Nahl Suresi, 113. Ayetin Tefsiri (İnkarcılar - 6 Haziran 2015 tarihli sohbetten)
- 9 yıl önce
BÜLENT SEZGİN: “Andolsun, onlara kendi içlerinden bir elçi gelmişti, fakat onu yalanladılar; böylece onlar, zulümlerine devam etmektelerken azab onları yakalayıverdi. [Nahl Suresi, 113]
ADNAN OKTAR: Her elçiye bir karşı koymaları var. Allah’ın orada öfkesine mucip olan, elçinin bu kadar samimi olması, dürüst ve doğru olması, onların da açıkça hatalı ve yanlış yolda olduklarını bilmeleri, buna rağmen elçinin dürüst, samimi ve doğru sözlerini anladıkları halde ondan şiddetle kaçınmaları. O zaman belaya olay uygun oluyor. Allah da belalarını veriyor.
OĞUZHAN BEY: Hocam, Allah ayetinde: “Gerçekten yalanladılar; fakat, alay konusu yaptıkları şeyin haberi kendilerine pek yakında gelecektir.” [Şuara Suresi, 6] Diyor.
ADNAN OKTAR: Cenab-ı Allah, işte o vicdansızlığı kabul etmiyor. Çünkü biliyorsun doğru olduğunu, güzel olduğunu da biliyorsun. Yaptığının da pis ve kötü olduğunu biliyorsun niye uzatıyorsun? Ve süre de veriliyor, çok uzun süre v
ADNAN OKTAR: Her elçiye bir karşı koymaları var. Allah’ın orada öfkesine mucip olan, elçinin bu kadar samimi olması, dürüst ve doğru olması, onların da açıkça hatalı ve yanlış yolda olduklarını bilmeleri, buna rağmen elçinin dürüst, samimi ve doğru sözlerini anladıkları halde ondan şiddetle kaçınmaları. O zaman belaya olay uygun oluyor. Allah da belalarını veriyor.
OĞUZHAN BEY: Hocam, Allah ayetinde: “Gerçekten yalanladılar; fakat, alay konusu yaptıkları şeyin haberi kendilerine pek yakında gelecektir.” [Şuara Suresi, 6] Diyor.
ADNAN OKTAR: Cenab-ı Allah, işte o vicdansızlığı kabul etmiyor. Çünkü biliyorsun doğru olduğunu, güzel olduğunu da biliyorsun. Yaptığının da pis ve kötü olduğunu biliyorsun niye uzatıyorsun? Ve süre de veriliyor, çok uzun süre v