'Çoğu Afrikalı Osmanlıya Şükran Besliyor'

  • 7 yıl önce
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı, eski Çad Büyükelçisi Prof. Dr. Ahmet Kavas, Türklerin Afrika’daki varlığının kıtayı kaplayan Afrika isminin varlığından daha eski olduğunu, çoğu Afrikalının Osmanlıya şükran beslediğini söyledi.

Eskişehir Osmangazi Üniversite (ESOGÜ) üniversitesine gelerek bir konferans veren Ahmet Kavas, İHA mikrofonlarına özel açıklamalarda bulundu. Osmanlı devletinin Afrika’da birçok eser bıraktığını ve bugünlerde hala kullanımda olan yapıtların olduğunu ifade eden Kavas, Türklerin oradaki varlığının, Afrika isminin varlığından daha eski olduğunu vurguladı. Kavas, “Türklerin Afrika’daki varlığı kıtayı kaplayan Afrika isminin varlığından daha eski. Aslında Afrika ismi 3-4 bin yıllık bir isim belki ama çok sınırlı bir bölgeye, bugünkü Tunus’a verilen isimdi. Tüm kıtaya isim olması 16’ncı yüzyıl Türklerin Avrupa’daki varlığı 9’uncu yüzyıla kadar gider. 9’uncu yüzyılda ilk Müslüman Türk devletlerinin ilk ikisi Tolunoğulları ve Ihşîdiler, Mısır’da kurulmuş. Haliyle Türklerin Avrupa’daki varlığı yaklaşık bin 200 yıllık bir geçmişe sahip bir fiil varlık. Devletler kurmuşlar, devletler yönetmişler. Afrika’da, özellikle kuzeyinde Mısır merkezli, daha sonra da kuzey Afrika’da doğu Afrika’da etkili olmuşlar” şeklinde konuştu.

“Cezayir Devleti hala ayakta olanları son yıllarda hala büyük bir istekle restore edip, kullanılabilir hale getiriyor”

Osmanlının Cezayir’de yapmış olduğu ve Fransız ihtilalinden sonra ayakta kalan eserlerin Cezayir Devletleri tarafından restore edilerek kullanılabilir hale getirdiğini aktaran Kavas, geçmişteki eserler ile tarihin daha güzel anlatılabileceğini belirtti. Kavas, şunları söyledi;
“Başladığı tarihten bıraktığı 1912 yılındaki Trablusgarp vilayetine kadar 400 yıl hüküm sürmüş. Haliyle bu geniş coğrafyadaki yaklaşık 10 milyon kilometre kare üzerindedir. Orada yaşayan herkese, hem kendisine hem de yerel halka hitap edecek kamu binaları, camiler medreseler, köprüler, yollar, limanlar, kaleler ve birçok hayır kurumu inşa etmiş. Bunların bugün Mısır’da, Tunus’da çoğu ayakta ama Cezayir’de özellikle Fransız işgali ile birlikte hepsi tahrip edilmiş, yıkılmış. Ama Cezayir Devleti hala ayakta olanları son yıllarda hala büyük bir istekle restore edip, kullanılabilir hale getiriyor. Bunların başında Cezayir başkentte Keçova Camii Tika tarafından restore edildi ve bugünlerde kullanıma açılacak. Çok önemli bir eser Keçova Camii. Bunlar 400 yıl önce yapılmış eserler. Hala ayakta kalanları var. Yok diyemeyiz tamamen. Bunların bile bugün bilinmesinde fayda var. Çünkü insanlar gittiler ama eserleri kaldı. Onlar oradaki bizim atalarımızın yerel halk ile birlikteliğinin en güzel eseri izi, onlar kaldıkça ayakta. Tarihten güzel hikayeler, olayların anlatımını onlar üzerinden yapmamız anlatabilmemiz daha kolay olacak. Eğer onlar yıkılacak olursa bizim gözle görülür bir eserimiz olmadığı için anlatmakta zorluk çekebiliriz”

=====================================================
NetGazete YouTube Kanalına Abone Olmak İçin


NetGazete Resmi Web Sitesi


NetGazete Sosyal Medya Adresleri





NetGazete Haber Yayın Akışı