Münafıklar Peygamberimiz(sav)'e asla zarar veremediler

  • 6 yıl önce
ADNAN OKTAR: Dünyanın en iğrenç mahlûkları da münafıklardır. Yani müşriklerden daha beterdir münafık. En beter, en pislik onlardır. Kahpedir, Müslümanlara Müslüman gibi yaklaşır. Verem mikrobu gibi bünyenin içinde uzun süre kalır. Bir kanser gibidir, yavaş yavaş bünyenin içinde gelişir. Bünyeyi yıkmaya yönelik faaliyet yapar ama müminlerde bu hep Allah tarafından şifa tarzında o ur çıkarılır atılır. Bir pisliktir, atılır. Peygamberimiz zamanında da (s.a.v) münafık hareketi çok büyük bir hareketti. O çok hafif bir hareket gibi anlatılıyor. Hâlbuki orada anlatılan ayetlerle alınan tedbirlerin hemen hemen tamamına yakını münafıklara yöneliktir. Peygamberimizin hanımlarına yönelik tedbirlerin ana nedeni münafıklardır. Yani müminler için tedbir alınmamıştır, münafıklar için tedbirler alınmıştır. Mesela perde arkasından konuşmaları, münafıklar içindir. Allah diyor bak “Sözü dikkatli bir üslupla kullanın.” Yani ‘çekici bir görüntü olmasın üslubunuzda, kalbinde hastalık olan’ dediği, kalbinde hastalık olanlar münafıklar. Bunu kötü değerlendirir diyor, aleyhinize değerlendirir diyor. O yüzden perde arkasından konuşun ve ciddi konuşun. Bakın ta evine sirayet etmiş münafıklar, Peygamberimiz zamanında (s.a.v) ve sürekli karılarına da olumsuz bilgi getiriyorlardı. İşte O bak sürekli dışarıda, sizinle ilgilenmiyor, normal siz başkasıyla evlenmiş olsaydınız eşiniz hep evde olurdu. Sizi gezmeye götürürdü, altın alırdı, gümüş alırdı. Bak Peygamber size altın almıyor, gümüş almıyor ve size vakit ayırmıyor. Hep gazvelerde, savaşta, tebliğe gidiyor ama bak diğer münafıklardan örnek veriyor, eşleri akşama kadar evdeler. Çocuklarıyla beraberler ama Peygamber sizinle ilgilenmiyor tarzında mantıkla hanımlarının kafasını bozmaya çalışıyorlardı. Hatta bir kısmına etki ettiler o devirde. Peygamberimiz dedi ki, “Eğer dünya hayatının çekici süsünü istiyorsanız, gelin sizi güzellikle boşayayım” dedi. “Eğer Allah’ı, Resulünü, Allah yolunda mücadeleyi esas alıyorsanız devam edin” dedi. Hanımlarından bir tanesi sapıttı. Yani tabiri caizse ve gitti Peygamber’den ayrıldı. Bak müthiş bir utanmazlıktır ve müthiş bir terbiyesizliktir bu. Sonra ne oldu, Allah belasını verdi, aklını oynattı, delirdi yani. Allah işte böyle bela verir. Sen tertemiz nur gibi Müslüman’ı, nur gibi Peygamberi bırakıyorsun. Sırf çıkar için, sırf dünyevi amaçlar için münafıkların sözüne uyuyorsun. Allah’ın belasının gelmesi de bir mucizedir. Mesela Dırar Mescidini yapmaları, Peygamberimizin yaptığı mescitten daha gösterişli bir mescit yaptılar, ahşaptan. Sadece erkeklerin geldiği bir mescit, kadın karşıtıydı münafıklar. Peygamberimizin eşlerinin çok olmasına çok kızıyorlardı, çok içerliyorlardı. Kadınların Peygamberimizi, Peygamberimizin kadınları sevmesi, en içerledikleri de fakirken zengin olmasıydı Peygamberimizin. Bizim sayemizde zengin oldu diye acayip içerliyorlardı münafıklar, çok öfkeleniyorlardı.  Ebu'l Kasım'ın yetimi diyorlardı. Mekke’de, Medine’de büyük âlimler var, zenginler var. Onlara Peygamberlik gelmesi gerekirken,  Ebu'l Kasım'ın yetimine niye Peygamberlik gelsin ki diye kendi aralarında alçakça, ahlaksızca dedikodu yapıyorlardı ama Resulullah’ın yanına geldiklerinde ne diyorlar, “Hay MaşaAllah, Allah’ın Resulünün şu ihtişamına bak” diyor. “Sen Allah’ın Resulüsün, derler” diyor Allah ayette ama Allah “Onlar yalan söylüyorlar” diyor. Yani kahpe olduklarını söylüyor Allah. Vicdansız oluyor yani, dışarıya çıktıklarında bambaşka konuşurlar diyor ama senin yanında başka konuşurlar diyor.

Peygamberimiz zamanında da, Peygamberimizin yanına gelip övüyorlardı, dışarıya çıkıp aleyhinde konuşuyorlardı. Ama sayı acayip yükselmişti, 300’e yakın bir münafık ordusu oluşmuştu. Toplam 900 kişi zaten, 300’ü münafık acayip bir sayı, çok muazzam bir sayı ve takıldıkları konuda hep Peygamberin zenginliği o Fedek’teki araziler hep O’na ganimet olarak kalmıştı. Ayette de o vurgulanınca iyice kudurdular. Ayette pay olarak,

Önerilen