Şamil Kafkas dağının Hürriyet güneşidir. Şamil Atatürk’üm Öz be öz kardeşidir. Şamili bilmeyenler Ata’sını ne bilir. Şair diyor ki; “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak! Eğer uğrunda ölen varsa vatandır.” Ben de diyorum ki; Benim vatanımın sınırları Kars’ta başlayıp, Edirne’de bitmez. Hazer’imin, Hürriyet! Hürriyet diye çalkalandığı kıyılarda başlar, Taa! Viyana’da biter. Kur, Aras coştukça, Tuna, Volga taştıkça, Benim türkülerim söylenecek. Hazer çalkalandıkça, Benim Ay-yıldızlı Bayrağım dalgalanacak. İşte, taa oralardan esen, Rüzgârın getirdiği bir oyun. Esaretin düşmanı, Cesaretin timsali, Şeyh Şamil. Sormayın kimlerdenem, Haralıyam a dostlar. Gönülden fırtınalı, İcralıyam a dostlar. Kızıl bir kurşun aldım, Yaralıyam a dostlar. Ağlama gözleri yaşlı yar, Men bilirem, Senin de eyninde Kanlı bir libasın var. Bu türküler, türküler. Türk’ü söyler türküler, Taşar kalpte ülküler. Bu ses kartal sesidir, Bu ses Bozkurt sesidir. Bu ses Rus generallerine Apolet söktüren, Katharina, Petro’yu Çılgına çeviren sestir. Bu ses taaaaa… Kafkaslardan gelen Şeyh Şamil’in sesidir.