IRAK ÇOK MU IRAK? Oğuzam Türk menem… Bayatlardan Türkmenem… Damarlarındaki asil kan Aslına çektiğin ırk menem… Yaprağın asılı dallar, Gövdeni taşıyan kök menem… Yolunu gözleyen yâr Aşkınla çarpan ürek menem… Can içre cânân bilmişem gavim gardaş, Nerdesen…
Yedi koldan Yirmidört boydan gelmişem Orta Asya’dan… Yayından fırlayan ok Huduttan hududa atılan mızrak Deli havalar soluyan kısrak gibi esmişem… Az gitmişem, uz gitmişem Dere tepe düz gitmişem… Kuş uçmaz kervan geçmez dağları Göçebe adımlarla gezmişem… Irağı yakın, yurdumu Irak eylemişem… Tırnaklarımla oymuşam tortu kayaları Kıraç toprakları gözyaşlarımla sulak etmişem… Kızgın tohumlar serpmişem, Emek vermişem, Aşa getirmişem… Türk illerine haber salmışam gavim gardaş, Nerdesen…
Selçuklu şah-ı sultanlarım adım atmış otağıma Kapıda karşılamışam civan mert erlerimi Başım gözüm üstüne berhudar ağırlamışam… Musul’da Zengiler Kerkük’te Kıpçaklar Erbil’de Beg Teginliler Yiğit yatağı Atabegler kurmuşam Dokuz başlı tuğlar aparmışam yad ellere Türk’ün adını âlemlere duyurmuşam… Bayındır Kızanı torunlarımı kucaklamışam Bahar coşkusu Akkoyunlar gibi ovalara yayılmışam… Sultan Cined’in emaneti Şah İsmailimle pişirmişem ham yanlarımı Ocağımda tüten Safevi ateşiyle Alev alev yanmışam… Genç Osmanlıyla açmışam Bağdat’ın kapısını Cahiliye devrini hepten kapatmışam… Dil, din ve ırk özgürlüğüyle Donatmışam halkları Çıra gibi aydınlatmışam kör karanlık tarihi Çevreme ilim, irfan, ışık saçmışam… Derin hülyalara dalmışam gavim gardaş, Nerdesen…
Ne zaman ki Türk birliğine diş bilemiş düşman Çapraz fişek silahıma davranmışam… Zırnık ödün vermemişem haa sevgimden Korkmamışam heç Ölümleri kuşanmışam…
Yalın ayak koşmuşam Kafkas cephelerine Sarıkamış harekâtına katılmışam… Buz kesmiş yüreğim Allah-u Ekber Dağlarında Katmer katmer kefensiz donmuşam…
Çanakkale’de etten duvar olmuşam Göğüs göğüse çarpışmışam Allah vekil Bir adım geçirmemişem gâvuru öteye Üst üste cansız yığılmışam…
Nasıl ki Harb-i cihanlarla zayıflamışam Güçten kudretten düşmüşem heyhat Yeraltı kaya yağlarım sulandırmış ağızları Hemhal manda manda paylaşılmışam…
Öyle ki Et ve tırnak misali ayrılmışam Süt kuzu yavru gibi koparılmışam Anadolu’dan Yılanlar tıslamış Köpekler hırlamış ardımdan, Sahipsiz kalmışam gavim gardaş, Nerdesen…
Lord planları tayin etmiş kaderimi Misak-i Milli sınırlar dışına çıkarılmışam… İtilmişem, kakılmışam, horlanmışam külliyen Tekme tokat yerlere yatırılmışam… Dağ ayılarının önüne atılmışam yaralı Çöl develerinin hörgücüne Tepe taklak asılmışam… . . . .
Di gah gel… Di gel ölem di gel… Adına gurban olam di gel… Alnına kanım çalam di gel… Bayrağım göğün mavi gülü, ay yıldızım sen… Yurdum Türkmen eli, can özüm sen… Soyum sopum Türkoğlu, Yüzüm sürdüğüm izim sen…