BEZMÂRÂ TOPLULUĞU-BÛSELİK-AŞÎRÂN PEŞREV (Beste: Çengi Mustafa)
- 10 yıl önce
BÛSELİK-AŞÎRÂN PEŞREV
Beste: Çengi MUSTAFA
Sazlar:
Fikret KARAKAYA: Çeng
Didem DERMEN: Santur, Kanun
Kemal CABA: Kemânçe
Ahmed ŞAHİN: Ney
Furkan RESULOĞLU: Kopuz, Tanbur
Akgün ÇÖL: Şehrud (Yanaklı Ud)
Kâmil BİLGİN: Nakkare, Daire
(KATRE-2006)
Çeng:
Organolojide "açık arp" diye nitelenen çalgılardandır. 17. yüzyılın sonuna doğru terk edilen Osmanlı çenginin atası, I. binyıla ait Asur kabartmalarında görülen bir çalgıdır. 24 teli icra edilecek makama göre akortlanır.
Şehrud:
Organolojide "kısa saplı lavta" diye nitelenen çalgılardandır. Büyük ve "bir sekizli pest akortlu ud" olarak tanımlanabilir. Beş teli vardır (üçü çift). Sapında perde bulunmaz. 15. ve 16. yüzyıllarda İran'da olduğu gibi Osmanlılarda da çok rağbet gördü. 16. yüzyılın sonlarında terk edildi.
Santur:
Organolojide "vurmalı kithara" diye nitelenen çalgılardandır. İkizkenar yamuk biçiminde ahşap bir kasanın üzerine üçerli takımlar halinde gerilmiş bir kısmı bronz, bir kısmı çelik tellerine bir çift küçük, ahşap tokmakla vurularak çalınır. Her takım, modern santurdakinin tersine, tek bir ses verir.
Beste: Çengi MUSTAFA
Sazlar:
Fikret KARAKAYA: Çeng
Didem DERMEN: Santur, Kanun
Kemal CABA: Kemânçe
Ahmed ŞAHİN: Ney
Furkan RESULOĞLU: Kopuz, Tanbur
Akgün ÇÖL: Şehrud (Yanaklı Ud)
Kâmil BİLGİN: Nakkare, Daire
(KATRE-2006)
Çeng:
Organolojide "açık arp" diye nitelenen çalgılardandır. 17. yüzyılın sonuna doğru terk edilen Osmanlı çenginin atası, I. binyıla ait Asur kabartmalarında görülen bir çalgıdır. 24 teli icra edilecek makama göre akortlanır.
Şehrud:
Organolojide "kısa saplı lavta" diye nitelenen çalgılardandır. Büyük ve "bir sekizli pest akortlu ud" olarak tanımlanabilir. Beş teli vardır (üçü çift). Sapında perde bulunmaz. 15. ve 16. yüzyıllarda İran'da olduğu gibi Osmanlılarda da çok rağbet gördü. 16. yüzyılın sonlarında terk edildi.
Santur:
Organolojide "vurmalı kithara" diye nitelenen çalgılardandır. İkizkenar yamuk biçiminde ahşap bir kasanın üzerine üçerli takımlar halinde gerilmiş bir kısmı bronz, bir kısmı çelik tellerine bir çift küçük, ahşap tokmakla vurularak çalınır. Her takım, modern santurdakinin tersine, tek bir ses verir.