Oynatıcıya atlaAna içeriğe atla
  • 1 yıl önce
TBMM Genel Kurulu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bütçesine ilişkin eleştirilerini sıralayan İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, “Enflasyon hedeflerini sürekli revize ediyorsunuz sayın Bakan. Bu kadar revize doğru mu sizce? Bu tavrınız ekonomi politikalarınızdaki istikrarsızlığı gösteriyor. Enflasyonu TÜİK hesabı ile istediğiniz kadar düşük gösterin çarşıda, pazarda, markette hissedilen enflasyon çok farklı. Ne yaparsanız yapın şu enflasyonu bir düşüremediniz hatta arttı. Şam düştü, enflasyon düşmedi” dedi.
(TBMM) - TBMM Genel Kurulu'nda Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın bütçesine ilişkin eleştirilerini sıralayan İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, "Enflasyon hedeflerini sürekli revize ediyorsunuz sayın Bakan. Bu kadar revize doğru mu sizce? Bu tavrınız ekonomi politikalarınızdaki istikrarsızlığı gösteriyor. Enflasyonu TÜİK hesabı ile istediğiniz kadar düşük gösterin çarşıda, pazarda, markette hissedilen enflasyon çok farklı.

hbrlr1.com/ctcylfcakckckl

Kategori

🗞
Haberler
Döküm
00:00Hazine ve Maliye Bakanlığı'yla Ticaret Bakanlığı bütçeleri
00:03hakkında söz almış bulunduk beyim. Bugün Hazine ve Maliye
00:08Bakanlığı bütçesini değerlendirirken o sizin
00:12anlattığınız masalları değil ama ülkenin gerçeklerinden
00:15bahsetmek istiyorum size. Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesi
00:20sadece bir dizi gelir ve gider kaleminden ibaret değil. Halkın
00:25refahını ülkenin selametini hatta ülkenin milli güvenliğini
00:31ilgilendiren çok önemli bir bütçe. Ancak önümüzdeki tablo
00:35geleceğimizin ciddi anlamda tehdit altında olduğunu
00:39gösteriyor. Bütçemizin toplam gideri on dört trilyon lira
00:43olarak öngörmüşsünüz. Gelir beklentisi ise on iki trilyon
00:47lira. Daha başından iki trilyon lira açık verileceğini
00:51şimdiden öngörmüşsünüz. Geçmiş yıllarla kıyaslandığında
00:55açıklanan hedeflerin genellikle tutmadığını görüyoruz. Ancak bu
01:00da yetmez. Iki bin yirmi beş yılında gerçekleşmesini
01:03beklediğiniz açık iki milyarın çok çok üzerinde olacak. Peki
01:08bu açıklar nasıl kapatılıyor? Borçlanmayla. Iki bin yirmi dört
01:13yılında sadece iç borç faizi için bu bütçeden bir buçuk
01:18trilyonun üzerinde harcama yaptınız. Bu faiz yükü
01:21bütçenin büyük bir kısmını yutmaya da devam ediyor. Faiz
01:25ödemelerin bütçedeki büyümeye devam ederken yatırım ve
01:30kalkınmaya ayrılan kaynaklar o kadar azaldı ki artık ülkeye
01:34ülkede yatırım yapmaya para kalmadı. Iki bin on sekiz
01:38yılında sizin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğiniz ama
01:42bütün dünyanın da bildiği tek adam sistemine geçtiğimizden
01:45beri Türkiye uluslararası camiada güven duyulmayan çok
01:50istikrarsız bir ülke haline geldi. Sayın Bakan bu ülkenin
01:54her şeye çok ihtiyacı var ama en çok demokrasiye ihtiyacı
01:58var. Hatırlayın yirmi sekiz Şubat'ta bir deyim vardı. Genel
02:03kurmayı böyle istiyor. Şimdi ne var? Beştepe böyle istiyor. O
02:08yirmi sekiz Şubat'ın genel kurmayı böyle istiyor lafıyla
02:11şimdi Beştepe'yi böyle istiyor laf arasında ne fark var?
02:15Söyler misiniz? O yirmi sekiz Şubat kafası devam ediyor. O
02:21çok kızdığınız yirmi sekiz Şubat kafasında devam et
02:23diyorsunuz. Para güvenli limanları sever. Bunu benden
02:26çok daha iyisiniz biliyorsunuz Sayın Bakan. Bir gece yarısı
02:30kararnamesiyle o yaptım oldu anlayışıyla yönetilen ülkeye
02:33kimse kolay kolay borç para vermez. Niye? Parasını geri
02:37alamamaktan endişe eder haklı olarak. Bir kararnameyle o
02:41paraya da çökülebilir endişesi taşır insanlar. Peki kim
02:44riske giriyor? O Galata tefecilerini mumla aratan
02:48uluslararası tefeciler var ya. Işte anca onlardan para
02:51bulabiliyorsunuz. Şu an dış borçta o beş yüz on bir milyar
02:56dolara ulaşmış. Türkiye'nin son altı yılda ödediği faiz
03:01yaklaşık yüz on milyar dolar civarında. Yüz on milyar
03:04dolardan bahsediyorum. Bugünkü turla kurla dört trilyon liraya
03:09yakın para. Bu ne biliyor musunuz? Son altı yılda
03:14SGK'nın bütçesi kadar iki bin yirmi beş yılı bütçesi kadar
03:19bir para ödeşmişiz biz faize. Yani zaman zaman diyorsunuz ya
03:24EYT'ye yüzünden biz emekli maaşlarını öde arttıramıyoruz.
03:28Doğrusu şu. Küresel tefecilere ödediğiniz paralar yüzünden
03:33emeklilere para ödeyemiyoruz. EYT'yle hiç alakası yok.
03:36Sığınmayın depreminin arkasına sığındığınız gibi EYT'ye. Bir de
03:41enflasyon üzerlerine sürekli revize ediyorsunuz Sayın Bakan.
03:44Bu kadar revize doğru mu sizce? Bu tavrınız ekonomik
03:48politikalarınızdaki istikratsızlığı gösteriyor.
03:51Enflasyonu istediğiniz kadar tüy hesabıyla düşük gösterin.
03:55Çarşıda, pazarda, markette hissedilen enflasyon çok farklı.
03:59Sayın Bakanım üzülerek söyleyeceğim. Ne yaparsanız
04:03yapın şu enflasyonu bir türlü düşüremediniz. Hatta arttı. Şam
04:09düştü enflasyon düşmedi bizim.
04:12Geldiğiniz noktadan çok daha ileriye götürünüz hatta. Yani
04:17haddim değil ama size bir şey tavsiye edeceğim. Beceremediniz
04:21bu işi, Diyanet İşleri Başkanı'ndan bir ricada
04:24bulundu. Yağmur doğasına çıkar gibi bir cuma günü hepimizi bir
04:28enflasyon doğasına çıkarsın. Belki o zaman tutar. Başka da
04:32çaresiz kalmadı bu işte. Yapamadınız. Bir de tüyü
04:36bitmemiş, yetimin hakkını çalan ha diğer arkadaşlarının da
04:39bahsettiği kur korumalı mevduat garabeti vardı. Bu
04:43garabetin yükünü taşıyan Merkez Bankası bu yıl sekiz yüz otuz
04:47üç milyar lira görev zararı yazdı. Milletimizin o helal
04:52vergileriyle bir avuç azınlığa onları servetine servet
04:57kattınız. Nereden biliyorum? Kur korumalı mevduat büyüklüğünde
05:02benim vilayetin kocaeli en zirveli. Bu hesapların
05:07sahiplerini kocaeli halkı da biliyor, ben de biliyorum.
05:09Burada söylemekten imtina ediyorum ama kocaeli halkı bu
05:13hesapların sahibini iyi biliyorum. Onlar parasına para
05:16katarken milletin payına sadece yokluk, fukaralık ve sefalet
05:20düştü. Sağ olsun Sayın Bakan iki bin yirmi dört yılında
05:23geldi. Bu deli saçması uygulamaya son verdi. Son
05:27verdi de ne oldu peki? Yerine başka bir sihirbazlık geldi.
05:31Kur korumalı mevduat gitti, yerine getirdiler.
05:37Millet anlamasın diye de adına yabancı yatırımcı dediler.
05:41Doğru yatırım var. Ama sadece paraya yatırıyorlar. Doğrudan
05:45yatırım iş yok. Şimdi ben kendi millete biraz anlatmak
05:50istiyorum. Böyle süslediniz ya. Yabancı yatırımcı bir sene
05:55önce bugün Türkiye'ye gelirken on Artık'a Aralık iki bin yirmi
05:59üçte yüz bin dolar parayı getiriyor. O gün dolar kuruyor
06:02otuz lira. Üç milyon lira parayı da alıyor. Yüzde elli
06:06üç faizle bankaya götürüyor. Bir yıl sonra yani bugün dört
06:11milyon altı yüz bin lira olarak o parayı geri alıyor. Onu da
06:15götürüyor bugünkü döviz kuruyla otuz beş liradan dövize
06:18çeviriyor. Yüzde otuz iki faiz almış oldu. Yüz otuz iki bin
06:24dolar etti faiz. Kazandığı para. Yüz bin dolarken yüz otuz
06:28iki bin dolar oldu. Almanya bizi kıskanıyor. Elhak
06:31doğrudur. Almanya bu paraya yüzde iki faiz veriyor. Biz
06:35yüzde otuz iki faiz veriyoruz. Almanya kıskanmasında ne yapsın?
06:39Tabii ki bizi kıskanacak. Bu şekilde Türkiye'ye milyarlarca
06:44dolar para getirdi. Milyarlarca dolar da çıktı. Sadece Kasım
06:49ayında iki nokta altı milyar dolar para çıktı. Sihirbazlık da
06:54burada başlıyor. Niye biliyor musunuz? Çünkü bu paralar
06:57gelince Merkez Bankası rezervleri artıyor gibi
06:59gözüküyor. Bu yabancı kredi değerlendirme kuruluşları var
07:03ya. Onlar da Türkiye'nin notunu habire yükseltiyorlar. Bakın
07:07iktidarda çarşıyı, pazarı görmemezlikten gelip millete
07:11ekonomi iyi gidiyor. Görmüyor musunuz değerlendirme
07:15kuruluşlarını diye masal anlatmaya devam ediyorlar. Bakın
07:18kredi değerlendirme kuruluşları bir ülkede işler iyiye gidiyorsa
07:24bir iyiye gidiyor diyorsa bir işler gerçekten iyiye
07:28gidiyordur. Iki yabancılar o ülkeden iyi para kazandık için
07:32övgüler diziyorlardı. Bizde ikincisi oldu. Yabancılar bizden
07:36çok iyi para kazanıyorlar. O yüzden bu övgüleri sizlere
07:39yapıyorlar. Siz de millete görmüyor musunuz? Bakın bizim
07:43eee yabancı değerlendirme şirketlerindeki kuruluşlarındaki
07:47notumuz artıyor diyorsunuz. Bu maskenin bir tek kaybedeni var.
07:51O da Türk millet. Çünkü yüksek faiz için bir sebep lazımdı. O
07:56da yüksek enflasyon, bu enflasyonla devam
07:58ettiriyorsunuz. Sayın Bakan'a güzellik ifade etmek istiyorum.
08:03Millet daha önce televizyonda seyrettiği selefinizin o
08:08ışıltılı gözlerini bile arar hale geldi. Haberiniz olsun.
08:12Burada Sayın Bakan, evet. Umarım bu bu anlattıklarımdan
08:17sonra milletimiz günden güne niye daha çok fakirleştiğini,
08:20porsiyonların neden daha çok küçüldüğünü, çarşıya, pazara,
08:24markete gittiğini, ot fileyi, o poşetleri neden dolduramadığını,
08:28çok daha iyi anlamıştır. Çünkü paralar yabancılara gitti.
08:32Türkiye'ye değil. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri,
08:37İngiliz Kralı John ülkesinde hangi türden olursa olsun vergi
08:44konulmasını halkın rızası şartına bağladığında sene bin
08:48iki yüz on beş yıl. Yani Osmanlı devletin kuruluşundan
08:52çok önce. O ve o yıl bütün anayasaların atası sayılar
08:58Magna Karta ilan edilmişti. Bin iki yüz on beş yılında. Ve o
09:02günden beri vergi koymak, vergiyi kaldırmak, vergiyle
09:05toplanan paraların nerede, nasıl harcanacağına karar vermek
09:09munaşiler ve totaliter despot rejimler hariç halka
09:14dolayısıyla parlamentolara verilen bir yetki olarak
09:18günümüze kadar geldi. Aradan sekiz yüz yıl geçmiş. Bin iki
09:23yüz on beş yılı orta çağ Avrupa'sında vergi koyarken
09:26halka soruyorlardı. Iki bin yirmi beş yılı Türkiye'sinde
09:30siz vergi koyarken bırakın halkı halkın temsilcilerinden
09:34oluşan meclise sorma zahmetine bile gerek duymuyorsunuz. Kapıyı
09:39açtın, kapıyı kapattın, vergisi bile koysanız bunun önüne
09:43geçebilecek herhangi bir mekanizma yok bu ülkede. O
09:47yüzden siz de kafanıza göre her sabah kalktığınızda yeni bir
09:50vergi koyuyorsunuz. Yani bin iki yüz on beş yılının
09:53bütçesinde bin iki yüz on beş yılının bile gerisinde bir
09:56anlayışla ülkenin hazinesini yönetmeye çalışıyorsunuz.
İlk yorumu siz yapın
Yorumunuzu ekleyin

Önerilen