Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Uluslararası Basında Türkiye'nin Başarıları Kasıtlı Bir Şekilde Görülmüyor'

  • 5 yıl önce
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz basını daha özgür, daha çoğulcu bir Türkiye arzu ediyoruz. Biz şiddete bulaşmadığı, hakarete varmadığı sürece ne kadar aykırı olursa olsun tüm fikirlerin temsil edildiği bir basın arzu ediyoruz” dedi.

================================

İhlas Haber Ajansı YouTube Kanalına Abone Olmak İçin:


“İnternetin kendisi medyasıyla, sosyal ağlarıyla adeta dev bir malumat çöplüğü oluştu. Veriye dayanın doğru bilginin, haberin yerini giderek zanna, vehme ve manipülasyona dayalı malumat alıyor. Bilgiye erişim kolaylaşırken insanla hakikat arasındaki perde kalınlaşıyor. Siber saldırılar şirketlerden devlet kurumlarına kadar her şeyin güvenliğini tehdit eder boyuta geldi. Terör örgütlerinin propagandalarını yaymak, yeni militanları devşirmek için en sık istismar ettikleri alanların başında yine intirnet geliyor. Bireyin mahremiyetini ihlal gün geçtikçe ürkütücü boyutlara ulaşıyor. Linç kültürü ve itibar suikasti sosyal medya ortamında çok büyük yaygınlık kazanıyor. Çoğu zaman bu manipülasyonları kimlerin yaptığını, bilgi kirliliğine kimlerin neden olduğunu bilemiyoruz. Provokatörler ve itibar süikastçileri internetin dehlizlerinde izlerini kaybettiriyor. Hayatı bir anda altüst olan mağdurlar çoğu zaman hesap soracak muhatap dahi bulamıyor. Sadece insanı değil günümüz demokrasilerini de tehdit eden unsurlardan biri. Dünyanın birçok ülkesi gibi Türkiye ve Türk demokrasisi de bu tehditten azade değildir. Son 6 yıldır meydana gelen hadiseler bize bu acı gerçeği bize pek çok kez göstermiştir” diye konuştu.

Son yıllarda yaşanan gelişmelere ve Gezi olaylarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ağaç bahanesi ile Gezi olaylarının fitili ateşlendi. Kimi sözde sanatçıların da merkezinde olduğu bu olaylarla ülkemizin sokakları karıştırılmak istendi. Bilhassa sosyal medya Gezi olaylarını adeta bir provokasyon üssü olarak kullanıldı. Ülkemizle alakası olmayan nice yalan haberlerle milletimiz, özellikle gençlerimiz galeyana getirilmeye çalışıldı. Sokaklar ateşe verildi, esnafımızın malı yağmalandı, içinde yolcuların olduğu belediye otobüsleri yakıldı, insanımız huzursuz edildi. Bundan başarı elde edemeyince 17-25 Aralık’ta bu sefer farklı bir yol denediler. FETÖ’cülerin eli ile hükümete yönelik bir darbe teşebbüsünde bulundular. Bu süreçte FETÖ hem kontrolü altında tuttuğu basın yayın organlarından hem de sosyal medyadan demokrasimizi hedef alan yoğun bir iftira kampanyası yürüttü. Maalesef dönemin ana muhalefet partisi de FETÖ’nün bu yalan furyasına arka çıktı. Biz tüm gücümüzle milli iradeye sahip çıkarken muhalefet grup toplantıları ve miting meydanlarını FETÖ’nün propaganda kürsüsüne çevirdi. Türk demokrasisinin en çetin mücadelelerinden birinde ana muhalefet, muhalefet demokrasiyi korumak, milli iradeyi savunmak yerine ne yazık ki FETÖ’nün siyasi uzantısı gibi davranmayı tercih etti. MİT tırları ihanetinde olduğu gibi kimi medya mensupları da bu dönemde örgütün ajanlığını yapmakta hiçbir beyis görmedi. Onbinlerce Suriyeliyi katleden PKK’lı teröristler özgürlük savaşçısı olarak sunulurken, milyonlarca Suriyeli sığınmacıya kapılarını açan Türkiye terörle ilişkili hale getirilmeye çalışıldı. Uluslararası medya organlarının Türkiye’ye yönelik tavırları objektiflikten uzaktır. Kendilerini ‘özgür ve tarafsız’ diye tanımlayan yabancı medya organlarının mesele Türkiye olunca gazetecilik yapmak yerine nasıl birer propaganda makinesine dönüştüğünü hep birlikte gördük. Özellikle 15 Temmuz gecesi yapılan haberleri bir utanç belgesi olarak halen hatırlıyoruz. Darbenin başarısız olmasının getirdiği hayal kırıklığını ertesi gün atılan manşetlerde bizzat şahitlik ettik. Türk hükümeti aleyhine konuşacak insan bulamamaktan şikayet uluslararası basın kuruluşları bile oldu. Bunları da gördük. Birçok medya kuruluşu darbecileri aklamaya çalışırken, Türk milletinin dünya demokrasi tarihine geçen şanlı direnişi ısrarla görmezden gelindi. Bu tarafgirliğin varlığını güçlü bir şekilde devam ettirdiği hakikattir. Dünyanın her ülkesinde yaşanabilecek sıkıntılar abartılarak manşetlere taşınırken Türkiye’nin başarıları kasıtlı bir şekilde görülmüyor. Söz konusu milletimiz olunca bağımsızlığın yerini yandaşlık, doğrunun yerine çarpıtmak, tarafsızlığın yerini ise önyargılar alıyor. Ülkemizdeki kimi medya kuruluşları da manşetleri ile bu değirmene su taşıyor” şeklinde konuştu.

#haber #sondakika #gündem

================================

İhlas Haber Ajansı Resmi Web Sitesi


İhlas Haber Ajansı Sosyal Medya Adresleri





İhlas Haber Ajansı hakkında


İhlas Haber Ajansı’na ulaşmak için

Category

🗞
News

Önerilen