FETHULLAH GÜLEN | MUKADDES GÖÇ VE KUTSAL ÇİLE (Bamteli - 29 Şubat 2016)

  • 8 yıl önce
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, haftanın Bamteli sohbetinde, özetle şu hususları dile getirdi:

*Bir dönemde, sizin hakka dilbeste olmuş arkadaşlarınız külah içinden çektikleri kuralarla veya çoğaldıkları zaman bir makinadan çektikleri kuralarla coğrafyada yerini bilmedikleri beldelere gittiler. Dinî ve millî değerlerimizi götürmek, dil ve kültür bayrağımızı orada da dalgalandırmak, ruhumuzun abidelerini orada dikmek için gözlerini kırpmadan o güzel vatanımızı terk ederek oralara gittiler.

*Dünyanın dört bir yanına açılmış sizin arkadaşlarınız. Fakat çekemeyen hasûdlar, dünyanın her tarafında bu açılımı ve bu hareketi kösteklemek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bir kısım münafıklara dünya kadar para yağdırarak, “Aman orada da bu işi, bu düzeni bozun!” diyorlar. Bu işi yapsa yapsa ancak şeytan yapar. Dinî ve millî mefkûremizin intişarı adına, evrensel değerlerin bayraklaştırılması adına hizmet eden böyle bir harekete karşı, böylesine tonlarla, milyonlarca para döktürme, yalancı avukatlar bulma, yalancı davalar açtırma, karalama gayreti içinde bulunma, zannediyorum bugüne kadarki profesyonelliğiyle o şeytanın bile yapacağı iş değildir. Çünkü şeytan diyor ki, “Sağdan gelirim, soldan gelirim, önden gelirim, arkadan gelirim, alttan gelirim, üstten gelirim!” Vallahi bunlar, o altı cihetin de dışında başka yönlerden geliyorlar. Yönsüzlük yönlerini bile değerlendiriyorlar. Yönsüzler!..

*Bir dönemde ihtiyarî hicret tevakkufa mı uğradı, yoksa açılımda biraz rölanti mi oldu, ne olduysa, Allah (celle celaluhu) adeta “Ben sizi kendi ülkenizde bir kısım zalimlere tokatlatmak suretiyle, bu defa hicrete zorlayacak, cebrî hicrete sevk edeceğim!” dedi. Şimdi bir yönüyle cebrî hicret dönemi yaşanıyor. Mesela bir kısım iş adamları böyle bir hicrete açıldılar. Hangi iş adamları? “Niye burs verdin?” diye yazıhanesine baskın yapılan işadamları. Kardeşleri, bacıları, anaları, ablaları “Niye burs verdiniz? Neden kurban topladınız? Neden dünyanın dört bir yanına yardım ettiniz?” diye sorgulanan işadamları.

*Allah’ın her günü, burs vermiş, kurban toplamış, Gazze’ye kadar, muhtaç yerlere yardım götürmüş, oralarda o insanları desteklemiş en olumlu hizmet müesseselerini mercek altına almak suretiyle, onları yok etmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Kendi ülkelerinde fitneye maruz kalan, baskıya uğrayan, yazıhaneleri basılan, müesseselerine kıyımcılar tayin edilmek suretiyle baskı altına alınan insanlar da Kur’an’ın işaretine binaen hicret ediyorlar.

*Fitneye, belaya, tazyike maruz kaldıktan sonra hicret eden o babayiğitler var ya?!. Hani siz isterseniz onlara “kaçtı” deyin. Onlar, hicret ettiler; biraz durdu, orada zemin oluşturdular; sonra o insanlara karşı müspet manada bir mücahede ile kendilerini ifade ettiler. Binaenaleyh, dünkü ihtiyarî mühacirler ne ise, Allah’n izni ve inayetiyle bugünkü cebrî muhacirler de öyledir.

*Acaba isteseydim ben de kendim için bir çardak yapamaz mıydım? O kadar eşek değilim; ben de yapabilirdim bir tane. Elin âlemin saraylar yapmasına, villalar yapmasına, yatlar yapmasına, filolar oluşturmasına karşılık, sen de yapabilirdin. Ama Allah vardı, her şeyi görüyordu. Varsın Allah’tan korkmayanlar, Hazreti Ruh-u Seyyidi’l-Enâm’ı tanımayanlar, tarihinden kopmuş kopuklar bu türlü mesâvîyi irtikâp ededursunlar. Siz doğru bildiğiniz yolda, günde kırk defa tekrar ettiğiniz “Allahım bizi sırat-ı müstakime hidayet eyle!” ahd ü peymanına sadakat içinde yürüyeceksiniz.

*O babayiğitlerden bir tanesi 91 yaşında. Tevkif edip zindana götürmek için evini basıyorlar. Felç olmuş yatakta yatıyor. Ben de kendisini elli senedir tanıyorum. O Erzurum’un en zenginlerinden birisiydi. Dört beş yerde apartman gibi evi vardı. O evlerde belki bir iki defa Kıtmir de yemek yedi, çay içti. O günden itibaren bütün varlığını o yolda sarf etti; okul yaptı, yurt yaptı, pansiyon yaptı. Kendisiyle yapılan bir televizyon programında ağlayarak şöyle diyordu: “Kala kala sadece içinde oturduğum şu kulübe gibi ev kaldı!” Allah seni o yüksek ruhunla Hazreti Muhammed Mustafa’ya komşu etsin inşaallah. (Amin)

*Varsın bizim dünyamızı cehenneme çevirsinler! Varsın eşkıyalar gibi -eşkıyalar varken- takip etsinler! Varsın evlere baskınlar yapsınlar! Varsın mübarek kadınları, gençleri, kızları rencide etsinler; kafirin yapmadığını yapsınlar, Haçlıların bile yapmadığını yapsınlar!.. Bunların hepsi geldiği gibi gider, bunları yapanlar da kendilerine eder.