Adıyamanlı depremzede: Kendi imkanlarımla cenazemi aldım daha ne diyebilirim
- geçen yıl
Türkiye'nin yaşadığı en büyük deprem felaketinin ardından yurttaşların isyanı devam ediyor. Adıyamanlı bir depremzede, "Kendi imkanlarımla, ben kalkmışım cenazemi elimle çıkarmışım. Başka ne diyebilirim ki? Diyecek hiçbir şeyim yoktur" dedi.
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen iki büyük deprem 10 ilde yıkımlara yol açtı. Yıkımlardan en çok etkilenen illerden biri de Adıyaman oldu. Adıyaman’da depremde aile fertlerini kaybeden afetzedeler, devletten yardım alamadıklarını, gelen yardımların vatandaşlar tarafından sağlandığını, devletin ise hala bölgelerine yardım etmediğini belirterek, bölgede çadır eksikliğine dikkat çekti.
^"RAKAM VERMEK İSTEMİYORUM, DİLİM DÖNMÜYOR"
Adıyaman’daki depremzedeler, ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Şeyh Hasan Polat, şunları söyledi:
“Ara sokaklara hizmet gitmiyor, herkes bulvara yönelmiş. Sokaklarda garibanlar var, kepçe girmiyor, UMKE girmiyor, AFAD girmiyor. Genelde bulvara yönelmişler. Kaç tane bulvar var, kaç tane çevre yolu varsa… Ama sokaklara girmiyorlar. Allah razı olsun gönderenden; Cumhurbaşkanımızdan, herkesten… Zaten ilk 10 saat kimse gelmedi. Burada komşuyla beraber elleri kan olmuş, bu halde kazmaya çalıştık ama gücümüz yetmedi. 10 saat sonra imkan geldi ama yine kısıtlı. Her tarafa girsinler, sokaklara girsinler; çadırları düzgün dağıtsınlar. Hepsi bulvara gidip burayı unutmasın. Adıyaman’ın içi artık yok oldu. Rakam vermek istemiyorum, dilim dönmüyor. Komşum 15 tane can verdi. Dünürümün ailesi 10 kişi 8 kişi daha altta duruyor. Arkadaşımın 50’ye yakın kuzeni öldü. Mühim olan bundan sonra… Devlete zeval vermesin…”
"KENDİ İMKANLARIMLA CENAZEMİ ENKAZDAN ÇIKARTTIM”
Depremde 13 aile ferdini kaybeden Mürşit Yenice, “Olayın daha şokunu atlatamadım. Çünkü çok acizlik bir duruma düştüm. Ben tam 13 tane aile ferdimi kaybetmişim. Annemi, babamı, yeğenlerimi, kardeşlerimi… Acizlikten… Çok çaresiz kaldım. Allah hiç kimseyi çaresiz yapmasın. Ne bir araç ne bir gereç hiçbir şey yok. Kendi imkanlarımla, ben kalkmışım cenazemi elimle çıkarmışım. Başka ne diyebilirim ki? Diyecek hiçbir şeyim yoktur. Bu dördüncü gün hiç kimse buraya gelmedi. Ben nereye gideceğim, bana yol gösterin. Bir kardeşim, bir yengem üç yeğenim sağ kurtuldu” diye konuştu.
"KENDİ İMKANLARIMIZLA KEPÇE GETİRDİK"
Enkazdan kendi imkanlarıyla 3 kişiyi kurtardığını söyleyen bir diğer vatandaş ise, “Ailemi aldım başka yere götürdüm. Kayınbabamı, kaynanamı aradım ses alamadım. Geldim enkaza ellerimle kazdım, olmadı. Öğleden sonraki ikinci deprem burayı mahvetti. Yoksa buradan en az 10 kişi kurtulurdu. Bir de yardım yok. Kendi imkanlarımızla kepçe getirdik. İlk depremden 3 kişiyi kurtardık. Yardım burada olsaydı çoğu kişiyi kurtarırdı. Koordineli bir çalışma yok” dedi.
"HERHANGİ BİR DEVLET YETKİLİSİ GELMEDİ"
Enkaz altından ağabeyi ve komşuları tarafından çıkartılan bir afetzede ise hiçbir devlet yetkilisinin gelmediğini belirterek, “Bina olduğu gibi yere çöktü. Çocukların ikisini kucağıma aldım, hanım diğer odada kaldı. Kendimi nerede buldum bi
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen iki büyük deprem 10 ilde yıkımlara yol açtı. Yıkımlardan en çok etkilenen illerden biri de Adıyaman oldu. Adıyaman’da depremde aile fertlerini kaybeden afetzedeler, devletten yardım alamadıklarını, gelen yardımların vatandaşlar tarafından sağlandığını, devletin ise hala bölgelerine yardım etmediğini belirterek, bölgede çadır eksikliğine dikkat çekti.
^"RAKAM VERMEK İSTEMİYORUM, DİLİM DÖNMÜYOR"
Adıyaman’daki depremzedeler, ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Şeyh Hasan Polat, şunları söyledi:
“Ara sokaklara hizmet gitmiyor, herkes bulvara yönelmiş. Sokaklarda garibanlar var, kepçe girmiyor, UMKE girmiyor, AFAD girmiyor. Genelde bulvara yönelmişler. Kaç tane bulvar var, kaç tane çevre yolu varsa… Ama sokaklara girmiyorlar. Allah razı olsun gönderenden; Cumhurbaşkanımızdan, herkesten… Zaten ilk 10 saat kimse gelmedi. Burada komşuyla beraber elleri kan olmuş, bu halde kazmaya çalıştık ama gücümüz yetmedi. 10 saat sonra imkan geldi ama yine kısıtlı. Her tarafa girsinler, sokaklara girsinler; çadırları düzgün dağıtsınlar. Hepsi bulvara gidip burayı unutmasın. Adıyaman’ın içi artık yok oldu. Rakam vermek istemiyorum, dilim dönmüyor. Komşum 15 tane can verdi. Dünürümün ailesi 10 kişi 8 kişi daha altta duruyor. Arkadaşımın 50’ye yakın kuzeni öldü. Mühim olan bundan sonra… Devlete zeval vermesin…”
"KENDİ İMKANLARIMLA CENAZEMİ ENKAZDAN ÇIKARTTIM”
Depremde 13 aile ferdini kaybeden Mürşit Yenice, “Olayın daha şokunu atlatamadım. Çünkü çok acizlik bir duruma düştüm. Ben tam 13 tane aile ferdimi kaybetmişim. Annemi, babamı, yeğenlerimi, kardeşlerimi… Acizlikten… Çok çaresiz kaldım. Allah hiç kimseyi çaresiz yapmasın. Ne bir araç ne bir gereç hiçbir şey yok. Kendi imkanlarımla, ben kalkmışım cenazemi elimle çıkarmışım. Başka ne diyebilirim ki? Diyecek hiçbir şeyim yoktur. Bu dördüncü gün hiç kimse buraya gelmedi. Ben nereye gideceğim, bana yol gösterin. Bir kardeşim, bir yengem üç yeğenim sağ kurtuldu” diye konuştu.
"KENDİ İMKANLARIMIZLA KEPÇE GETİRDİK"
Enkazdan kendi imkanlarıyla 3 kişiyi kurtardığını söyleyen bir diğer vatandaş ise, “Ailemi aldım başka yere götürdüm. Kayınbabamı, kaynanamı aradım ses alamadım. Geldim enkaza ellerimle kazdım, olmadı. Öğleden sonraki ikinci deprem burayı mahvetti. Yoksa buradan en az 10 kişi kurtulurdu. Bir de yardım yok. Kendi imkanlarımızla kepçe getirdik. İlk depremden 3 kişiyi kurtardık. Yardım burada olsaydı çoğu kişiyi kurtarırdı. Koordineli bir çalışma yok” dedi.
"HERHANGİ BİR DEVLET YETKİLİSİ GELMEDİ"
Enkaz altından ağabeyi ve komşuları tarafından çıkartılan bir afetzede ise hiçbir devlet yetkilisinin gelmediğini belirterek, “Bina olduğu gibi yere çöktü. Çocukların ikisini kucağıma aldım, hanım diğer odada kaldı. Kendimi nerede buldum bi