Kayyum Rektörlük Boğaziçi mezunları 'güvenlik tehdidi' saydı! Yargı kararına rağmen kampüse alınmadılar

  • geçen yıl
Boğaziçi Üniversitesi'nin kayyum yönetiminin mezunların inşa ettiği dernek binasından tahliyesine yargı yürütmeyi durdurma kararı verdi. Kayyum rektörlük, yargı kararına rağmen mezunları kampüse almadı. Güvenlik görevlileri, gerekçenin "güvenlik tehdidi" olduğunu söyledi. 

Boğaziçi Üniversitesi'nin kayyum Rektörlüğü, 7 Ocak’ta, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği'nin (BÜMED) kampüs içindeki yerinden çıkartıldığını duyurmuştu. Mezunlar, bu durumu protesto etmiş ve kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması için dava açmışlardı. Kaymakamlık, tesislerin tahliye edilmesi gerektiğini BÜMED’e 27 Ocak’ta resmi olarak bildirmiş, dün sabah erken saatlerde polis eşliğinde tahliye işlemleri başlatılmıştı.

Tahliye sırasında BÜMED Yönetim Kurulu üyelerinin kampüse girişi engellenmişti. Polis ve güvenlik görevlileri ile BÜMED yöneticileri arasında tartışma yaşanmıştı. Duruma tepki gösteren dernek yöneticileri, "Evin sahibi evde olmadan evi tahliye edemezsiniz. Bu kararın uygulanması yanlış" açıklamasını yapmışlardı. Müzakerelerin ardından güvenlik görevlileri, sadece derneğin saymanını, cep telefonunun kapalı olması şartıyla içeri almıştı.

ÜNİVERSİTE YÖNETİMİNİN, “BOĞAZİÇİ MEZUNLARININ KAMPÜSE ALINMAMASI KARARI VERDİĞİ” BİLDİRİLDİ

Tahliye işleminin bitmesinden sonra ise mahkeme, derneğin başvurusunu yerinde bularak yürütmeyi durdurma kararı vermişti. BÜMED Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Cesur, avukat Ozan Düner ve Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte, tahliye edilen eşyaları bugün tekrar lokale getirmek istedi. Fakat güvenlik görevlileri, üniversite yetkililerinin 3 gün boyunca eşyaları ve BÜMED üyelerini içeri almama kararı aldıklarını bildirerek kimseyi içeri almadı.

Yazılı kararı görmek isteyen dernek üyelerine ve avukata karar gösterilmedi. Bunun üzerine avukat Ozan, kampüs önünde tutanak tuttu.

"MEZUNLAR NE ZAMANDIR GÜVENLİK TEHDİDİ?"

BÜMED Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Cesur, güvenlik tehdidi gerekçesiyle içeriye alınmamalarına tepki göstererek şunları söyledi:

“Buradaki her şey, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin aldığı kararlar, kanunlar geçersiz. Buradaki her şey rektörün iki dudağı arasında oluşuyor anladığım kadarıyla. Çünkü şu an arkadaşlar da onun sözüne uyuyorlar. Kanuna uymuyorlar. Yani kanun maddesini söylediğimiz halde o belgeyi bile bize vermiyorlar. Mezunlar ne zaman, bu okul tarihinde en ufak bir zarar vermiş, en ufak bir güvenlik tehdidi oluşturmuş? Aksine, bu okulun ağaçlarına bile gözümüz gibi baktık. Ama maalesef şu anki okul yönetimi her şeyi kaba kuvvetle çözdüğü için bizim de böyle yapacağımızı sanıyor ki tedbir alıyor. Hukukun hiçbir geçerliliği kalmamıştır onların nezdinde. Karara dayalı olarak, tüm kamyonları yüklettik. Onlar da yolda, çok ciddi bir masraf da yaptık. Yani bu da mezunların bağışlarına yazık etmektir.”

"YETKİLİLER HAKKINDA HUKUKİ, CEZAİ YOLARA BAŞVURACAĞIZ"

Avukat Haşmet Ozan Güner da budan sonra atılacak adımları şöyle özetledi:

“Bu aşamadan sonra yapacağımız işlemlerin birincisi, tahliye kararını veren v

Önerilen