Oynatıcıya atlaAna içeriğe atlaAltbilgiye atla
  • 13.08.2014
Eve gelen bilinmeyen video kasetler ve telefonlar nedeniyle ailesini ve kendisini tehdit altında hisseden Georges, çocukluk yıllarını hatırlar ve kısa bir süre yanlarında kalmış Cezayir'li Majid'i suçlar. Ama tacizci/gözetleyen gerçekten de Majid midir?

Laurent ailesinin evinde, hem yemek yedikleri hem TV izledikleri oda baştan aşağı kitaplarla doludur. Ayrıca çalıştıkları işler de entelektüel işlerdir. Bu da birkaç entelektüel/aydın dışında Cezayir olayında sorumluluğu olanları hatırlatır bize.

Dün, tek bir ülkenin bir başka ülkeye saldırısı, bu koalisyon güçleriyle toplu saldırıya dönüşmüştür; Haneke TV görüntüleri ve işlediği konu sayesinde Cezayir‘i Irak‘a bağlar. Ana karakterin adı bile kaba bir benzetmeyle ABD başkanının adını hatırlatmaz mı ?

Saklı, sonuna kadar bizi kuşku içinde bırakır. Belki de şunu söyler: Yanlış kişileri suçlayarak kendi suçlarınızdan arınamazsınız. Kurban olduğunuza inandırsanız bile kurbanlaştırdığınız kişileri unutamazsınız, onlar sonunda bir yerlerde karşınıza çıkacaktır. Bu bir vicdan sorumluluk meselesidir.

Filmde çocukların (çocuk Georges’un ya da Georges’un çocuğunun) anne babalarını başkalarından, başka çocuklardan ya da ana babalarının arkadaşlarından kıskanmaları bile güvensizliğin bir parçasıdır. Karşılıklı olarak güvensizliğin ve paranoyanın tırmandığı bir ortamdan kolaylıkla şiddete varabilir, ırkçı bir dünyaya geçebilirsiniz. Yabancıyı, öteki olanı, biz’den olmayanı tehdit unsuru olarak görebilir, kendimize düşmanlar yaratabiliriz; siyah, yoksul, kadın ve dünyanın güneyinden yada doğusundan düşmanlar. Majid’in oğlunun sorduğu gibi “Neden bu kadar çok korkuyorsunuz?”

http://intersinema.com/sakli-filmi-fragmani/

Önerilen