3-Aşılayıcı Rüzgarlar Kur'an-ın Bilimsel Mucizeleri

  • 10 yıl önce
Bundan tam 1.400 sene önce, aşılamanın önemi ve ne demek olduğunun bilinmediği bir zamanda Kur’an bizlere Hicr suresinin 22. ayet-i kerimesiyle şu haberi vermektedir: “Biz rüzgârları aşılayıcılar olarak gönderdik.”

Evet, bu ayet-i kerime rüzgârların aşılayıcı bir özelliğe sahip olduğunu açıkça bildirmektedir. Acaba Kur’an’ın vermiş olduğu bu haber hakkında bilim adamları ne demektedir. Şimdi bunu öğrenelim:

Bilim adamları rüzgârların aşılayıcı özelliğe sahip olduğunu şu şekilde izah ederler: Bütün bitkilerin çiçeklerinde, erkek ve dişi çifti bulunmakta ve erkeğin dişiyi aşılamasıyla meyveler meydana gelmektedir. Bu aşılama fiili ise rüzgârlarlar sayesinde olmaktadır. Allah pek çok bitkinin tohumunu hafif bir esintide bile uçabilecek şekilde yaratmıştır. Yeryüzündeki sayısız bitki türüne ait polenler, çiçek tozları ve tohumlar rüzgarlar vasıtasıyla birinden bir diğerine taşınmakta böylece bitkilerin aşılanarak çoğalmaları ve nesillerinin devamı sağlanmaktadır. Yani rüzgarların aşılayıcı özelliği ile bitkiler üremekte ve çoğalmaktadır.

Rüzgârlar bitkileri aşıladığı gibi yağmurun yağabilmesi için yağmur bulutlarını da aşılamaktadır.Yakın bir zamana kadar rüzgar ile yağmur arasındaki tek ilişki rüzgarın yağmur bulutlarını sürükleyip götürmesinden ibaret zannedilirdi. Evet bu başını gökyüzüne kaldırıp bulutların geçişini izleyen herkesin görebileceği bir şeydi.Ama rüzgar ile yağmur arasındaki ilişki sadece bundan ibaret değildi.

Şöyle ki: Denizlerin ve diğer suların üzerinde köpüklenme nedeniyle “Aerosol” adlı hava kabarcıkları oluşmaktadır. Bunlar rüzgârların karadan sürüklediği tozlarla karışarak Atmosfer’in üst katmanlarına doğru havalanır. Rüzgârların yükselttiği bu parçacıklar su buharı ile birleşir ve su buharı bu parçacıkların etrafında yoğunlaşır. Bu parçacıklar olmazsa yüzde yüz su buharı, bulutu oluşturamaz. Bulutların oluşması, rüzgârların havada serbest şekilde bulunan su buharını, taşıdıkları parçacıklarla aşılamaları ile olmaktadır. Bilimin ve bilim adamlarının bu izahlarından sonra şimdi meseleyi tahlil edelim ve şu soruların cevaplarını bulalım:

1- Rüzgârların aşılayıcı özelliğe sahip olduğu gerçeği ne zaman keşfedilmiştir?

Cevap: Bu asırda keşfedilmiştir.

2- 20. yüzyılda ancak keşfedilen bu gerçeğin 1400 sene evvel okuma-yazma bilmeyen bir beşer tarafından keşfi mümkün müdür?

Cevap: Asla mümkün değildir. Buna mümkün demek, akıldan istifa etmekle mümkündür.