Kehf kıssasından açıklamalar-4: Hz. Mehdi (as) Süleyman mabedini inşa edecek ve masonlara hükmedecektir.

  • 10 yıl önce
MERVE BÜYÜKBAYRAK: “(Musa:) ‘Bundan sonra sana bir şey soracak olursam, artık benimle arkadaşlık etme. Benden yana bir özre ulaşmış olursun’ dedi.”

ADNAN OKTAR: Hz. Musa (a.s) artık defalarca olduğu için, o da nezaketli, “tamam, bundan sonra eğer yaparsam bitti, bir daha benim bir iddiam olmayacak” diyor. Onu Allah söyletiyor tabii ona, vahyediyor. Çünkü öbür türlü mağdur gibi hissedecek kendini. Artık söz verdiği için, orada yapacak bir şey yok onun için.

MERVE BÜYÜKBAYRAK: “(Yine) Böylece ikisi yola koyuldu. Nihayet bir kasabaya gelip yemek istediler, fakat (kasaba halkı) onları konuklamaktan kaçındı.”

ADNAN OKTAR: Hz. Hızır (a.s) ister yemek yer, isterse yemez; öyledir özelliği. Kasaba halkı onları konuklamaktan kaçınıyor. Hz. Mehdi (a.s)’ı da insanlar öyle yabancılayacaklar. Kuran ona işaret ediyor. Bir yerde olduğunda insanlar ona kuşkuyla bakar. Kasaba halkı onlara kuşkuyla bakıyor. Hz. Mehdi (a.s)’a da insanlar kuşkuyla bakacak, Kuran ona işaret ediyor.

MERVE BÜYÜKBAYRAK: “Onda (kasabada) yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar buldular, hemen onu inşa etti.” 

ADNAN OKTAR: Allah, Allah! Duvarcı ustası. Duvarcı ustası, hem de has duvarcı ustasıdır. Ve bütün masonların da piridir. Masonluk oraya dayanıyor, Hz. Hızır (a.s)’dan örnek alarak o dergahı kurdular. “Yıkılmak üzere olan duvar,” demek ki Hz. Mehdi (a.s), Hz. Süleyman (a.s)’ın yıkılmak üzere olan o duvarını inşa edecek. Hz. Süleyman (a.s)’ın mabedini yeniden kuracak; bir, ona işaret. İki; masonluğa hükmedecek. Masonların beklediği Adonay’ın, Adon’un o devirde tahakkuk edeceğini görüyoruz. Yıllardan beri masonlar; Adonay da diyorlar, efendimiz de diyorlar; yani seyyid, aynısıdır. Masonların kullandığı ‘Adon’ kelimesinin karşılığı bizim kullandığımız ‘seyyid’dir, Arapçası. Efendi anlamına gelir. Adonay da; efendimiz.

MERVE BÜYÜKBAYRAK: “(Musa) Dedi ki: ‘Eğer isteseydin gerçekten buna karşılık bir ücret alabilirdin.’”

ADNAN OKTAR: Tevrat’ta Adonay diye Allah’a da öyle hitap ederler. Efendimiz derler ama insan için de kullanılabilen bir söz; efendimiz. Bir daha oku ayeti.

MERVE BÜYÜKBAYRAK: “ (Yine) Böylece ikisi yola koyuldu. Nihayet bir kasabaya gelip yemek istediler, fakat (kasaba halkı) onları konuklamaktan kaçındı. Onda (kasabada) yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar buldular, hemen onu inşa etti. (Musa) Dedi ki: "Eğer isteseydin gerçekten buna karşılık bir ücret alabilirdin."

ADNAN OKTAR: İnşası çok süratli. Hz. Mehdi (a.s) da -hadislerde var- dünyadaki inşayı, İslam alemindeki inşayı ve mimariyi; “insanların yirmi yılda yaptığını, bir günde yapacak Hz. Mehdi (a.s)” diyor. “Çok süratli olacak” diyor Peygamberimiz (s.a.v). Müthiş bir sürat. Kısa sürede binalar inşa edecek, kısa sürede muazzam bir mimari meydana getirecek. Adonay da, Adon da öyle ustadır. Mimardır o da, inşaAllah. Hadislerden bunu anlıyoruz. O kadar bina yapacak olması, o kadar estetikten anlıyor olması, yıkılan binaları tamir etmesi, Hz. Süleyman (a.s)’ın mescidini yeniden yapması onun da üstat olduğunu gösteriyor, inşaAllah. Ayeti bir daha oku.

MERVE BÜYÜKBAYRAK: “ (Yine) Böylece ikisi yola koyuldu. Nihayet bir kasabaya gelip yemek istediler.

ADNAN OKTAR: Bir kasaba. Peygamberimiz (s.a.v) ne diyor? “Kara köyünden çıkacak” diyor. O devirde daha kasaba; o devirde daha şehir olmamış, kasaba. Tarih içerisinde yolculuk ediyorlar çünkü.

MERVE BÜYÜKBAYRAK: Fakat (kasaba halkı) onları konuklamaktan kaçındı. Onda (kasabada) yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar buldular, hemen onu inşa etti. (Musa) Dedi ki: "Eğer isteseydin gerçekten buna karşılık bir ücret alabilirdin."

ADNAN OKTAR: Hz. Mehdi (a.s) Allah rızası için hizmet edecek; hiçbir şekilde hizmetine karşılık ne bir çıkar sağlayacak, ne bir para alacak. Peygamberler de öyledir, biliyorsunuz; hiçbir şekilde çıkar sağlamazlar. Ayette, uzun uzun Kuran’da, Peygamberlerin vasfı olarak tekrar tekrar vurgulanır. “O sizden bir çıkar istemiyor.” Ücretsiz. “Sizden ücret istemeyen Peygambere uyun” diye geçer ayetlerde.

MERVE BÜYÜKBAYRAK: “Dedi ki: ‘İşte bu, benimle senin aranda ayrılma (zamanı)mız. Sana, üzerinde sabır göstermeye güç yetiremeyeceğin bir yorumu haber vereceğim.’”

ADNAN OKTAR: Sırları sonra açıklıyor. Başlangıçta açıklamıyor. Zamanı geldiğinde kendisi karar verip açıklıyor sırrı. Kaçıncı ayet?

MERVE BÜYÜKBAYRAK: 78.

ADNAN OKTAR: 78. Şimdi 79’a gelelim.