın sohbetlerinden mutlu akşamlar.
00:25Türkiye'nin bağımsız ekranlarına Meltem TV'ye hoş geldiniz.
00:29Bugün yine Aydın sohbetlerinde hem toplumun kanayan yaralarına dokunmaya çalışacağız.
00:35Aynı zamanda da sıcak gündemden dolayı kendine çok yer bulamayan konulara çok değerli bir konukla parmak basacağız.
00:43Kim var konuğum?
00:44Çok çok değerli, yıllardır tanıdığım, bazı insanları tanımaktan mutlu olursunuz ya ayrıca şanslı hissedersiniz.
00:51Prof. Dr. Tayfun Uzbay hocam bizimle.
00:54Hocam hoş geldiniz.
00:55Hoş bulduk. Ben de seni tanımaktan çok mutluyum.
00:57Sizden bunları duymak çok çok değerli.
01:00Hocam şimdi bazen konukları çağırırsınız ve konuklarla konuşursunuz bir alan üzerine.
01:06Bazen konukların hayatı bile, kendi yaşanmışlığı bile başlı başına bir hikayedir.
01:13Ben açıkçası bu tarz hikayelerine rağmen bir yerde doğru durabilen insanlara çok daha önemsiyorum.
01:18Yani bakıyoruz bugün birçok konuda bir söylemde bulunan insan baktığımız zaman onun tutarlılığında yaşayamıyor.
01:28Bence bu yönden de sizi tanıyan insanlar bu konuda sizi farklı bir yere koyuyorlar ki davranışsal nörobilim.
01:35Yani aslında birçok şapka var da hani program öncesinde de konuştuk.
01:37Acaba hangi şapka üzerinden?
01:39Akademik yoğunlaştığım hani bilimsel çalışmalarımın yoğunlaştığı alan orası.
01:43Hocam konularımıza geçmeden önce bugün Dr. Erdal Atabey'in de ölüm yıl dönümü.
01:51İzninizle onunla ilgili de bir şeyler söylemek isterim.
01:55Cumhuriyet Gazetesi yazarı, tıp doktoru, sadece tıp doktoru değil örgütlenmenin doktoru, umudun doktoru Erdal Atabey bir yıl önce 94 yaşında aramızdan ayrıldı.
02:09Beni ekranlara ikna eden kişidir.
02:11Ekranlara çıkmamı sağlayan kişidir.
02:13Ki bugün biz adını koyalımın uzantısı olarak Aydın Sohbetleri'ne artık ayrı program yapıyoruz.
02:18Aslında Aydın Sohbetleri neden ve nasıl programıyla başlamıştı Cumhuriyet TV'de.
02:22O yüzden de onun bende emeği çok çok fazladır ve şunu söylemek gerekiyor.
02:28Gerçekten genç bir zihinle, gençleri tehdit görmeden onların önünü açtı.
02:33Onları her zaman motive etti.
02:34Onların her zaman yanında olduğu sadece benim değil.
02:37Yani göz temasıyla bile inandığını gösterdi.
02:40Umudu gösterdi.
02:41Üretebileceğimizi gösterdi.
02:43O yüzden de Erdal Hoca'yı bir kez de buradan anmak istiyorum.
02:47Onu tanıyanlar onun nasıl bir ulu çınar olduğunu, bilgi olduğunu bilir.
02:52Onun meşalesi bizim elimizde.
02:54Biz de ondan öğrendiklerimizi, onun kadar olmasa da elimizden geldiğince anlatmaya, aktarmaya, üretmeye devam edeceğiz diyelim.
03:05Erdal Hoca, ben de rahmetle anıyorum kendisini.
03:11Çok değerli bir hem hekim, hem yazar, hem bir toplum uzmanı olan bir kişiydi.
03:21Sağlık konusunun ticarileşmesi yerine sağlığın herkese eşit şekilde gitmesi.
03:29Dediğin gibi gençlere çok önem veren, gençlerin önünü açan ve meslek örgütü içinde de kendi meslek örgütü içinde de meslek siyasetiyle ilgilenen ve buraya önemli katkılar sunan çok değerli bir aydındır.
03:44Ben de rahmetli anıyorum kendisini.
03:46Hocam, insana değer verme ya da insana değerli hissettirme ustası diyordum ben ona.
03:50Çünkü mesela bizim gazetemizdeyken 5 kat olduğunu düşünün.
03:54Bu 5 katın en üst katının yönetime doğru yükseldiğini düşünün.
03:57Yani 5. kat yönetim, 4. kat yazı işleri.
03:59Hocam zemin kattaydı odası.
04:01Evet.
04:02Güvenlikle ayrı sohbet ederdi, öğrencilerle ayrı sohbet ederdi, stajyerlerle ayrı sohbet ederdi.
04:06Ve şöyleydi, yani siz de bir sohbet ederdi.
04:09Hocam bildikçe dinlemek zorlaşır ya bir şeyleri anlatmak istersiniz.
04:12Ben bu kadar bilgili olup da bu kadar iyi dinleyen ve dinledikten sonra da aradan haftalar geçtikten sonra yeniden karşılığında geldiğinizde o arada dinlediğini düşünmüş, takip etmiş, bunu yansıtan çok az insan tanıdı.
04:27Ama işte Erdal Hoca kolay olunmuyor.
04:29Evet.
04:29O yüzden Erdal'a tabii koluyor, o yüzden sen onu anıyorsun, o yüzden birçok takipçisi oluyor, izleyicisi oluyor.
04:37Şeydi hocam, şöyleydi hani işte YouTube üzerinden bir dönüşüm süreciydi ve
04:42bir gün beni böyle bir asansörde yakaladı.
04:46Dedi ki, kanal dedi benden dedi YouTube programı yapmak istiyor.
04:49Bir şart sundum, sadece Çağdaş Bayraktar'la yaparım dedi.
04:52Dedim hocam benim için onurdur.
04:54Ve sonra hocam şöyle bir şey oldu, konu başlıkları seçiyoruz, sonra konuşuyorduk.
04:58Sonra sırf benim yayınlarda daha böyle hazır cevap olmam, daha bunu kavramam açısından programa başlayacağımız vakit benle konu konuşmayı bıraktı.
05:09Ve öyle bir noktaya geldi ki yayına girmemize iki dakika, üç dakika kala artık bana konu başladı söylemeye başladı.
05:15Evet.
05:15Biz tamamen doğaçlama, neden, nasıl üzerinden, sosyoloji, felsefe konuştuk.
05:21Hem bugüne bir programın denk gelmesi hem de sizin varlığınızla çok çok benim içinden çok anlamlı oldu.
05:28Birbirini çağrıştıran isimler vardır ya, çünkü ben sizde de onu görüyorum.
05:31Böyle karşımda sizi gördüğümde inanılmaz bir sakinlik var.
05:34Ama ben yaşadıklarınızı biliyorum.
05:36İzleyenler şu an belki de bir akademisyen görüyorlar baktığımız zaman.
05:39Ama aslında o akademisyenin de başka bir boyutu var.
05:42Onu da altını çizmek istiyorum.
05:45Çünkü okumayanlar varsa, Viktor Frankl'ın çok değerli bir kitabı vardır.
05:50İnsanın anlam arayışı, o Nazi kamplarında yaşadığı, belki ailesini kaybetmişti bildiğim kadarıyla.
05:55Ve ona karşın umudunu değil tutması.
05:57Hem kızını hem eşini kamplarda kaybetti.
06:01Kendisi de en çetin kamplardan biri olan Auschwitz kampında dört yıl kaldı.
06:06Ve her dört kişiden üçünün öldüğü, sadece birinin hayatta kaldığı bir kampta hayatta kalmayı başardı.
06:13Ve yazdıkları...
06:14Ve bütün bunları gayet güzel bir şekilde kaleme aldı.
06:20Kısa bir kitaptır.
06:21Çok kalın bir kitap değil.
06:22Ama çok vurucudur.
06:23İnsanın anlam arayışı.
06:23Çok vurucu bir kitaptır.
06:25Ve birçok insan için başvurucu kitabıdır.
06:29Benim de kendi cezaevi sürecimde, beni de kendime getiren, silkeleyen bir kitaptır.
06:37Şimdi hocam, izleyenler, bir akademik profil var karşıda.
06:42Benim de cezaevi günlerim dediği zaman nasıl yani oluyor?
06:48Şimdi hocam, oraya ben gelmek istiyorum.
06:49Çünkü bunu şuna bağlayacaktım.
06:51İnsanın anlam arayışını, mesela ben bir yabancı bir kitap okuduğumda hep şunu söylerim.
06:55Bir de Türkiye'ye bunun karşılığı bir kitap olsa da, o dokularla beraber daha farklı belki ne hissedebiliriz?
07:02Ya da neyle eşleyebiliriz?
07:04Daha iyi anlamamızı sağlar diye.
07:06Sizin hani öğrenilmiş çaresizlik kitabınız olsun, bu süreciniz olsun.
07:09Ben de çok şey yapmış, yani yerli Frankl...
07:13Yani o öğrenilmiş çaresizlikte de ben canlı örnek olarak kendi şeyimi koydum.
07:19Yani kendi yaşadığım bir süreci ortaya koymaya çalıştım ki onu biraz kısaltarak, özetleyerek ortaya koymaya çalıştım.
07:30Benzer bir süreçti yani o süreçti.
07:31İşte hocam, şimdi oraya isterseniz kaseti biraz geri saralım.
07:34Evet.
07:34Böyle bir akademisyen ne oldu da, ne yaptı da tırnak içinde?
07:41Bir tırnak içinde yine aha takıldı ve cezaevi süreci yaşadı.
07:45Şimdi bu daha detaylı ele alınacak bir konu aslında.
07:51Bunu da çok detaylı yazmak istiyorum.
07:53Öncelikle yani bu soruyu bana yönelttin, ben de cevap vereceğim ama ben bir şeyin altını çizmek istiyorum.
07:59Tamam ben bir 9 ay kadar cezaevi sürecim oldu, laboratuvarım kapatıldı, ayrılmak zorunda kaldım, emekli olmak zorunda kaldım.
08:10Başka bir yol buldum, işte İstanbul'a geldim, İstanbul'da başka bir üniversiteye girdim, Üsküdar Üniversitesi'ne geçtim.
08:18Oradaki laboratuvarı burada kurdum, devam ediyorum ama ben hiçbir zaman mağdurum demedim.
08:25Ve mağdur şeyine girmek istemiyorum hiçbir şekilde.
08:29Mağdur olduğunu da kendinizi de ikna etmediniz herhalde.
08:31Şimdi şöyle yani mağduriyet dediğiniz zaman, ben mağdurum dediğiniz zaman ya da bir noktada bir zayıflık ortaya koyuyorsunuz aslında.
08:42Şimdi hayat size çok değişik şeyler getirir, değişik engeller getirir.
08:47Herkesin başına değişik şeyler gelebilir.
08:50Benim başıma da bu geldi.
08:51Hocam onu biraz açarsak şimdi şu an yeni...
08:53Açacağım, açacağım. Dedin ya ne oldu da böyle bir şey oldu?
08:57Galiba ben işte icat çıkardım öncelikle.
09:00Yani çocukluğumdan beri hayalimdi.
09:05Ben bir beyin sinir cerrahi olmak istiyordum ama olamadım, önemli değil.
09:10Daha farklı bir yoldan gittim.
09:13Beyini etkileyebilecek önemli hastalıklara ilaç geliştirmek gibi bir hayalim vardı.
09:20Bu hayal ile çalıştım.
09:21Hayal de sıra dışı bu arada.
09:23Yani ben çok küçükken bu şeyi koydum, bu hedefi koymuştum.
09:27Daha ilkokulda bir akademisyen olmayı, araştırma yapmayı hedef olarak kendime koymuştum.
09:33O dönemlerde mesela ben ilkokulda olduğum 1968 işte 1969 civarı bir Christian Barnard'ın Güney Afrikalı cerrah kalp nakli yaptığı bir dönemdi.
09:45Ayrıca Neil Armstrong'un ayağı ayak bastığı dönemdi.
09:49O dönemde biz çocuklar olarak şeyi hayal ediyorduk.
09:53İleride astronot olmayı, aya gitmeyi.
09:56Ben de işte Barnard madem kalp nakli yapmış ben de beyin nakli yapabilirim gibi bir hayalle kendimi motive ediyordum.
10:05Daha sonra baktım beyin cerrahı olamayacağım.
10:09Bu sefer ilaç alanına girince esacılık fakültesini bitirdim ve şeyi güncelledim.
10:14Hedefi güncelledim.
10:16Yeni rota oluşturdu yani.
10:17Ben burada baktım şizofreni önemli bir hastalık.
10:19Şizofreniye bir ilaç geliştirme hedefim vardı.
10:23Adım adım yürüdüm oraya acele etmeden.
10:25Ben epeyce işte makaleler yayınladım, çalışmalar yaptım, kongrelere gittim.
10:30Yurt dışında çalıştım hem Amerika'da hem İtalya'da.
10:34Oralarda çok şey öğrendim.
10:35Geldim bu tarafta laboratuvarı kurdum ve bir gün bir şey yakaladık biz.
10:43Askeri boyutunuz hocam?
10:44Askerim o zaman GATA'dayım.
10:46Gülhan Askeriz Akademisi'nde tıbbi farmakoloji ana bilim dağında çalışıyordum.
10:51Harp okulundan mı girdiniz?
10:52Hayır hayır ben sivilden geçtim.
10:55Yani fakülte yüksekokullar askeri öğrenci komutanlığı usulü vardı eskiden.
10:59Yani sivillerden isteyenler ilan üzerine orduya müracaat ediyordu.
11:05Onlar seçerek alıyordu.
11:07Ben öyle bir yol izledim.
11:09Gülhanede de uzun yıllar hizmet ettim.
11:11Ben aralıksız 29 yıl Gülhanede kaldım.
11:14Bunun bir buçuk yılı aşağı yukarı bir Amerika ve İtalya ayrı kaldığım bir dönemdir.
11:19Hep kesintisiz olarak Gülhanede çalıştım.
11:23Laboratuvar çalışmaları yaptım.
11:24Makaleler yayınladım.
11:26Ve sıra dışı bir şey bulduk.
11:29Biz bugüne kadar söylenen, şizofreni ile ilgili söylenen ilaçların etki düzeninden çok farklı bir yol veya yolak üzerinden başka bir alternatif ortaya koyduk.
11:45Ya monoaminler var hani konuyu çok şeye boğmak istemiyorum ama bunlar işte dopamin, serotonin, noradrenalin mesela en çok bilinenleri.
11:54Nöropsikiyatrik ilaçlara bakarsam mesela eczane raflarında bu ilaçların %90'ı ya noradrenalin ya serotonin ya da işte dopamin ya ikisi ya üçü birlikte bunlar üzerinden etki eden ilaçlardır.
12:07Ben poliaminler üzerinden bir yeni yol tarif etmeye çalıştım.
12:13Bunu da bir gözlemime dayandırdım.
12:15Gülhanede yaptığımız deneylerde ilginç bir şekilde Agmatin denilen bir maddenin şizofreniyi modellediğini gördük.
12:22Bunu bloke edebilecek moleküllerin neler olabileceğini düşünüp o dönemde ben patent almaya başvurdum.
12:30Ve çok hızlı bir şekilde patent aldık buna ve TÜBİTAK projesiydi bu o sırada ben...
12:37Yıl kaç?
12:381999, 98, 99 veya 2000 işte oralar.
12:47Daha sonra bu konu gelişti.
12:52Bir takım makaleler yayınladık ve buradan bir ilaç geliştirilebilir mi acaba?
12:58Bir işte milli ilaç olabilir mi?
13:00Bu yola bloke edebilecek üç molekül tespit ettik.
13:03Onların patentini almıştık.
13:05Ancak moleküllerdi hocam onlar?
13:06Bunları söylemesi zor.
13:08Uzun isimler şimdi.
13:10Bunlar Agmatin'in işte metabolit Agmatin'in oluşumunu ketleyen,
13:17orada enzimi, Agmatin'i oluşturan bir enzim sistemi var.
13:22O enzimi bloke eden üç tane molekül.
13:25Bunlar tarımda kullanılıyor ve tütün bitkisinin iyi yetişmesi için falan kullanılıyor.
13:31Böyle enteresan şeyler var orada.
13:33Hikaye uzun hani program sınırlı bir süreye sahip çok da boğmak istemiyorum.
13:37Ama burada özü şu, bu üç molekül ilaç olarak işe yarar mı yaramaz mı?
13:44Bunun için ne yapmamız lazımdı?
13:46Deney hayvanlarında şizofreniyi modelleyip önce bu üç molekülün oradaki şizofreniyi geçirip geçirmediğini görmemiz gerekiyordu.
13:55Onu geçirdiğini görürsek eğer ondan sonra faz çalışmalarına geçebilirdik.
14:03Ve bu aşağı yukarı 25 milyar dolarlık bir pazardı.
14:07Ve mesela Türkiye kendi ilacını yapabilirdi.
14:11Bunun örnekleri var Tayvan'da.
14:13Mesela Sarkozyn diye bir ilacı Tayvan yaptı.
14:16Dışarıdan ilaç almadan kendi ilacını kullanıyordu.
14:19Ama bu yolu açan adamların başına da gelmeyen şey kalmadı tabii.
14:24Bu ayrı bir konu.
14:25Ben baktığım zaman belki de önemli bir şeye dokunmuş olabilirim orada.
14:30Emin değilim bundan ama belki ne bileyim fincancı katırlarını mı rahatsız ettik.
14:35O tarafı var işin ama ben hiçbir zaman şunu da mazeret olarak getirmedim.
14:42Bir toplantıda geçenlerde konuştum da bir öğrencim dedi ki hocam dedi yani dış güçler hep engel oluyorlar falan.
14:50Ben bu lafa da çok bozuluyorum.
14:52Neden biliyor musun?
14:53Yani bu bir mazeret lafı aslında dış güçler lafı.
14:56Ya Danimarka, Hollanda'ya, Hollanda Amerika'ya, Çin Amerika'ya, Almanya, Fransa'ya bunların hepsi birbirine dış güç değil mi kardeşim?
15:06Dünyada bir rekabet ortamı var.
15:08Neden onlar etkilenmiyorlar da dış güçlerden kendi işlerini gayet güzel yapıyorlar?
15:14Biz neden yapamıyoruz?
15:15Belki onları yönetenler daha millidir.
15:16Valla şimdi bizim kültürümüzde başarıyı kıskanmak diye bir şey var.
15:23Biz acıyı paylaşmayı çok seviyoruz.
15:26Acıya büyüteş tutmayı çok seviyoruz.
15:27Ve ben konuşmamın başında sana dedim ya mağdurum demekten hoşlanmıyorum.
15:32Çünkü bizim memlekette mağdur edebiyatı çok fazla ve bu benim canımı çok fazla sıkıyor.
15:38Evet ben hiç sizden öyle bir şey hatırlamıyorum.
15:39Bu bir mazedet gibi devamlı böyle bir ortaya atılıyor.
15:43E tamam yani ben bir yere kadar getirdim.
15:47Başarılı olabilir miydim?
15:49Olabilirdim.
15:50Ama tam o sırada İzmir casusluk davası diye bir davadan aklımın ucundan bile geçmeyecek bir şekilde hayretler içinde kalarak kendimi iki gün içinde bir cezaevinde buldum.
16:01Dokuz ay orada kaldım çıktım.
16:03Suçsuzluğum anlaşılana kadar iki yıl geçti mahkemelerde.
16:07Onun arkasından işte bu yargıtayda onay süreçleri vesaireler falan filan bir zaman aldı.
16:14Bu arada tabii bana sizin sevenleriniz sevmeyenleriniz oluyor.
16:19Başka davalar da açılmıştı.
16:21O davalarla da epeyce uğraştım.
16:23Ama bakın bunlarla uğraşırken ben laboratuvarda çalışmaya devam ettim.
16:28Hocam hangi evrede tam olarak hangi evredeydiniz?
16:30Bak şimdi geçenlerde hangi evredeydiniz içeri alındığınızda?
16:33Patenti almıştım, TÜBİTAK'la anlaşmıştım.
16:38Bir de ben üstümdeki şeyi devlete devretmek istedim.
16:43Yani tamamen TÜBİTAK'a bıraktım.
16:46Ve Amerika Birleşik Devletleri'nde San Diego'ya gitmiştim o zaman.
16:51Önemli bilim insanları ile davet almıştım.
16:53Orada bunu geliştirmeye yönelik ortak bir proje oluşturmuştuk.
16:58Ancak şimdilerde daha iyi mesela gördüğüm kadarıyla bu tür ARGE faaliyetlerine daha çok önem veriliyor.
17:06O dönemde ciddi bir sıkıntı baş gösterdi.
17:10Çünkü bütçeyle ilgili bir sıkıntı ortaya çıkmıştı.
17:14Fakat bunu da aşacaktık.
17:16Güzel bir proje hazırlamıştık.
17:19Hatta bunun bir öncülüğü olarak TÜBİTAK'a bir projede vermiştim.
17:22O da kabul edilmişti.
17:24O projeyi de yapıyordum.
17:25Çalışıyordum o sırada.
17:26Niye şizofrenin üstüne?
17:27Tabii tabii aynı konu üzerine.
17:30Onu da bitti.
17:32Allah'tan bittiğinde tutuklandım.
17:34Onu yazmak da cezaevinde nasip oldu mesela.
17:36Orada cezaevindeyken yayına kabul edildi makale.
17:39Ve insanların kanlarında şizofreni hastalarının kanlarında agmatinin çok anormal derecede yüksek olduğunu gösteren bir çalışmadır.
17:50Klinik bir çalışmadır.
17:51Uludağ Üniversitesi ile ortak yapmıştık.
17:54Bunu teyit eden ayrıca Yeni Zelanda'da Pingliu isimli bir doktorun otopsi çalışmaları vardır.
18:03Beyinde agmatinin düzeylerinin yüksek olduğunu göstermiştir.
18:07Benim bu çalışmalarım bayağı atıfta aldı.
18:09Ha öyle tabii binlerce atıf almadı ama bunun bir nedeni poliamin yolağının çok fazla itibar görmemesi.
18:17Daha çok monoamin yolağından ilaçlara gidilmesi.
18:20Bunun çok farklı sebepleri var.
18:22Tam olarak uluslararası patent olarak bunu ayrıca tescil ettirip Amerikalılarla ortak bir projeye yani San Diego Üniversitesi ile ortak projeyi yürüteceğim sırada içeri girdim.
18:41Çıktıktan sonra 9 ay sonra serbest bırakıldığımda da laboratuvarım kapatılmıştı.
18:46Bana o zamanki komutanlarım burada çalışmamın imkansız olduğunu çünkü insanların benden çekinliklerini falan söylediler.
18:54Evet öyle yani siz çünkü bir casusluk davasından içeri atılıp dışarı çıkmış bir kişisiniz.
19:02İnsanlar sizinle konuşmak istemiyorlar.
19:05Tekrardan yeniden başlamak tabii zaman aldı.
19:09Şu anda geldiği nokta nedir dersen bunun bu bir yere gidemedi.
19:14Neden?
19:14Şimdi devrim otomobili diye bir şey biliyor musun sen?
19:19Hiçbir başarı cezasız kalmaz.
19:21Şeyi izledin mi?
19:24Bandırma füze okulu diye bir filmi izledin mi?
19:28Evet.
19:28Yani gerçekten yani bunun Türkiye'de hiçbir başarı ben başarılı olup olmadığımı bilmiyorum ama.
19:34Bakın şunun altını çizeyim.
19:36Belki de ben bu molekülleri hayvanlara verecektim etki etmeyecekti bilmiyorum.
19:41Düşünce doğru hep bütün veriler onu gösteriyor.
19:45Belki de hayvanlar da etkili olacaktı.
19:47Biz bunu fazla aşamalarına geçirdiğimizde klinik aşamada gelişmeyecekti.
19:52Ama bu önemli bir yoldu ve buradan yürüyerek işte Türkiye'ye yeni moleküller geliştirebilir.
19:59Milli ilaç.
19:59E tabii milli ilaç, milli ilaç denilip duruluyor.
20:02Milli ilacı geliştirmek için işte bunu hayal eden hocaları korumak gerekiyor.
20:08Hocam bu üç tane molekülden bahsettiniz.
20:10Sonra onunla ilgili de dikkat çekili bir gelişme yaşandı değil mi Amerika ölçeğinde?
20:13Evet.
20:14Amerika Birleşik Devletleri'nde bu üç molekül stratejik ürün şu anda.
20:19Bunları mesela biz kendimiz sentezleyerek kullanamıyoruz bir şekilde.
20:24Çünkü bunu kapatmış birinci basamağını.
20:26Belki de bizden sonra belli bir süre sonra.
20:29Ne zaman oldu bu mesela Amerika'da?
20:31Ben bunu şeyde fark ettim işte 3-4 yıl kadar önce.
20:36Çünkü inatla molekülü elde etmeyi istiyorum.
20:39Yani siz bu çalışmaları yaparken bu durumda mıydı?
20:42Bu statüde miydi o moleküller?
20:44İlk başında bu statüde değildi.
20:47Ama sonradan bu statüye geçti.
20:49Şimdi siz diyorsunuz ki ben şizofreni ile ilgili çalışmalar yapıyordum.
20:52Çalışmalar yaparken mevcut yolun dışında alternatif bir yoldan çalışmalara başladım.
20:56Denemelere başladım.
20:57Bu teoride doğru olacak bir güzergah bize gösterdi.
21:00Sonra bunun pratiğe yani önce hayvanlar üzerine denemesine başlayacakken başıma bunlar geldi.
21:05Evet.
21:05O sırada ise başıma bunlar geldikten sonra şunu fark ettim.
21:09Benim alternatif şizofreni yolculuğumdaki ana moleküllerim Amerika tarafından stratejik koruma.
21:18Ama bu normaldir.
21:19Yani patente alınmış bir ürün.
21:22O da kendi ülkesinde kullandığı bir ürün.
21:25Tarımda kullandığı bir ürün.
21:27Bunu tabii ki stratejik ürün ilan etmesi de aslında çok da sürpriz değil.
21:31Ha ne zaman fark ettin dedin ben Türkiye'deki farmastik kimya hocalarından rica ettim.
21:37Yani bunu molekülün yapısını gösterdiğimde bunu bana sentezleyebilir misiniz?
21:42Tamam sentezleriz.
21:44Ancak sentezleyemedi kimse sentezleyemedi.
21:47Çünkü bu sentezlere girebilmek için birinci basamağın bilinmesi gerekiyor.
21:52Birinci basamak kapatılmış.
21:54Neden?
21:54Stratejik ürün.
21:55Bazı ürünler bu şekilde olmuyor.
21:57Ama şu var, şimdi başarılı olup olmadığımı bilmiyorum.
22:02Her başarı cezalandırılır Türkiye'de diyorsun da.
22:05Şimdi bunu bilmiyorum ama şunu biliyorum, şundan eminim.
22:09Ben burada bir yol açtım.
22:11Yani önemli bir iş yaptığımı düşünüyorum.
22:14Hem çocukken hayal kurmuştum ben bu alanda buluş yapacağım diye.
22:20Patent aldığıma göre öyle böyle bir buluş yapmışım yani.
22:24Bir icat çıkarmışım.
22:26Sonuç itibariyle ben yerli ve milli bir hocayım.
22:29Bana Amerika'da da çok iyi bir pozisyon teklif edildi mesela Teksas'ta.
22:33Ben geri dönüp hatta şunu söylediğimi hatırlıyorum oradaki bölüm başkanı hocaya.
22:40O da Hint asıllı birisiydi.
22:42Veya dedi ki ne yapacaksın Türkiye'de burada imkanlar daha çok orada dedi.
22:46Bir Orta Doğu ülkesi.
22:48Şunu dediğimi hatırlıyorum kendisine.
22:51Valla siz burada keyfiniz iyi.
22:54Her şey yolunda.
22:56Ama benim ülkemin bilime daha çok ihtiyacı var.
22:59Yani aydınlanmaya daha çok ihtiyacı var.
23:01Amerika'nın elinde yeteri kadar bilimci var.
23:04Yani bazılarını da Türkiye'ye göndersek fena olmaz.
23:07Peki hocam şimdi orada siz bunu yaptığınızda hani askeri casusluk kumpası ki o dönemin iktidarının desteklediği yaklaşık kumpaslarından biri.
23:15Aklıma geldi.
23:17Şimdi ben tutuklandım ya İzmir'de.
23:19Hiç tutuklanacağımı düşünerek gitmedim.
23:22Ben geri dönerim diye düşünüyorum.
23:23Herhalde bir yanlışlık vardır falan diyorum.
23:25O arada 3 gün sonra benim Finlandiya'da Uluslararası Şizofreni Kongresi'nde davetli bildirim var.
23:35Sözlü sunum yapacağım.
23:37Yani bu yaptığım buluşla ilgili orada tartışmaya çıkaracağım.
23:40Hem davet mektubum var hem almış uçak biletim var.
23:45Bunları mahkeme heyetine sundum.
23:47Ya dedim benim ne işim oluyor burada casuslukla şundan bundan.
23:50Bakın ben önemli bir iş yapmaya çalışıyorum.
23:53Önemli de bir kongre var.
23:55Savcıya döndü hakim.
23:57Savcı dedi ki kaçmak için her türlü hazırlığı yapmış efendim dedi.
24:00Ve benim tutukluluğuma itirazlar bu noktadan hep reddedildi.
24:06Yani casuslukla suçlayanlar casusların kendisi olunca tabii bunu anlatmak zor oluyor.
24:11Maalesef.
24:12Ki oradaki yargılayanların sonrasında ne olduğunu biliyoruz yani.
24:15Evet.
24:16Şimdi hocam bir yandan bunu anlatıyorsunuz.
24:18Diyorsunuz ki birileri çekindi, birileri yan yana gelmek istemedi, birileri yalnız oldu.
24:22Olmadı.
24:23Bu normal ama.
24:25Şimdi buradan şuna geleceğim hocam.
24:26Aslında kumpas davalar süreciydi.
24:29Yine aslında benzer bir süreci yaşıyor Türkiye ve sizin önemsediğiniz kavramlar var.
24:34Yani bu konuları irdelerken mutlaka değinilmesi gerektiğine inandınız.
24:39Bunlar nedir?
24:39Mesela sosyal vicdan, çekirdek vicdan.
24:42Şimdi hocam sosyal vicdan nedir?
24:44Çekirdek vicdan nedir?
24:46Ve bunlarla ilişkisi nedir?
24:47Şimdi vicdan çok önemli bir şey.
24:50Ve sadece insanda yok bak.
24:53Şeyde de var.
24:54Bütün memelilerde var.
24:55Nereden biliyoruz biz bunu?
24:57Mesela farelerle yaptığımız deneylerden biliyoruz.
25:01Bir fare kendi türdeşi yani bir başka fareye eziyet edildiğini gördüğü zaman bundan etkileniyor.
25:09Ya da o fare zor durumdaysa gidip onu kurtarmaya çalışıyor.
25:14Bunu çocuklarda da görüyoruz.
25:16Bu çekirdek vicdanı daha küçük yaştaki çocuklarda ve bebeklerde de görüyoruz.
25:21Ama insan geliştikçe, olgunlaştıkça, yaşlandıkça bu çekirdek vicdanın yerine sosyal vicdan dediğimiz işte gelenekler, görenekler, otorite, otoritenin yönlendirmesi ve çeşitli mazeretler bunun üstüne bindiği zaman bir mazeret vicdanı olarak sosyal vicdanı ortaya çıkıyor.
25:42Dosyal vicdan dediğimiz şey mazeret vicdanı mı?
25:45Daha iyi anlaşılması için iki tane örnek vereyim müsaade edersen.
25:51Hiroshima'yı bilmeyen yoktur.
25:53Yani Nagasaki ve Hiroshima'ya atom bombası atıldı.
25:56Orada çok büyük dramlar yaşandı.
25:59İşte onu Enolo Gay diye bir uçak attı.
26:02Orada onun da bir pilotu düğmeye bastı ve bombayı attı.
26:06Şimdi Enolo Gay'ın pilotuna soruyorlar yıllar sonra diyorlar ki ya bakın şeyde Nagasaki'de veya işte Hiroshima'da neyse çocuklar hala sakat doğuyor, insanlar acı çekiyor, doğa tahrip oldu.
26:24Böyle bir şeyi yaptığın için hiç pişmanlık duyuyor musun veya vicdanen bir rahatsızlığın var mı, akşam yattığında kabus görüyor musun ya da bir sıkıntı çekiyor musun gibi buna benzer.
26:35şeyler soruyorlar.
26:38Niye diyor rahatsız olayım ki ben bir askerdim, görevimi yaptım, bana bir emir verildi, düğmeye bastım ve attım.
26:45Şimdi bu sosyal vicdan.
26:49Burada asker olarak bu emri uygulamasında bir beis yok aslında.
26:56Çünkü askerlik böyle bir şey.
26:57Emir komuta.
26:58Ama kanunsuz evi.
26:59Burada benim, şimdi buna kanunsuz da diyemiyoruz ki savaş halindeler işte karşılıklı bir savaş şey var ama savaş suçu olarak kabul edilebilir mi?
27:10Bunu uluslararası siyaset bilimciler daha iyi cevaplar.
27:13Benim burada üstünde durduğum orası değil.
27:16Aldığı emri yerine getirmiş tamam.
27:19Tamam bu emri yerine getirirsin ama vicdanen rahatsız olursun.
27:23Dersin ki evet ben rahatsızım, gerçekten içime hiç sinmiyor, çok üzgünüm.
27:29İşte Tanrı beni affetsin ama ben asla kendimi affedemeyeceğim.
27:34Maalesef böyle bir şeye denk geldim ama kader böyle istedi diyebilir mesela.
27:38Burada hiçbir sorumluluk almaması önemli.
27:42Gene başka bir örnek vereyim.
27:44Frankl'la girdin konuya.
27:47Bu Auschwitz kampından tut da birçok kampta Yahudilere büyük eziyetler yapan insanlar.
27:54Tabii işin rengi değişti.
27:56Savaşı kaybedince Almanya.
27:58Bu sefer roller değişti.
28:01Ve Ehman başta olmak üzere oranın önemli komutanları yargılandılar uluslararası mahkemelerde.
28:09Oradaki savunmada da şunu söylediler.
28:11Biz dediler burada evet eziyet ettik ama bize emir verildi.
28:16Biz emirleri yerine getirdik.
28:18Şimdi bu da bir sosyal vicdan.
28:19Ama burada tamam sana emir verilmiş olabilir ama.
28:22Kolaycılık ama değil mi aynı zamanda?
28:23Tabii sana emir verilmiş olabilir ama sen bu emri acaba çok abartılı uyguladın mı?
28:31O çocukları mesela gaz odalarına götürüp yok ettiler.
28:35Ha tırnak içinde şunu da söyleyeyim.
28:37Yahudiler böyle bir soykırıma uğradılar.
28:40Ve bütün dünya bunu lanetledi.
28:42Ama Gazze'de bugün bakın aynısı yapılıyor ya.
28:47Çocuklar ölüyor.
28:47Çocuklar aç kalıyor.
28:49Açlıktan hayatını kaybediyor.
28:51Buradan şuraya gelmek istiyorum.
28:53Hocam gelmeden önce kısa bir reklama gidelim.
28:56Kesilmesin.
28:57Kısa bir reklam arasından sonra yeniden buradayız.
28:59Tamam.
28:59Cebinizdeki çakıdan avcı bıçağına, restorandaki döner bıçağından tarladaki budama makinesine kadar
29:12Türkiye'ye mal olmuş bir isim olan bıçakcenneti.com tamamen el yapımı ürünleriyle yılların tecrübesini sizlere sunuyor.
29:20Çeleğe hayat veren usta ellerin dokunuşları sayesinde yıllarca kullanabileceğiniz bu bıçaklar sizi asla yarı yolda bırakmaz.
29:35Alacağınız her av bıçağının yanında koç boynuzu cep çakısı da hediyemizdir.
29:39Üstelik ücretsiz kargo ve memnun kalmadığınız takdirde koşulsuz iade garantisiyle.
29:46Facebook sayfamız Al Bıçağı Üretim Merkezi ve bıçakcenneti.com'da size uygun bir ürün mutlaka vardır.
29:53724 ulaşabileceğiniz WhatsApp numaramız 0533-577-9953.
30:01İkinci evde güvenilir arabalarla kazançlı ve gülümseyen alıcaların buluştuğu merkez.
30:06Tercih edilenlerin yanılmadığı marka herkesin birincisi olacak.
30:10Otomotiv alma, güven al.
30:13Birinci otomotiv.
30:18Huzurlu tatilin adresi modern saraylarda unutulmaz bir tatil seni bekliyor.
30:24Ailece keyif ve heyecan dolu bir macera arayanlar burası tam size göre.
30:29Kadınlara özel havuz, premium kalitede odalar, mavi ile yeşilin eşsiz buluşması ve çocukların mutluluğu.
30:41İster ailece, isterseniz sadece kadınların kullanabileceği plajlar ve sahilde alakart restoran keyfi bir başka güzel.
30:55Açık ve kapalı restoranlarımızda ultra her şey dahil konseptiyle günün her saati harika lezzetleri sizlerle buluşturuyoruz.
31:04Bu da her şeyi sizin için planladık.
31:10Modern sarayların akşamları bir başka güzel.
31:14Limitsiz eğlence ve keyif dolu bir tatil için hadi gel saraya.
31:21Modern saraylar, huzurlu tatiller.
31:24İç ve dış mekan reklam çözümlerinizde hayallerinizin görselleştiği yerdeyiz.
31:35En şık tasarımlar, kusursuz üretim ve profesyonel montaj hepsi bizim işimiz.
31:41Reklam İş
31:42SİDE Legend Hotel
31:45Keyifli bir tatilin adresi.
31:48Antalya'nın antik kenti SİDE'de benzersiz bir tatile sizleri de bekliyoruz.
31:54SİDE'nin muhteşem denizi ve benzersiz tarihi mekanlarının yanı sıra
31:59Legend Hotel'in kendine özgü hizmet anlayışını, bütçe dostu tatil avantajlarıyla bir araya getirdik.
32:06Deniz, kum, güneş, tarih ve tatil tamamı SİDE Legend Hotel'de.
32:13Detaylı bilgi ve rezervasyon için 0242 642 0488
32:19İşinizi sosyal medyada büyütün.
32:23Kanca Medya doğru strateji ve güçlü hedeflemeyle markanızı büyütür.
32:28Şeffaf süreç, ölçülebilir başarı ve gerçek sonuçlar.
32:32Dijitalde fark yaratmak için doğru adres.
32:34Kanca Medya
32:36Yenilenerek değişmek, değişimiyle fark yaratmak isteyenler.
32:43Akvit Kosmetik, güzel oldu, en güzel oldu.
33:00Aydın Sohbetlerinde yeniden sizlerle beraberiz.
33:03Hocam en son şuraya gelmişti, dediniz ki soykırıma uğrayan Yahudiler şimdi soykırım yapıyor.
33:10Peki hocam, çok böyle evrensel bir soru vardır ya, insan iyi midir, kötü müdür?
33:16Bununla ilgili de siz de program öncesi konuşurken bir araştırmadan bahsetmiştiniz biraz tat kaçıran ama sanırım konuşmamız gerekecek.
33:24Ne düşünüyorsunuz, insan iyi midir, kötü müdür?
33:26Yani şimdi homo sapiens sapiens, bilge insan dediğimiz artık insanın üst versiyonu bu evrimsel süreç içerisinde.
33:38Auschwitz kampındakiler de homo sapiens sapiens de, işte Gazze'de tersine zulmü yapanlar da gene homo sapiens sapiens.
33:49Şimdi şöyle bir gerçek var, insan iyi midir, kötü müdür?
33:53İnsanın iyi olduğunu düşünmek isteriz, iyilik vardır ama ayın karanlık yüzü gibi insanın karanlık bir yüzü vardır.
34:03Ama bazı insanlar bu karanlık yüzü asla göstermezler.
34:07Onlar daha iyidir, daha empati yaparlar, çekirdek vicdana sahiptirler.
34:14Karşıdakine eziyet kolay kolay edemezler ama insanların çoğunluğu eline güç geçtiği zaman maalesef karşısındakine ciddi eziyet uygulayabilir.
34:28Üçte ikiden fazlası.
34:30Şimdi burada Milgram deneyleri var.
34:34Stanley Milgram çok ünlü bir psikolog.
34:37Yapmış olduğu bir deney var.
34:41Bu deneyde sıradan insanları topluyor dışarıdan, onları ikna ediyor.
34:47Bir bilimsel çalışma yapıyoruz.
34:49Bu bilimsel çalışmada siz bize yardımcı olun diye bir miktar para da veriyorlar gelen kişilere.
34:56Olay şu, sen karşıda oturuyorsun Milgram'ın asistanı, aramızda bir bölme var, bir cam bölme var.
35:05Ben de deneye katılan kişiyim.
35:08Benim önümde çeşitli renk renk düğmeler var.
35:12Bu düğmelerin her birinde bir elektrik voltu yazıyor.
35:16Şimdi olay şu, bir takım sorular yöneltiyoruz sana.
35:19Ve sen tabii bilinçli olarak bunlara yanlış cevaplar veriyorsun ve ben de cezalandırmak amacıyla buradan elektrik şoku veriyorum.
35:32Aslında elektrik şoku gitmiyor ama karşıdaki kişi numara yapıyor.
35:36Sanki elektrik almış gibi acı çektiğini ifade ediyor.
35:39Önce işte 15 volta basıyor.
35:41Burada da yalnız birisi oturuyor.
35:44Tereddüt anında basmaya devam etmen lazım diyor.
35:47Şimdi ben 15, 30, 45, 100 volta geliyorum.
35:51Sen daha çok acı çektiğini ifade ediyorsun.
35:53Orada bir duraklıyorum.
35:55Duraklayıp oraya bakıyorum.
35:57O diyor ki orada oturan, beni deneye sokan kişi devam et.
36:02Önemli değil, ona bir şey olmaz.
36:05Buradaki deneyi tamamlamamız lazım mutlaka diyor.
36:07Ve bu şekilde en üste kadar, 450'ye kadar çıkıyor.
36:12Şimdi insanların sadece 3'te 1'i ya çok acı çekiyor, deneyiniz de yerin dibine batsın.
36:20Ben karşımdakine bu kadar acı çektiremem diyerek deneyi bırakıyor.
36:23Yeşilyol filminin sahnesi geldi aklıma.
36:25Ve maalesef 3'te 2'den fazlası ve bu 3'te 2'den fazlanın içinde de belli bir ekseriyet, hiç şey yapmadan büyük bir keyifle basanlar var.
36:37Yani bu 450'lik şeye.
36:39Şimdi bu deney çok tartışmalara yol açıyor dünyada.
36:43Ama tekrarlanıyor, tekrarlandığı zaman her seferinde aynı şey çıkıyor.
36:49Bu şu demek, biz iç içe yaşıyoruz değil mi toplumda?
36:54Ama kimin ne olduğunu, kimin hangi koşullar altında nasıl davranacağını bilmiyoruz.
36:59Mesela güç eline geçtiği zaman Sırplar ne yaptılar Bostanlılara?
37:04Halbuki onlar birbirleriyle gayet güzel komşu ilişkileri içindeydiler.
37:09Ramazan'da işte oruç tutarken o ona yemek götürüyordu, öbürünün paskalyasını öbürü kutluyordu.
37:16Öyle bir durumdan toplu tecavüzler, toplu mezarlara kadar giden bir şeye dönüştü.
37:23Ve dünya tarihinde bunlar çok fazla var.
37:25Neden peki hocam?
37:25Valla güç eline geçtiği zaman eziyor karşıdakini.
37:30Peki bu değiştirilemez ya da dönüştürülemez bir şey mi?
37:32Şöyle bir şey var, burada not almıştım.
37:37Ünlü bir sosyal biyolog var, Edward Wilson.
37:42Edward Wilson'ın dediği şey şu, insanlar bilmekten çok inanmayı tercih ediyorlar.
37:50Ve insanlarda yabancılara karşı bir önyargı var ve insanlarda paylaşım söz konusu olduğunda büyük payı kendine alma.
38:00Yine eğitime geliyoruz herhalde.
38:02Yani bu eğitimle ne kadar düzelir bilmiyoruz ama çok eğitimli insanların içinden de bunu yapabilenler çıkıyor.
38:09Eğitimden ziyade eğitimin içerisinde etik bilinci yerleştirmek ve vicdanın yerleştirmek.
38:18Vicdanın bir takım mazeretlerden etkilenmeyecek şekilde gerçekten empati yapabilecek iyi insanlar yetiştirmek.
38:26Nasıl mümkün bu?
38:27Burada.
38:28Bunun cevabını eğitim bilimciler verebilir ama daha analitik düşünen, daha insanca düşünen, kötülüğün nelere yol açabileceğini iyi öğrettiğiniz, bunu tartışabilecek bireyler yetiştirmek gerekiyor herhalde.
38:46Hocam bu arada sizin bir şeyle vardı, konuşuyorduk, ekşi sözlükle ilgili bir yanıt vermek istediğiniz bir şeyle vardı.
38:51Son soruma geçmeden önce onu dinlemek istiyorum.
38:54Geriye yine bir geri dönüş yapacağız.
38:57Demiştin ya bana işte ne durumda şu anda çalışmalar.
39:02Şu anda low profile çalışıyorum.
39:05Yani düşük profilli ama gene bu işin izinde giderek tabii o kadar iddialı çalışmalar artık yapamıyorum.
39:13Ama şimdi ben hayatı hep şeye benzetirim.
39:17Yani bir boks maçına veya futbol maçına.
39:20Şimdi maç 0-0 giderken 90 artı 4'te bir gol atabilirsiniz ama boks daha çok uyuyor.
39:26Boks da 14 roundluk veya 12 round diyelim ortalama 12 roundluk bir boks maçı yapıyor boksörler.
39:34Bu arada boks şiddete dayalı bir spor çok fazla sevmiyorum ama.
39:38Ben de spor olarak bile kabul etmiyorum.
39:39Yani örnek ama böyle bu örnek uyuyor.
39:42Teşbih dağıt almaz diyoruz.
39:43Boks'un kurallarında şöyle bir şey var.
39:46Eğer yıkılmazsan hani Rocky filmleri bunun üzerine kuruludur zaten.
39:51Sen ayakta kalmışsan 12. round'a kadar dayak yiyebilirsin ama 12. round'da bir tane yumruk atarsın.
39:57Rakibin knockout olursa sen maçı kazanıyorsun.
40:00Onun gibi yani başka bir şey çıkabilir, bir takım sürprizler olabilir.
40:07Ekşi Sözlük'te birisi yazmış geçenlerde baktım.
40:12Bana diyor ki ya diyor bu adam da diyor çok böyle mağdur edebiyatı yapıyor.
40:17İşte kardeşim 9 ay yatmışsın çıkmışsın.
40:22İşte 9 aydan sonra seni serbest bırakmışlar.
40:25Sen beraatlı etmişsin.
40:27Kim tutuyor seni ya işte buyur yap.
40:31Bu kadar basit değil o iş.
40:33Ki zaten bahsettiniz aslında o süreçlerden sonra.
40:35Şimdi ben mazeret kullanmıyorum ama şimdi böyle yazanlar da var.
40:40Böyle düşünenler de var.
40:42Yani bu bir palavradan ibaret.
40:44Ya ben zaten bu çok real bir şey demiyorum.
40:47Yani ben bir şeyi buldum da ortaya koydum demiyorum.
40:51Ha şunu söyleyeyim.
40:52Bugün birçok cehalet bilimcisi var veya spekülatif akademisyenler var.
40:57Ben onlara akademisyen bile demiyorum.
40:59Ama bunlar işte zerdeçalı pazarlayanlar var.
41:04Mistik bir takım güçleri, enerjileri pazarlayanlar var.
41:07Ben medyanın da getirdiği popüleriteyle o zaman bunu pazarlamaya kalksaydım ohoş.
41:13Şimdi bambaşka yerlerde de olabilirdim ama ben hiçbir zaman insanları aldatma yoluna gitmedim.
41:20Ben bilimsel doğru neyse ve ne noktadaysam onu söylemeye çalıştım.
41:24Atatürk'ün dediği gibi birbirimize her zaman doğruları söyleyeceğiz.
41:27Aynen gerçeği de söylemekten korkmamak lazım.
41:29Peki hocam şimdi son 3 dakikamız.
41:323 dakikada şunu sormak istiyorum kapanış sorusu olarak.
41:35Şimdi siz bir kumpası yaşarken hukuka saygılı oldun.
41:38Bunlar geçecek.
41:40Masum sana zaten ortaya çıkar demişti ama birçok insan oradan çıkamadı.
41:44Hayatına mal oldu.
41:46Şimdi öte yandan yine benzer bir kumpas davalar sürecindeyiz.
41:49Yani bugün mesela güne yine gözaltılarla başladık.
41:53Muhtemelen o gözaltıların bir kısmını tutuklamaya dönüştük.
41:55O dönemi de yaşadınız ya.
41:57O dönemi yaşadınız.
41:58Bu dönem var.
42:00Vicdandan bahsettiniz.
42:01Ne söylemek istersiniz?
42:03Şimdi bu dönem ve o dönem.
42:05O dönem bu dönemi ortaya çıkarmış mıdır?
42:10Bilmiyorum.
42:11Bizim dönemimizde bir şeylerden ders alınması gerekiyordu sanki.
42:16Yani tutuklamaların bu kadar kolay olmaması,
42:20daha ikna edici delillerle ortaya konması.
42:24Kendimden çok basit bir örnek verebilirim.
42:26Yani beni ziyarete geldi bir general.
42:31Yanında da bir hukuk müşaviri vardı.
42:34Ve ben cezaevi temsilcisiydim.
42:38Yanımdaki işte karacı, denizci, havacı arkadaşlarla.
42:41Biz şunu söyledik.
42:42Dedik ki burada suçlu hiç kimse yok.
42:44Ya aklınızı mı yediniz?
42:46Bir silahlı kuvvetlerde bu kadar seçkin kurmay albaylar,
42:50profesörler, bunlar 60-61 kişi.
42:54Nasıl casus olabilir?
42:56Bunlar casussa bir kere sizde de kabahat var istihbaratçı olarak.
43:01Veya bu büyük bir skandal.
43:04Lütfen buna dikkat edin.
43:06Bunu yapanlar aslında casus dediğimi hatırlıyorum.
43:11Bugün geldiğimiz noktada birisi çok üst düzey terfi etti.
43:16Ötekisi hapiste.
43:18Şimdi ikisi bir ziyarete gelmişler.
43:20Birbirlerinden haberleri yok.
43:22Böyle bir durum.
43:23Şimdiki durum bu mudur?
43:25Hukuk müşaviri mi içeride?
43:26Hukuk müşaviri içeride maalesef.
43:29Maalesef diyorum ama yani çok da komik bir durum.
43:33Şimdi tabii ki hukuka saygılı olacağız.
43:36Çünkü hukuk son kale, son liman.
43:39Herkese lazım.
43:40Herkese lazım.
43:41Ama hukukun da kamu vicdanını tatmin edecek şekilde yürümesi lazım.
43:49Şimdi bilemiyorum bu davalar daha sonra bizimki gibi böyle bir altından başka bir şey çıkar mı çıkmaz mı bunların şeyini yapacak değilim.
43:58Niyet okuyuculuğunu yapacak değilim.
44:00Ama eğer burada bir problem varsa bizim zamanımızdaki problemlerden fazla ders alınmadığı için bu problemlerin ortaya çıkmış olabileceğini düşünürüm.
44:13Bu bir.
44:14İkincisi de ben olsam eğer gerçekten karşımdaki insanların bir suçu vesairesi varsa bunu kamuyu ikna edecek şekilde yaparım.
44:28Siz ikna etti mi bu süreç?
44:30Ben hep kendimden bir şeyler görüyorum.
44:33Yani çok fazla ikna olduğumu düşünemiyorum ama.
44:37Toplumun ikna olduğunu düşünüyor musunuz?
44:39Ya toplum ikna olup olmadığını ancak şeyde görebiliriz.
44:44Yani toplumun.
44:46Sandıkta mı?
44:47Ya sandıkta da görülebilir veya toplum genel hatlarıyla da bir şeyleri ortaya koyabilir.
44:53Saraçhanede koymadı mı?
44:54Valla şimdi Saraçhanede koydu diyelim.
44:59Ne kadarlık bir şeydi?
45:01Ne kadar etkisi oldu?
45:04Yargı üzerinde bir etkisi oldu mu?
45:06Veya yargı bundan rahatsız oldu mu?
45:09Ya da yargı sizin o bahsettiğiniz çekirdek vicdanımı sahip yoksa sosyal vicdanımı.
45:14Soruyu şuradan tersine çevirerek sorayım.
45:17Bak burası çok önemli sevgili dostum.
45:20Şimdi biz böyle koyun gibi alıp götürdüler.
45:27Beni mesela Gülhaneden alıp götürdüler.
45:29Kaç kişi sokağa indi?
45:31Veya bunun kumpas olduğu anlaşıldığında kaç kişi sokağa indi?
45:35Veya bunun büyük bir şey olduğu, büyük bir kumpas olduğu ortaya çıktığında tamam o hakimler, savcılar alındılar falan filan da buradan bir ders çıkartıldı mı?
45:48Ha diyeceksiniz ki ya siz bir belediye başkanı mıydınız?
45:52Siz bir işte böyle 15 milyon falan oyu olan biri miydiniz?
45:57Hocam toparlamamız lazım.
45:59Hocam hemen toparlıyorum.
46:00Bizim ben bir profesördüm, sıradan bir profesör değildim.
46:05Bir akademisyendim.
46:06Bir sürü kurmay albay vardı.
46:09Bir Türk toplumu ne oluyor demeliydi.
46:12Demeyince bugün de bu olabiliyor.
46:15Hocam çok teşekkür ederim.
46:17Çok keyifli bir sohbetti.
46:20Bugün kapanışı da o zaman sevdiğim bir şarkının sözüyle yapalım.
46:24Konuya da uysun.
46:25Altın bir madalyon gibi taşınmalı vicdan.
46:29Bir sonraki programda görüşmek üzere.
47:480540-103-6666
47:520540-103-6666
47:57Bu numarayı kaydetmenizi istiyorum.
47:59Erkoç Arsa Ofisi'nin bu numarasını kaydetmenizi istiyorum.
48:03Çünkü bugün olmasa yarın, yarın olmasa bir başka gün bu numara mutlaka size lazım olacak.
48:09Neden mi?
48:10Çünkü Edirne'den bahsediyoruz.
48:12İstanbul'un arka bahçesinden.
48:13İstanbul'a 90-95 dakikalık mesafeden, Havsa'dan bahsediyoruz.
48:19Hızlı trenin tam dibinde, ana asfalta cephe, köye 200 metre, imara 200 metre mesafesi olan 320 metrekare arsalarımızın etrafının çevrilmiş, direkleri çakılmış bir şekilde fiyatının 99 bin TL olduğunu söylüyoruz.
48:35Çaka değil gerçek.
48:36Bayram tadında bir kampanya ile, bayram tadında bir şölen ile 320 metrekare arsalarımızı siz kıymetli izleyenlerimize 99 bin TL'ye sunuyoruz.
48:49İstemiş olduğunuz yerden sizleri alıyor, söylemiş olduğumuz arsalara özel araçlarımızla sizleri götürüyor.
48:55Hiçbir tapu ücreti ödemeden, bayram tadında, şeker tadında, çölen tadında kampanyalarımızın tapu masraflarını kendimiz ödüyor, tapunuzu cebine koyuyor, sizleri evinize uğurluyoruz.
49:080540-103-6666
49:130540-103-6666
49:17Mavi Bayraklı Deniz'i güler yüzlü personeliyle hizmet veren Club Familia'da, 7 farklı oda tipinde bütçenize ve zevkinize uygun dizayn edilmiş odalarında rahat ve huzurlu bir tatil geçirmeniz için tüm ayrıntı ve konfor eksiksiz olarak düşünülmüştür.
49:35İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na 90 km, Çeşme merkeze 5 km uzaklıkta olan Türk misafirperverliği ve aileden sorumlu tatil köyü anlayışıyla yönetilen Ege bölgesinin sınıfında en iyi alternatif turizminin birincisi.
49:53Club Familia Çeşme, eşsiz Deniz ve Sakız Adası manzarası karşısında 700 kişi kapasiteli restoranında Türk ve Osmanlı mutfağının lezzetleri siz değerli misafirlerimize sunulmakta, damaklarda unutulmaz bir tat bırakmaktadır.
50:08Erkeklere ve bayanlara özel tüm ayrıntıların düşünüldüğü iki ayrı havuzunun yanında, bay ve bayanlara özel ayrı plajlarda da hizmet verilmektedir.
50:18Kapalı havuz ve spa merkezinde sağlığımız için bütün ayrıntılar detaylı bir şekilde düşünülmüştür.
50:25Sauna, Türk hamamı, buhar odası, fitness center, jacuzzi ve masaj salonlarıyla sağlığınıza sağlık katmaya, güzelliğinizi korumaya tatilde de devam edeceksiniz.
50:37Club Familia'da turlara katılabilir, İzmir Çeşme, Alaçatı doğal güzelliklerinin yanı sıra yer ve tarihi kalıntıları gezebilir.
50:45Aynı şekilde tekne turlarına katılarak bozulmamış doğası ve deniziyle unutulmaz bir mavi yolculuğa çıkabilir, tatilinize renk katabilirsiniz.
50:55Ege'de eğlenceli ve güvenli tatilin adresi Club Familia Çeşme.
50:59Altlet Porselen Dünyası'yla
51:08Dünyası'yla

Önerilen