Bilimi ve sanatı esas alan, Allah'tan korkan, Kuran'ı samimi yorumlayıp, uygulayan modern ve kaliteli Müslüman modeli yayılıyor.

ADNAN OKTAR: Bir kere yedi milyarlık dünyada başı kapalı hanım sayısı zaten çok az. Onların da yüzde seksenine okuma yazma öğretilmiyor, dışlanmış durumda ve çok eziyorlar. Yani çok berbat bir model meydana getirmeye kalkmış bir kısmı. Çok ürkütücü. İnsanlar korkar, Müslüman olmaz böyle bir durumda. Kadınlar bu hale getiriliyorsa, adam Müslüman olmaz. Kardeşim, Kuran’a el sürdürülmüyor, namaz kılamıyor ömrünün yarısında, söyledikleri geçerli olmuyor aksine hareket etmek gerekiyor söylediklerinin, okuma-yazma öğretilmemesi öyle sözde kalmış bir şey değil, fiilen uygulanıyor. Mesela Afganistan’da halk istese onları, herkes, aileler çocuklarını Kuran Kursu’na gönderip öğretirler. Özellikle öğretmiyorlar. Yüzde seksen, muazzam bir oran var. Ve çirkin insan meydana getirmeye çalışıyorlar. Böyle kaba, saldırgan, herkesten nefret eden, sevgisiz, egoist, bencil ve kıskanç, kirli ve çirkin bir kadın modeli istiyorlar. Bu itici bir model oluyor. Buna kimse yanaşmaz. Bu vaziyette İslam hakim olmaz, Allah esirgesin, böyle bir şeyle. Ama tertemiz giyinen, başı açık ama derli toplu giyinmiş, Kuran’a uygun olarak, makyajını yapan, kibar, görgülü, kültürlü, kaliteli kadınların olduğu bir toplumda; Kuran’a istediği gibi elini sürüyor, Kuran’ı istediği gibi okuyabiliyor, istediği vakit namaz kılabiliyor, bir söz söylediğinde aksi yapılmıyor, istişarede ona saygı duyuluyor, değer veriliyor, baş tacı yapılıyor. Allah’ın tecellisi olarak aşık olunan bir varlık olarak baş üstünde gezdiriliyorsa böyle bir İslam’ı Avrupa ve Amerika kabul eder. Rusya da kabul eder, Danimarka da kabul eder, Çin de kabul eder. Ama bu gösterdiğiniz diğer model çok korkunç. Öyle korkunç bir modele kimse girmez. Yavaş yavaş din kendi içinde eriyip yok olur. Acayip dinsizlik yaygın Suudi Arabistan’da, ateizm yaygın. İran’da da öyle ateizm müthiş yaygın. En çok ateistin olduğu yer İran. Bu çok korkunç bir şey. İşte baskıcı, totaliter, bağnaz zihniyet böyle samimiyetsiz ve geri bir toplum meydana getiriyor. Tehlikeli bir şey bu. Buna karşı samimi, candan, kaliteli, klas, modern, sanatı bilimi esas alan, Allah’tan korkan, Allah’a tam teslim olmuş, Kuran’a göre hareket eden, Kuran’ı samimi yorumlayıp Kuran’da ne varsa ona göre hareket eden, ilave de yapmayan çıkarma da yapmayan Müslüman anlayışı çığ gibi yayılıyor. Yani böyle bir İslam anlayışını hiç kimse reddetmiyor benim gördüğüm. Mesela Amerikalılarla konuşuyoruz “Böyle bir İslam varsa hemen kabul ederiz biz.” diyor. Avrupalılarla konuştuk diyorlar ki; “İslam buysa biz hemen kabul ederiz.” Yazık günah değil mi? Mısır’da kadınların yarıdan çoğu okuma-yazma bilmiyor. Yasak, öğretmiyorlar. Kuran’ı istese babası beş dakikada hemen öğretir. Kuran harfini öğrenmek çok kolay. Özellikle öğretilmiyor. Yani titizlikle öğretmemeye dikkat ediyorlar. Harfleri tanımamalarına dikkat ediyorlar. Arap, Arap harfleriyle büyümüş, bilmiyor. Okuma yazmayı bilmiyor. Yüzde seksen Afganistan’da. Çok korkunç bir şey. Din orada kendiliğinden yok olmuş oluyor o zaman. İşte Lenin’in, Marx’ın sözleri bu. “Din kendi içinde yavaş yavaş kendiliğinden yok olur. Mücadele etmeye gerek yok.” diyor. İşte bağnaz zihniyetin sistemine kendi kendine eriyor. Diyorum sırf bir abdest için, abdesti Kuran ne kadar açıklıyor biliyor musunuz? Şu kadar. Kuran’ın açıkladığı yer şu kadar abdesti. Adamlar ne kadar açıklıyor biliyor musunuz? 350 sayfa abdesti açıklıyor. Allah şu kadar açıklıyor, adam 350 sayfa açıklıyor. Böyle din anlayışı olur mu? İnsanları dinden soğutuyorsunuz. Namaz kılacak adam, özenle hazırlanıyor. “Abdestin suyu sıçramış üstüne.” diyor. “Ne olacak?” diyor. “Galiz necaset, gitti üstün başın.” diyor. Bir kere oradan bitiyor. Adam “Bismillahirrahmanirrahim” diyor, “Allahu Ekber” diyor, “Ekber dedin ya Ekber’i şeddeli söyledin.” diyor, “Namaz gitti.” diyor. Bu vaziyette namaz kılabilir mi adam? 350 sayfa anlatıyorsun sen. Parmaklarının arası nasıl hilallenir, tek tek onu anlatıyor. Kardeşim nerden çıkarıyorsun onu? Adamı bırak abdesti kolayca alsın. Elini yüzünü yıkasın, kollarını yıkasın, başını mesh etsin, ayağını yıkasın beş dakika, namazını kılsın. Namaza başlıyor, diyor ki; “Borç namazların vardı senin.” Adam mesela yirmi yıldan beri namaz kılmamış. “Borç namazlarını kıl.” diyor. “Nasıl olacak o?” diyor. “Yemek yemenin dışında, uykunun dışındaki vakitlerinde onu kılacaksın.” diyor. Bu ne demek biliyor musun? Adam yedi saat uyuyor, iki saat de yemek yediğini düşünün yani günde en az on saat namaz kılacak demektir, her gün. Namaza başlayan adama teklif ettikleri bu. En az on saat. Yirmi yıllık namaz nasıl bitsin? Beş vakit kılması gerekiyor, beş vakti toptan kılması gerekiyor. Bu öğlen namazının, bu akşam namazının… Adam bakıyor ki