Cengiz Holding'den bir doğa katliama iddiası daha! "Doğal afet değil kul afeti"

  • 2 yıl önce
Rize'de Cengiz Holding'in satın aldığı çay bahçelerinden çıkardığı toprağı ırmağa döktüğünü iddia edildi. İşletmeci İsmail Kayacı dökülen, toprak sebebiyle alabalıklarının öldüğünü söylerken eşi 'Doğal afet değil kul afeti" dedi.

Rize Kalkandere Soğuksu mahallesinde doğal alabalık çiftliği işleten İsmail ve Hanife Kayacı çifti, Cengiz Holdingin köylerinde çay bahçeleri satın aldığını, bahçelerde düzenlemeler yaptığını, çıkan toprakları da ırmaklara döktüğünü ileri sürdü. İsmail Kayacı, şunları söyledi:

"Ben bu tesisi açalı üç sene oldu. Üç seneden beri geçen seneye kadar bana hiçbir zayiat olmamıştı. Burada arıtma tesisim var benim suyumu arıtıyordu ama yukarıda çay bahçesine duvar yaptı ve binlerce kamyon hafriyat çıkarıp dere yatağına döktü, bunları Ahmet Cengiz yaptı. Hafriyatı dereye döktüğü için bana gelen mil, çamur benim balıkları öldürdü. İki ay önce takriben otuz beş bin balığım öldü, bana ‘alacağız, ödeyeceğiz’ dediler. Beni iki ay oyaladılar, iki ay sonra işte yeni gelen facia dün akşam yine yukarısı patlama yaptı oradan gelen çamur havuzları doldurdu anaç balıklarım öldü. Benim bütün desteğim anaç balıklarımdı. Her birinde bin beş yüz- iki bin tane yumurta var. Ben iki ay sonra onları satacaktım. Benim geleceğimdi, benim geleceğimi kapattılar.

"CENGİZ AİLESİNİ SAVCILIĞA ŞİKÂYET ETTİM"

Çay bahçesinin etraflarını duvar yapıyorlar, çay bahçesine de şekil vermek için hafriyat yapıp kamyonlarca toprağı dere yataklarına serdiler. Ben bir iki sefer bizzat kendilerini değil çalışan elemanları defalarca uyardım, hatta bir iki gün kestim makinaları durdurdum. Ama yine devam ettiler sonuç olarak tesisimi kapattım. İki üç milyon civarında bir maddi zararım var ancak manevi olarak ben çöktüm. Burada bir işletme açtım çocuklarımın geleceğiydi burası ama ne oldu, ben cuma günü iki tane tanker çıkarıyordum balık satıyordum. Gelen para ile ben burayı yavaş yavaş döndürüyordum. Ama otuz beş bin balığım öldüğü zaman bir anda kesildim. Aldığım borç para, aldığım krediler gitti. Şikâyetçi oldum ve takip edeceğim. İlçe Tarım, İl Tarım geldiler, polis memurları geldi tutanak tuttu, savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Yılda iki sefer yavru alıyoruz ondan. Bir Kasım ayında alıyoruz, şimdi de önümüzdeki ay sağacaktık onları. Bir tanesinden bin beş yüzden fazla yumurta alacaktık. Kuluçka dolabını aldım yedi bin beş yüz liraya Konya’dan, her şeyimi hazırladım anaçlarımız gitti.

"BUNU YAPANI ALLAH YARINA BIRAKIR ANCAK YANINA BIRAKMAZ"

Bir kadın olarak ve bir erkek gibi mücadele vererek çiftliği kurduklarını ifade eden Hanife Kayacı ise şu ifadelere yer verdi:

"Benim burada verdiğim emek hiçbir şey ile kıyaslanamaz. Benim iki oğlum, eşim, kendim. Burada çalışan elemanların hizmetini kendim yaptım, yemeklerini pişirdim. Ben burayı geliştirmek için hatta Ahmet abiye söyledim, ‘Biz burayı turizme açıyoruz, bizim imkânımız buraya yetişmez bize yardım edin.’ Bize dedi ki, ‘İş yeri açtınız; çalışın, kazanın, orayı geliştirin. Sabah eşim geldi balıkları yemlemek i

Önerilen