Adnan Oktar: Amerika derin devleti Guantanamo’da birşeyden habersiz garibanları eziyor.

  • 9 yıl önce
KARTAL GÖKTAN: Amerika Birleşik Devletleri senatosu 11 Eylül saldırıları sonrası CIA'in sorgulama yöntemlerini açıklayan bir raporu görüşüyor. Rapora göre CIA, esirleri cinsel tehditlerden, matkaplı işkenceye kadar birçok yöntemle sorguladı. Ama hiçbir kritik istihbarat elde edemedi. Uzun süredir yayınlanması geciktirilen rapor CIA'in Guantanamo hapishanesinde ve Avrupa ile Asya kıtasındaki gizli sorgu odalarında yaptığı yüzlerce işkenceyi anlatan ilk resmi belge olma özelliği taşıyor. Bu işkence yöntemleri Bush döneminde başlamış. Obama Amerika'nın bu tarz sorgulama yöntemlerini bir daha uygulamayacağı yönünde güvence verdi.

ADNAN OKTAR: Umarım. Şu an devam ediyor çünkü. Herhalde temenni ediyor, tahmin ediyorum. Yoksa kesintisiz yaptıkları bir şey. Seyyar karakolları var, uçağı ona göre dizayn etmişler. İçi seyyar karakol, ifadesini alacakları adamın yanına hizmet götürüyorlar. Afganistan'daysa Afganistan'da, Irak'taysa Irak'ta adamı alıp uçağın içine sokuyorlar. Akıl almaz işkenceler yapıyorlar, istihbarat çıkmıyor. Bir kere bak Amerika'nın şuna uyanması lazım. Kritik bilgiye ulaşacağı adamı asla yakalayamaz Amerika. Bak kritik bilgiye ulaşacağı adamı veyahut adamları asla yakalayamaz. Adam çeker vurur kendini, böyle bir şey olmaz. Yahut çatışmada ölüyor öyle tipler. Yani çatışmaya girer, sağ yakalatmaz onlar kendini. Sen sağ yakalıyorsan sokakta gezen adamı koluna girip, o garibandan bir şey çıkmaz. Boş yere onları matkapla şununla bununla mahvettiniz. Çok akılsızca metotlar. Gidiyor mesela adam Kabil'de sokağın ortasında adamı çeviriyor. "Gel terörist yakaladım." Bir kere öyle bir şeyi yakalasan bile orda müthiş bir çatışma olur. Ya o seni öldürür, ya sen onu öldürürsün. Yahut üstündeki bombayı patlatır darmadağın olursunuz. Dolayısıyla böyle bir olay olmaz. Senin o sokakta çevirdiğin adamlar gariban, mazlum, alakasız Müslümanlar. Kendi kendilerini öyle kandırıyorlar. İşte yakaladık, sorguladık bilmem ne. Çocuk aklı gibi. Hiçbir zaman için o tarz bir insanı yakalayamadılar. Mesela asıl liderleriyle bağlantı kurmaya çalıştılar. Her seferinde çatışma oldu. Çatışma sonucunda da iyiler hep vurularak öldürülmüştür. Çünkü adam yanına bir kişiyi yanaştırtmaz. Ateş ediyor, karşıdaki de onu vurmak durumda kalıyor. Dolayısıyla yanlış yaptılar.

CEYLAN ÖZBUDAK: Kendi vatandaşlarının da arasından gözaltında hayatını kaybeden çok fazla oluyor.

ADNAN OKTAR: Tabii ki. Guantanamo zaten şu an faaliyette. Obama “orayı kapatacağım” diyor. Hadi kapat. Açık faal devam ediyor. Açık denizlerde de sorgu gemileri var. Adamı alıp botla sorgu gemisine götürüyorlar. James Bond havalarına giriyorlar, ajancılık oynuyorlar. Gariban zavallı adam, sakallı bir Müslüman bilmiyor etmiyor. Gemiye gözleri kapalı götürüyorlar. Böyle ayaklarında çizme falan, bir elinde puro viski bardağı. Mafya yöntemleriyle onu sorguluyor. Bir şey bilmiyor ki gariban zaten, boş yere onun canını yakıyorsun. Onu bir marifetmiş gibi de anlatıyorlar. Amerika'ya yeni bir akıl, yeni bir vizyon gerekiyor. Bu şekilde mahvolacak. Olacak değil de olma yolunda zaten, bayağı bir oldu da, can çekişiyor. Amerika bu beladan kurtaracak bir gayreti bütün dünyaya göstermesi lazım. Şu Amerikan rüyası yeniden canlanması lazım. Değil mi? Eskiden ne neşeli, ne güzel insanlardı. Ne hale geldiler? Devletten korkuyorlar, sokaktan korkuyorlar. O ondan korkuyor, o ondan korkuyor. Ekonomi batmış, itibarsızlaşmış. Çok ürkütücü bir görünüm var.

AYLİN KOCAMAN: Guantanamo'da Adnan Bey sırf mahkemeye çıkarılmadığı için açlık grevine başlayanlar var. Onlar da hiç gündeme getirilmiyor uzun süredir.

ADNAN OKTAR: Yazık günah mahkemeye çıkartmıyorlar. Çünkü biliyor bir şey olmadığını öyle kendilerini kandırıyorlar. Tutuyor da tutuyor orada. Evet.

KARTAL GÖKTAN: Bazı Neocon yazarlar da işkencenin teröre karşı işe yarayan bir metot olabildiğini ama masumlara karşı uygulanmaması için tedbir alınması gerektiğini anlatıyorlar.

ADNAN OKTAR: Demin de söyledim, o tür adamı bunlar yakalayamaz zaten. Bayağı deli oluyor onlar, gözü kara oluyorlar. Yakalamaya gelirse, ya yakalamaya geleni vuruyorlar ya kendini vurdurtuyor. Öyle bir şey olmaz.

CEYLAN ÖZBUDAK: En son tam sizin dediğiniz gibi oldu Adnan Bey. IŞİD'in elindeki rehinelerden bir kısmı fidyesi ödenmişti, salınmak üzerelerdi. Yerlerini öğrendi Amerika, operasyon düzenledi. Hem rehineler öldü, hem diğerleri hayatını kaybetti.

ADNAN OKTAR: İşte münasebetsizlik. Tam Johnny mantığı böyle. Filmlerin etkisinde kalıyorlar, o filmlerde gördüklerini yapmaya kalkıyorlar. Sürekli ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar, sürekli başarısızlık, sürekli beceriksizlik. Ondan da utanmıyorlar, yaptıkları beceriksizlikten. Yine yapıyorlar, yine yapıyorlar. Onun için bu güzel insanlara yardımcı olmak lazım; Amerikan halkına.  Amerikan derin devletinden onları kurtarmak lazım. Eskisi gibi yine bağlık bahçelik güzel bir görüntü olsun.

BÜLENT SEZGİN: Adnan Bey siz hep Ortadoğu'd

Önerilen