HZ.ÖMERİN HAYATI
- 4 ay önce
Hz. Ömer, İslam'ın ikinci halifesi ve Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) en yakın sahabelerinden biridir. Hz. Ömer'in hayatı, adaleti, cesareti ve hikmetiyle dolu bir örnekliktir. Hz. Ömer'in hayatını 10 dakikalık bir özet olarak şöyle anlatabiliriz:
Hz. Ömer, 585 yılında Mekke'de doğdu. Babası Hattab, annesi Hanteme idi. Beni Mahzum kabilesine mensuptu. Çocukluğunda çobanlık yaptı, okuma yazma öğrendi, şiir ve güreşle ilgilendi. Ticaretle uğraştı, zengin ve saygın bir kişi oldu. Kureyş'in ileri gelenlerinden biri olarak kabilesinin işlerine baktı.
Hz. Ömer, İslam'ın ilk yıllarında Müslümanlara çok zulmetti. Bir gün Peygamber Efendimiz'i öldürmeye niyetlendi. Yolda karşılaştığı bir kişi, ona kız kardeşi ve eniştesinin Müslüman olduğunu söyledi. Hz. Ömer, onlara giderek hesap sormak istedi. Kız kardeşi ve eniştesi, Kuran okuyorlardı. Hz. Ömer, onlara vurduktan sonra merak edip Kuran'ı okudu. Okuduğu ayetler onun kalbini yumuşattı ve Müslüman olmaya karar verdi.
Hz. Ömer, Müslüman olduktan sonra İslam'ı cesurca ilan etti. Kabe'ye giderek namaz kıldı. Müslümanlara destek oldu, onların yanında yer aldı. Peygamber Efendimiz'in kızı Ümmü Gülsüm ile evlendi. Böylece Peygamber Efendimiz'in damadı oldu. Peygamber Efendimiz, ona Faruk lakabını verdi. Çünkü hak ile batılı ayırdığına inanıyordu.
Hz. Ömer, Peygamber Efendimiz'in katıldığı tüm savaşlarda da yer aldı. Bedir, Uhud, Hendek, Hayber, Mekke'nin Fethi, Huneyn, Tebük gibi savaşlarda İslam'ın zaferi için mücadele etti. Peygamber Efendimiz'in vahiy almasında, karar vermesinde, hüküm koymasında ona yardımcı oldu. Peygamber Efendimiz'in vefatından sonra Hz. Ebu Bekir'in halifeliğini destekledi. Hz. Ebu Bekir'in vekili ve danışmanı oldu.
Hz. Ebu Bekir'in vefatından sonra Hz. Ömer, İslam'ın ikinci halifesi seçildi. Hz. Ömer'in halifeliği, İslam'ın altın çağı olarak kabul edilir. Hz. Ömer, adaletli, şefkatli, cömert, mütevazı, cesur, hikmetli, ilimli, takvalı, sabırlı, fedakar, dürüst, güvenilir, samimi, kararlı, disiplinli, örnek bir halife oldu. İslam devletini genişletti, pek çok ülke ve şehri fethetti. İran, Irak, Suriye, Mısır, Filistin, Kudüs, Ermenistan, Azerbaycan, Horasan gibi topraklar İslam'ın hakimiyetine girdi. Hz. Ömer, fethedilen yerlerde yaşayan insanlara adaletle davrandı, onların din ve vicdan hürriyetini korudu, onlara yardım etti. Fethedilen yerlerde yeni şehirler kurdu, camiler, medreseler, hastaneler, yollar, köprüler, kuyular, kanallar yaptırdı. İslam ordularını teşkilatlandırdı, valiler atadı, vergileri düzenledi, mahkemeler kurdu, hukuk sistemini geliştirdi. İslam tarihinde ilk defa takvim, nüfus sayımı, maaş, emeklilik, baytü'l-mal, posta gibi uygulamaları başlattı. Kuran'ı toplattı, Mushaf haline getirtti. İslam'ın temel kaynakları olan Kuran ve Sünnet'e sıkı sıkıya bağlı kaldı.
Hz. Ömer, 644 yılında bir sabah namazında, Fars asıllı bir köle olan Ebu Lü'lü tarafından hançerlendi. Ağır yaralanan Hz. Ömer, üç gün sonra şehit oldu.
Hz. Ömer, 585 yılında Mekke'de doğdu. Babası Hattab, annesi Hanteme idi. Beni Mahzum kabilesine mensuptu. Çocukluğunda çobanlık yaptı, okuma yazma öğrendi, şiir ve güreşle ilgilendi. Ticaretle uğraştı, zengin ve saygın bir kişi oldu. Kureyş'in ileri gelenlerinden biri olarak kabilesinin işlerine baktı.
Hz. Ömer, İslam'ın ilk yıllarında Müslümanlara çok zulmetti. Bir gün Peygamber Efendimiz'i öldürmeye niyetlendi. Yolda karşılaştığı bir kişi, ona kız kardeşi ve eniştesinin Müslüman olduğunu söyledi. Hz. Ömer, onlara giderek hesap sormak istedi. Kız kardeşi ve eniştesi, Kuran okuyorlardı. Hz. Ömer, onlara vurduktan sonra merak edip Kuran'ı okudu. Okuduğu ayetler onun kalbini yumuşattı ve Müslüman olmaya karar verdi.
Hz. Ömer, Müslüman olduktan sonra İslam'ı cesurca ilan etti. Kabe'ye giderek namaz kıldı. Müslümanlara destek oldu, onların yanında yer aldı. Peygamber Efendimiz'in kızı Ümmü Gülsüm ile evlendi. Böylece Peygamber Efendimiz'in damadı oldu. Peygamber Efendimiz, ona Faruk lakabını verdi. Çünkü hak ile batılı ayırdığına inanıyordu.
Hz. Ömer, Peygamber Efendimiz'in katıldığı tüm savaşlarda da yer aldı. Bedir, Uhud, Hendek, Hayber, Mekke'nin Fethi, Huneyn, Tebük gibi savaşlarda İslam'ın zaferi için mücadele etti. Peygamber Efendimiz'in vahiy almasında, karar vermesinde, hüküm koymasında ona yardımcı oldu. Peygamber Efendimiz'in vefatından sonra Hz. Ebu Bekir'in halifeliğini destekledi. Hz. Ebu Bekir'in vekili ve danışmanı oldu.
Hz. Ebu Bekir'in vefatından sonra Hz. Ömer, İslam'ın ikinci halifesi seçildi. Hz. Ömer'in halifeliği, İslam'ın altın çağı olarak kabul edilir. Hz. Ömer, adaletli, şefkatli, cömert, mütevazı, cesur, hikmetli, ilimli, takvalı, sabırlı, fedakar, dürüst, güvenilir, samimi, kararlı, disiplinli, örnek bir halife oldu. İslam devletini genişletti, pek çok ülke ve şehri fethetti. İran, Irak, Suriye, Mısır, Filistin, Kudüs, Ermenistan, Azerbaycan, Horasan gibi topraklar İslam'ın hakimiyetine girdi. Hz. Ömer, fethedilen yerlerde yaşayan insanlara adaletle davrandı, onların din ve vicdan hürriyetini korudu, onlara yardım etti. Fethedilen yerlerde yeni şehirler kurdu, camiler, medreseler, hastaneler, yollar, köprüler, kuyular, kanallar yaptırdı. İslam ordularını teşkilatlandırdı, valiler atadı, vergileri düzenledi, mahkemeler kurdu, hukuk sistemini geliştirdi. İslam tarihinde ilk defa takvim, nüfus sayımı, maaş, emeklilik, baytü'l-mal, posta gibi uygulamaları başlattı. Kuran'ı toplattı, Mushaf haline getirtti. İslam'ın temel kaynakları olan Kuran ve Sünnet'e sıkı sıkıya bağlı kaldı.
Hz. Ömer, 644 yılında bir sabah namazında, Fars asıllı bir köle olan Ebu Lü'lü tarafından hançerlendi. Ağır yaralanan Hz. Ömer, üç gün sonra şehit oldu.