1969, onun için sevinç ve kavuşma yılıydı adeta. O öyle hissediyordu.1968’e kadar hep hazin duran Şeyh Minşevi, bu yıl çok mutlu ve mesrur idi. Etrafına daima mutluluk tebessümleri saçıyor, bu tarifi kabil olmayan mutluluğunu Kur’an okurken yüksek sesle bağırarak ifade ediyordu. Vuslat anının yaklaşmasının hisseden bir maşukun tebessüm haliydi bu.
1969 yılının ortalarına doğru Yüce Makam’dan gelen çağrıyı hisseden Şeyh, bir gün, devamlı bir surette ayakkabısını boyattığı ve çok para verdiği için her zaman yanına gelen dilenciyi çağırır ve ona ‘bu son verdiğim’ der.
Ve çok geçmez, hastalığı şiddetli bir şekilde artınca hastaneye kaldırılır. Zamanın devlet başkanı Cemal Abdünnasır, tedavi için Londra’ya göndermek ister. Fakat Londra’ya tedaviye gitmek yerine Cenâb-ı Mevlâ onu, hakiki şifa ve saadet yurdu olan âhirete gönderir. Böylece 20 Haziran 1969 yılı, o hazin ses susar ve Şeyh Muhammed Sıddik Minşevi ruhunu yine doğduğu Cuma gecesinde, henüz 49 yaşında iken teslim eder.
1969 yılının ortalarına doğru Yüce Makam’dan gelen çağrıyı hisseden Şeyh, bir gün, devamlı bir surette ayakkabısını boyattığı ve çok para verdiği için her zaman yanına gelen dilenciyi çağırır ve ona ‘bu son verdiğim’ der.
Ve çok geçmez, hastalığı şiddetli bir şekilde artınca hastaneye kaldırılır. Zamanın devlet başkanı Cemal Abdünnasır, tedavi için Londra’ya göndermek ister. Fakat Londra’ya tedaviye gitmek yerine Cenâb-ı Mevlâ onu, hakiki şifa ve saadet yurdu olan âhirete gönderir. Böylece 20 Haziran 1969 yılı, o hazin ses susar ve Şeyh Muhammed Sıddik Minşevi ruhunu yine doğduğu Cuma gecesinde, henüz 49 yaşında iken teslim eder.
Kategori
✨
İnsanlar