Izdırabın sonu yok sanma bu âlem de geçer Ömr-i fâni gibidir gün de geçer dem de geçer Gam karar eyliyemez hânde-i hurrem de geçer Devr-i şâdi de geçer gussa-i mâtem de geçer Gece gündüz yok olur ân-ı dem âdem de geçer.
Bu tecellî-i hayat aşk ile büktü belimi Çağlayan göz yaşı mı yoksa ki hicrân seli mi? İnliyen sâz-ı kazânın acaba bam teli mi? Çevrilir dest-i kaderle bu şu’ ünun filimi Ney susar mey dökülür gulgule-i Cem de geçer.
İbret aldın okudunsa şu yaman dünyadan Nefsini kurtara gör masyâd-ı mâfihâdan. Niyyet-i hilkâtı bu aşk-ı cihân-arâdan Önü yokdan sonu .oktan bu kuru da’ vâdan Utanır gayret-i gufranla cehennem de geçer.
Ne şerîat ne tariykat ne hakiykat ne türe Süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre Câhilin korku kokan defterini Tanrı düre! Mâ’ rifet mahkemesinde verilen hükme göre Cennet iflas eder efsâne-i Adem de geçer.
Serseri Neyzen’ in aşkınla kulak ver sözüne Girmemiştir bu avâlim bu bedyi’ gözüne. Cehlinin kudreti baktırmadı kendi özüne. Pir olur sâkiy-i gül çehre bakılmaz yüzüne Hâk olur pîr-i mugan sohbet-i hemdem de geçer.