Barış Pehlivan: Mesele sadece ben değilim, Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkesin gerçekleri bilme hakkı cezalandırılıyor
- 9 ay önce
Araştırmacı gazeteci, Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, Sınır Tanımayan Gazeteciler’e (RSF), hapis baskısını yorumladı.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, 2 Ağustos tarihinde ki yazısında daha önce 3 yıl 9 ay ceza aldığı ve cezaevinde 6 ay kaldıktan sonra tahliye edildiği davayla ilgili yeniden cezaevine gireceğini duyurmuştu. 15 Ağustos’ta 5. kez cezaevine gireceğini duyuran gazeteci Pehlivan Sınır Tanımayan Gazeteciler’e hapis baskısını yorumladı. Son girişimden de bugün sonuç alamazsa yarın Marmara Cezaevine girmek zorunda kalacak olan Araştırmacı gazeteci Barış Pehlivan, Sınır Tanımayan Gazeteciler’e (RSF), hapis baskısını yorumladı.
''Mesele sadece ben değilim, Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkesin gerçekleri bilme hakkı cezalandırılıyor''
“Mesele sadece ben değilim. Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkesin gerçekleri bilme hakkı cezalandırılıyor” diyen Barış Pehlivan şöyle konuştu:
''Ben Barış Pehlivan, yaklaşık 20 yıldır gazetecilik yapıyorum. Bugüne kadar hakkımda 150'ye yakın soruşturma açıldı. Bunların 70-80'i davaya dönüştü. 20-3o'u halen devam ediyor. Eğer lehimde bir değişiklik olmazsa büyük ihtimalle 15 Ağustos Salı günü İstanbul'daki Marmara Cezaevi'ne teslim olacağım. Biliyorum ki sadece gazetecilik faaliyeti yaptığım için 5'nci kez cezaevi yüzü göreceğim. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Eğer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıysam bu toprakların meclisinde çıkan anayasadan faydalanamam en doğal hakkım. Biliyorsunuz ki bundan yaklaşık 1 ay önce iktidar yaklaşık 150 bin insanı ilgilendiren bir infaz yasası çıkardı. O infazın ikinci fıkrası bizzat beni de ilgilendiriyor. Nedense ben faydalandırılmıyorum ve tekrar cezaevine girmem için bir sms aldım. Biliyorum ki ben aslında kitaplarımdan, yazılarımdan, açıklamalarımdan dolayı cezalandırılıyorum. Mesele ben değilim. Burada sadece bir simgeyim. Kamuoyunun Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan herkesin gerçekleri bilme hakkı cezalandırılıyor. Ama kuşku yok ki daha öncede olduğu gibi ben içeride girsem gazeteciliğe, gerçekleri haykırmaya devam edeceğim. Bu süreçte bana destek olan herkes çok teşekkür ederim.''
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, 2 Ağustos tarihinde ki yazısında daha önce 3 yıl 9 ay ceza aldığı ve cezaevinde 6 ay kaldıktan sonra tahliye edildiği davayla ilgili yeniden cezaevine gireceğini duyurmuştu. 15 Ağustos’ta 5. kez cezaevine gireceğini duyuran gazeteci Pehlivan Sınır Tanımayan Gazeteciler’e hapis baskısını yorumladı. Son girişimden de bugün sonuç alamazsa yarın Marmara Cezaevine girmek zorunda kalacak olan Araştırmacı gazeteci Barış Pehlivan, Sınır Tanımayan Gazeteciler’e (RSF), hapis baskısını yorumladı.
''Mesele sadece ben değilim, Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkesin gerçekleri bilme hakkı cezalandırılıyor''
“Mesele sadece ben değilim. Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkesin gerçekleri bilme hakkı cezalandırılıyor” diyen Barış Pehlivan şöyle konuştu:
''Ben Barış Pehlivan, yaklaşık 20 yıldır gazetecilik yapıyorum. Bugüne kadar hakkımda 150'ye yakın soruşturma açıldı. Bunların 70-80'i davaya dönüştü. 20-3o'u halen devam ediyor. Eğer lehimde bir değişiklik olmazsa büyük ihtimalle 15 Ağustos Salı günü İstanbul'daki Marmara Cezaevi'ne teslim olacağım. Biliyorum ki sadece gazetecilik faaliyeti yaptığım için 5'nci kez cezaevi yüzü göreceğim. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Eğer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıysam bu toprakların meclisinde çıkan anayasadan faydalanamam en doğal hakkım. Biliyorsunuz ki bundan yaklaşık 1 ay önce iktidar yaklaşık 150 bin insanı ilgilendiren bir infaz yasası çıkardı. O infazın ikinci fıkrası bizzat beni de ilgilendiriyor. Nedense ben faydalandırılmıyorum ve tekrar cezaevine girmem için bir sms aldım. Biliyorum ki ben aslında kitaplarımdan, yazılarımdan, açıklamalarımdan dolayı cezalandırılıyorum. Mesele ben değilim. Burada sadece bir simgeyim. Kamuoyunun Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan herkesin gerçekleri bilme hakkı cezalandırılıyor. Ama kuşku yok ki daha öncede olduğu gibi ben içeride girsem gazeteciliğe, gerçekleri haykırmaya devam edeceğim. Bu süreçte bana destek olan herkes çok teşekkür ederim.''