Dünya kredi derecelendirme tiyatrocuları

  • 7 yıl önce
Üç tane dünya kredi derecelendirme kurumu
Biz Türkleri verdikleri uyduruk notlarla hizaya sokacağını zannederler.
Batmış gitmiş Yunanistan'ın notunu yükseltirken sebepsiz Türkiye'nin notunu yatırım yapılması riskli göstermeye çalışırlar.
Büyüme rakamları açıklandığını zaman da şaşıp kalırlar.

Peki nasıl oluyor da bizim ekonomi bu kadar olumsuzluklara rağmen her geçen gün büyümeye devam ediyor.
Aslında çok ta sır değil.
Bunu size tarihimizden gelen bir anekdot ile açıklayayım.
Günlerden bir gün, Selçuklu Devleti’nin bütçesi görüşülüyordu. Sultan Melikşah “Her kurum kendi bütçesini yapsın” demişti.

Çalışmalar başladı. Gelirler toplandı, giderler hesaplandı. Nihayet bütçeler Sultan Melikşah’a arz edildi. Melikşah, hepsini tek tek inceledikten sonra:

“Görüyoruz ki bütçemizde yoksullara, muhtaçlara, yetimlere, dervişlere, ilim tahsil edenlere, sanatkârlara pek bir şey ayırmamışsınız. Bu saydıklarımız için bütçeye üç yüz bin altın konsun. Yetimlere, gariplere, sanatkârlara, âlimlere bakmayan devlet batar!”. dedi.

Bu emri duyunca, zamanın Harbiye Nazırı (Savunma Bakanı), söz aldı:
“Bu miktar ordunun bütçesine eklenirse, Bizans’ın surlarını dahi aşarız!” dedi.

Sultan Melikşah gayet sakindi, hattâ gülümsüyordu, “Yanlışın var!” diye cevap verdi. Ve devamla:
“Biz şimdiye kadar âlimleri, fakirleri, dervişleri, yetimleri, muhtaçları gözetmeseydik, ordumuz değil yeni beldeler fethetmek, payitahtımızı bile korumaktan âciz kalırdı.”

Huzurda bulunanların hepsini tek tek süzdükten sonra, devam etti:
“Biz memleketleri kılıçtan evvel, fakir, yoksul takımı
ile derviş-molla kısmının dualarıyla fethederiz.
‘Duanız olmasaydı ne ehemmiyetiniz olurdu?’ buyuran Cenab-ı Hakk’a yemin ederim ki, bütçemizden yapılan en hayırlı harcama budur.”

Nizamülmülk’e döndü:
“Sen de konuş Vezirim!”

Baba yadigârı şanlı vezir hayran hayran Melikşah’a bakıyordu:
“Ey Cihan Sultanı!
Askerlerinizin okları bir milden öteye geçmezken, benim Nizamiye Medreseleri’nde yetişen mânevi ordunun duaları
Arş’a ulaşıyor. Selçuklu Devleti ikisinin sayesinde yükselecek.”


Selçukluların büyük sultanı Alp Arslan, 1072 yılında, hunharca bir suikast neticesi öldürülünce, on yedi-on sekiz yaşlarında olan oğlu Melikşah, Selçuklu tahtına oturdu.

Babası gibi yürekli, azimli ve kararlıydı. Nizamülmülk gibi iman ve bilgi deryası bir vezirin elinde yetişmişti. Babasının şefkati ile kahramanlığını, hocası Nizamülmülk’ün sevgisi
ve sabrıyla bütünlemişti.

Selçuklu Devleti, en güçlü dönemini yaşıyordu.
Sınırları Hindistan içlerine kadar genişlemiş, dönemin en büyük, en güçlü, en mamur, en medenî devleti hâline gelmişti.

Melikşah, bütün bunları dosdoğru bir “Hoca” sayesinde başardı.

“Hoca”nın gerçek adı Ebu Ali el-Hasan et-Tusi’dir, Selçuklu’yu derinden inşa eden meşhur “Nizamiye Medreseleri”ni kurduktan sonra (ki, “Hüccetül İslam” olarak anılan İmam-ı Gazali, Bağdat’taki Medresenin başında idi), Abbasi Halifesi; 'Kâim bi Emrillah' tarafından, “Memlekete Nizam veren” anlamında “NİZAMÜLMÜLK” unvanı, verilmiştir.

Sultan Alp Arslan’a vezir olduğu 1064’ten, Hasan Sabbah’ın beyni yıkanmış Haşhaşiler’i tarafından şehit edildiği 14 Ekim 1092 senesine kadar aralıksız
29 sene SELÇUKLU Devleti’ne, tam bir dirâyet
ve sadakatle hizmet etmiştir.
En büyük hizmeti ise, eğitilmiş insan yetiştirmesidir.
Günümüzde dünya eğitime ve yoksullara ayırdığı bütçenin kat kat fazlasını insanları öldürmek için silaha ayırıyor. Bu bütçelerle yoksulların sayısı artıyor. Yetimlerin sayısı artıyor.
Yeni BELEDİYE KANUNU ile birlikte belediyelerin ibadethaneler ve okullara yardım yapmalarının bina ve okul inşa etmelerinin önü açıldı. Büyükşehir Belediyemiz bu tür yatırımlara önem veriyor. Türkiyenin en gelişmiş bilim merkezini hizmete açmıştır. Okullara öğrencilere bilgisayar desteği ve yeni eğitim kurumlarının hizmete açılması için kamulaştırma vs gibi destekler verilmesi, eğitim alanında çok önemli adımlardır. Dünyanın en kaliteli eğitim kurumları ve Üniversiteleri ülkemizde kurulmalıdır.
Ülkemizin Suriyeli yoksul ve yetimlere sahip çıkması gurur vericidir. Dünyayı kana bulamak için silaha büyük bütçeler ayıran terörü destekleyen batı medeniyeti çökmektedir. Eğitim için yoksul ve yetimler için daha fazla bütçe ayrılmalı, Sosyal Devletin inşası için yerel yönetimler ve Belediyelerde seferberlik ilan edilmelidir.

Önerilen