00:00Zor. Efendimiz Hazretleri'ne yolculuklara giderdik. Yirmi gün, yirmi beş gün. Buradan çıkar, İzmit, Adabazarı'ndan, işte neyse, gidilir.
00:19Tüzce, Geyve, bilmem ne, Bolu, Ankara, oradan işte Tokat, Sivas gidilir diyoruz. Amasya, oradan Karadeniz, oradan dön bir daha Bayburt'tan, in aşağı, Uzungöl'den, oradan bir daha Erzincan, Erzurum, Sivas. Böyle gezerdik.
00:45Arama'da İhsan Efendi Hoca'mız, rahmetullâhi aleyh, mübarek adam çok. Çok âlim, çok zâhid. İşte Aslan Efendi Hoca'mız, Mustafa Bilici Hoca'mız, Denizli İbrahim Efendi Hoca'mız, onları toplardı, işte bir minibüsle, bir minibüs.
01:11Hacı Bilal de, zaten delisiz olmaz, derdi Efendi Hazretleri. O da çok yönetiyor yani programları, hızlandırıyor, şudur budur. Ondan sonra, uyku yok, bir şey yok, bir gün değil, iki gün değil, bir saat uyuyorsun, iki saat, hadi teheccüd.
01:36Efendi Hazretleri, gelir adamın başına, yatmışsın birde, kaldırıyor seni ikide. Veyahut iki buçukta, geçenin durumuna göre. Bir gün geldi dedi, İhsan Efendi kalk, teheccüd.
01:55İhsan Efendi kalkıyor ama kafası hiç duramıyor ki adam. Böyle duruyor, ediyor. E şimdi o vaziyette ne okuyacağını da şaşırır adam. Mahfuz olsan ne yazar? Uyku çok. Ondan sonra, dedi Hoca Efendi, yüz lira vereyim sana dedi, bırak beni.
02:14O zaman yüz lira çok büyük para. Çünkü öbür türlü teklif bile edemez. Efendi Hazretleri, dünyayı versem bana bırakmamış. Kalk!
02:38Da şimdi kalkıyor uyku sersem diyor. Kum dedi, yat demektir. Yatıyorsun. Öyle, yukata istediğine göre mânâ verirsin.
02:47Herkes devriliyor. Efendi Hazretleri, gittiğimiz yerde bir de cemaat toplanıyor, cemaate sohbet ediyor.
02:56Şimdi arabada, yolda dökülen dökülen, zaten arabada uyuyan uyuyana da, sırtını yanına, yatağa vuracak. Veyahut yatak yoksa camide, mâmide, nereye gidiyorsak.
03:09Nereye gidiyorsak, halının üstüne, ooo, en iyi uykun çok olduğu zaman, sert toprak, taş bile sana en iyi yataktan yumuşak gelir.
03:22Ondan sonra mahfiller, bizim mürettebat, uyumayı.
03:29Erzincan'da sabah işlemiyor. Ama ben de tabi çok o zaman şişmanım falan, şeker hastası olmak üzereyken.
03:40Uyuyorsun, uyanıyorsun, Kâtm-i Şerîf'te taşlar elinden düşüyor. Ne okudum, ne okumadım.
03:46Var işte on beş kişi, yirmi kişi, otuz kişi, elli kişi. O zaman, Kâtm-i Şerîf yaptıktan sonra Efendi Hazretleri sohbet ediyor, okunan haçta mânâ veriyor. Öyle bir anlatıyor, anlatıyor, anlatıyor.
04:05E oranın ihvanı, hasret. Efendi Hazretleri senede bir gidiyordu oralara.
04:11Onlar pür dikkat dinliyorlar. Fakat bizim minibüste gelenlerden bir tane yok.
04:20Ondan sonra Kâtm-i Şerîf sohbet ediyor. Efendi Hazretleri, şu nerede? Yok. Şu ki nerede? Yok. Hiçbiri yok.
04:28Bir de çıkarsın merdivenden mahfile, herkes yatmış. Efendi Hazretleri sohbete devam.
04:34Ondan sonra ders değişecek. Ondan sonra kadınların derdini dinleyecek. Ondan sonra adamların derdini dinleyecek. Allah'ım Yarabbim!
04:41Yahu bu, bu yirmi gün, yirmi bir gün onu görüyorsun.
04:46Geri kalan da herkes dağılıyor kendi evine, camisine. Halbuki öyle yirmi senede öyle, kırk senede öyle, altmış senede öyle, seksen senede öyle. O öyleydi.
04:57Şimdi, biz bunları gördük bizim. Bu ibadette buna kim dayanabilir Efendi Hazretleri? Kimse dayanamaz.
05:08İşte seksen birdeki haçta yayan gidiyoruz yirmi beş kilometre.
05:14Bundan beter sıcak Ağustos sıcağına mı ne denk gelmiş. Ayaklarımız patlamış, her tarafımız çatlamış.
05:20Kremler mremler sürerek ağrıdan duramıyoruz. Her yerimiz mosmor.
05:25Ben de yüz kiloya yakınım o zaman. Çok zor. Yaşım on altı. Kimsede yok cemaattan ihbandan.
05:32Bir, iki, üç kişi gidiyoruz. Dehâleti ağabeyler. Rahmetli Ali Adem Efendi, babamızın oğulları.
05:38Yani uzun bir kıyam derde yaptım onun sohbetini. Çoğunuz dinlemişsinizdir. Dinleyin onu.
05:43Ondan sonra işte Arafat'ta evvelsi gün terbiye, işte bu cuma terbiye olacak. Hacılar sabah namazını Mekke'de kılacak.
05:49Ondan sonra Mine'ye çıkacaklar. Ama çoğu hacılar çıkmıyorlar şimdi.
05:55Arafat'ta çadır kalmaz falan diye, doğru Arafat'a çıkıyorlar. Burada da sünneti terk etmiş oluyorlar.
06:01Efendi Hazretleri buyurdu ki, bu Mine sünnetini terk etmek için,
06:05Arafat'a çıkanlar sünneti terk ediyorlar. Mevlâ bundan râzı olmaz. Yani Mevlâ Teâlâ ne buyurmuş oluyor?
06:11Ben size Arafet günü Arafat'a çağırdım. Yani Zülice'nin dokuzunda. Bu seneki denk geliyor.
06:17Cumartesi günü. E siz ne yaptınız? Cuma'dan geldiniz. Bu neye benzer?
06:24Sen müsâfat edersin, ben müsâfat edeyim. Sen müsâfat edersin, ben müsâfat edeyim.
06:28Arafat günü. E siz ne yaptınız? Cuma'dan geldiniz. Bu neye benzer?
06:35Sen misafiri çağırdın, ikindiden sonra misafir kalktı, kuşlukta gelmiş.
06:41Ya kuşlukta gelinir mi ya? Ev hâli var, kadın yemek hazırlayacak, süpürme var, temizlik, misafiri…
06:48Bunlar çok kaba insanlar derdi. Hiç kulluk bilmezler. Kulluk, buyrulanı yapmaktır. Kafana göre takılmak değil.
07:04Sen şu saat gel diyor Mevlâ buraya, sen konuşuyorsun, ben erken geldim.
07:08Sen konuşuyorsun, ben erken geldim. Ya Rabbi! Böyle iş mi olur ya?
07:13İşte Mina Sünneti. Oradan işte Mine'ye çıktık. Mina bomboş. Bütün millet Arafat'a çıkıyor. Sünneti terk etmişler.
07:25Biraz Pakistanlılar falan var. Türklerden hiç bir şey bilen yok.
07:30Şimdi de öyle yapıyorlar. Hiç terbiye günü Mine'ye çıkmıyorlar.
07:33Hâlbuki orada öğleni kılınacak, ikindi kılınacak, akşam kılınacak, yatsı kılınacak.
07:38Arafet günü sabah namazı kılınacak, beş vakit namaz kılınacak. Arafet sabah namazından sonra Arafat'a yürünecek.
07:46Duâları var, işte terbiyeleri var, duâları var. Efendimiz Hazretleri hep…
İlk yorumu siz yapın