"Şaron çok net kırmızı çizgiler çizerdi"
  • 10 yıl önce
euronews:
“Şimdi karşımızda Amerikan diplomasisi ve Ortadoğu uzmanlarından Dennis Ross var. Sayın Büyükelçi Ross, siz Başkan Bush, Clinton ve aynı zamanda Obama’nın yönetiminde görev aldınız. Çok daha önemlisi birçok kez Ariel Şaron ile bir araya geldiniz. Bize biraz ondan, nasıl bir kişi olduğundan bahseder misiniz?”

Dennis Ross:
“İnsan olarak son derece ilgi çekici biri. Onunla çalıştığınız zaman, birçok farklı kişiliğini de kabul etmeniz gerekir. O çok zorlu, ısrarcı ya da çok duyarlı biri olabilir. Koşullara bağlı olarak değişkenlik gösteren bir karakteri var. Şöyle söyleyebilirm ki, Başbakan Ariel Şaron, Dışişleri Bakanı Şaron’dan çok farklı. Bu farklılığı konut bakanı veya muhalefet başkanı iken de görmek mümkün.”

euronews :
“Şaron siyasi bir fenomen oldu. Bir yanda anti-Filistin tutumu diğer yanda ise Filistinlilerle çatışmayı sona erdirmeyi denemek için cesareti vardı. Onun İsrail ve Ortadoğu vizyonu neydi ?”

Dennis Ross:
“İlginç bir soru, çünkü ben onu çok pragmatik birisi olarak tarif ettim. Fakat o aynı zamanda kimseye güvenmeyen birisiydi. O farklı bir noktada bana dedi ki: “Bak, ben onlara güvenmiyorum. Ben bizim onlarin ihtiyaçlarını karşılamak zorunda olduğumuzu anlamamız gerektiğini anlıyorum. Fakat gerçekten ben bir geçiş olacağına güvenmiyorum.” dedi. Yani o hala İsrailliler ve Filistinlilerin sadece Filistinliler de değil Araplar arasında geniş bir uçurum olduğuna inanıyordu. Yani onda böyle büyük geçiş süreci olacağına dair bir umut yoktu. Öbür taraftan Ürdün Filistin’dir demiş bir kişiydi. Sonra da İsrail-Ürdün ilişkilerinin büyük destekçilerinden biri oldu.

euronews:
“Bugün İsrailli liderlerin Şaron’dan öğreneceği bir şey var mı?”

Dennis Ross:
“O çok net kırmızı çizgiler çizebilirdi. Bu onun kim olduğunu da gösteriyordu. Böylece o bir şeyi yapmayacağını söylerse bu gerçekten onun bu işi yapmayacağı anlamına geliyordu. Bir röportaj sırasında bana Şaron ve Arafat arasındaki farkı sordular, dedim ki, Arafat kolayca taahhüt verebilir. Ama gerçekte bu taahhütleri yerine getirmek istemiyordur. Fakat Şaron’dan taahhüt almak zordur. Çünkü o bir söz verirse bunu yürütmek gerektiğine inanır. İşte bu onu iyi anlatır.”

euronews:
“İsrail tarihine baktığımızda Ben Gurion, Golda Meir, Moshe Dayan, Rabin, Peres gibi bir çok güçlü lider olduğunu görüyoruz. Eğer bir liste yaparsanız Şaron’u kaçıncı sıraya koyarsınız?”

Dennis Ross:
“Güzel soru, sıralama yapmak çok zor. Benim kendi, kişisel listemde büyük ihtimalle Ben Gurion ilk sırada olurdu. Rabin ikinci, üçüncü sıraya ise herhalde Şaron’u koyardım.”
Önerilen