Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: “Muhtemel Göç Dalgasına Karşı Tedbir Alındı”

  • 6 yıl önce
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Filistin Kurtuluş Örgütü’nün ofisini kapatma yoluna gitmesi Trump yönetiminin Filistin meselesinde tarafgir bir tutum içinde olduğunu bir kez daha teyit etmiş oluyor” dedi.

Türkiye Gazetesi YouTube Kanalına Abone Olmak İçin:


Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Kalın, Kasım ayı içerisinde ikinci 100 günlük icraat programının açıklanacağını ve bununla ilgili hazırlıkların devam ettiğini ifade etti.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın ekonomiyle ilgili bir sunumunun olduğunu kaydeden Kalın, “Türkiye’deki pozitif yatırım ortamının devam ettiğini ifade etmek istiyorum. Türk ekonomisi özellikle uluslararası yatırımcılara güven veren bir ekonomi olarak yoluna devam etmektedir. Bilindiği gibi ikinci çeyrek büyümemizde 5,2 oranında geldi. Bu da Türk ekonomisin bütün bu zorluklara, olumsuz etkilere rağmen Türk ekonomisinin büyümeye devam ettiğini gösteriyor. Önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili alacağı tedbirler, temaslar da devam edecek. BM Genel Kurulu münasebetiyle Sayın Cumhurbaşkanımızın bir New York Amerika ziyareti olacak. Orada da yatırımcılarla bir takım görüşmeleri olacak. Türk ekonomisiyle ilgili bir panik havası olmadığını ifade etmek istiyorum. Türbülans gibi görünen dönemin de kısa sürede aşılacağından biz eminiz” ifadelerini kullandı.

“Açıkçası bizim de beklemediğimiz bir biçimde müzakere kısmı canlı yayınlandı”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dönemdeki yurtdışı temaslarıyla ilgili konuşan Kalın, şunları kaydetti:
“Geçen cuma günü Astana Üçlü Zirvesi'nin 3. toplantısını yapmak üzere Tahran'da idik. Orada yapılan görüşmeleri ve müzakereleri canlı yayından hepiniz izlediniz. Açıkçası bizim de beklemediğimiz bir biçimde müzakere kısmı canlı yayınlandı. Aslında bu da bir hayra vesile oldu. Bunu neden söylüyorum özellikle Cumhurbaşkanımızın insani duyarlılık noktasında ve İdlib'e yönelik muhtemel bir saldırının önlenmesi için nasıl bir gayret ve mücadele içerisinde olduğunu bütün dünyada görmüş oldu. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Zira Tahran zirvesinden sonra bile maalesef geçtiğimiz günler içerisinde dün bugün İdlib’in Güney uçlarından itibaren bir takım saldırıların hala devam etmekte olduğunu görüyoruz. Bu süreç içerisinde biz hem Tahran'daki zirvede muhataplarımıza yani Rusya Federasyonuna ve İran'a hem de dünya kamuoyuna Cumhurbaşkanımızın çok açık net çağrıları oldu. Bu İdlib'e yönelik bir saldırının sadece bir insani felaketle sonuçlanmayacağını bunun çok ciddi siyasi diplomatik sonuçları olacağını da ifade ettik etmeye de devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın bugün bir Amerikan gazetesinde yayınlanan yazısında da ifade ettiği gibi bu konuda sadece Türkiye'nin çaba göstermesi asla yeterli değildir. Dünya kamuoyunun da burada elini taşın altına koyması gerekiyor ama bunu hakikaten samimiyete ve ciddiyetle yapması gerekiyor. İdlib'e yönelik bir saldırı her şeyden önce şu ana kadar devam eden siyasi süreçleri dinamitleyecektir. Ciddi bir güven bunalımına yol açacaktır. Yüz binlerce insanın Türkiye'ye doğru tekrar hareket etmesine göç etmesine sebep olacaktı. Zaten milyonlarca mülteciyi Türkiye'de barındırdığımız bir dönemde yeni bir göç dalgasının on binler yüz binleri kapsayacak bir göç dalgasının Türkiye’ye dönük gerçekleşmesi başka komplikasyonları ortaya çıkaracaktır. Bunun etkileri sadece Türkiye ile sınırlı kalmayacaktır. Buradan Avrupa'ya başka ülkelere de sıçrayacaktır. Dolayısıyla burada bizim çağrımız bütün dünya kamuoyunun batılı ülkelerin Amerika Birleşik Devletleri'nin bölge ülkelerinin ve bu konuda eşgüdüm ve koordinasyon içerisinde hareket ederek İdlib'e yönelik muhtemel bir saldırıyı durdurmasıdır. Burada bir noktanın da altını çizmek istiyorum Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu Tahran'daki zirvede dile getirdiler. Zaman zaman batılı ülkelerin Esad rejimi idlib’de kimyasal silah kullanırsa müdahalede bulunuruz açıklamalarının son derece yetersiz ve tutarsız olduğunu ifade etmeliyiz. Çünkü şu ana kadar Suriye Savaşı'nda öldürülen yüz binlerce insanın yüzde 99’undan fazlası konvansiyonel silahlarla öldürüldü."


#haber #gündem #sondakika #news #haberler

============================

Türkiye Gazetesi Resmi Web Sitesi


Türkiye Gazetesi Sosyal Medya Adresleri






Türkiye Gazetesi Haber Akışı

Önerilen