Hz. Mehdi (as) ile ilgili hadislerin gerçekleşmesi Peygamberimiz (sav)’in mucizesidir.

  • 10 yıl önce
ADNAN OKTAR: “Adnan Hocam ben Veysel. Sizleri çok seviyorum, size güveniyorum. Bu nedenle önce size danışmak istiyorum. Hz. Ömer (r.a) ve Hz. Ali (k.v) neden hadisçilere Ebu Hureyre gibi şiddetle karşı çıkıyorlardı? Hatta Hz. Ali (k.v) hadis sayfalarını neden yok ettirdi? Hz. Ali (k.v) mimberden şu hutbeyi veriyordu: ‘Yanında hadis sayfaları bulunanlara gidip onları yok etsinler. Zira halkı helke eden olay alimlerin naklettikleri hadislere uyarak Kuran’ı terk etmeleridir.’” Ne güzel, doğru söylüyor. Hz. Ali (k.v) benim dedem çok akıllıydı. Peygamberimiz (s.a.v) ne dediyse onu diyor. Bak, alimlerin naklettikleri hadislere uyarak Kuran’ı terk etmelerinden çekiniyor. Ne diyor? “Halkı helak eden olay” diyor. Helak oldu işte İslam alemi. “Peki Hocam, yüzlerce hadise karşı çıktılarsa acaba Hz. Mehdi (a.s) ile ilgili yüzlerce hadisin doğruluğu hangi konumda duruyor?” Şimdi bir Peygamber Efendimiz (s.a.v) zamanında olsak Veysel, ben de varım sen de varsın; Peygamberimiz (s.a.v) Hz. İsa (a.s)’ın inişinden anlatıyor, Hz. Mehdi (a.s)’dan anlatıyor, her şeyden konuşuyor. Biz fıkıh hükümleri, helalle, haramla ilgili hiç Peygamberimiz (s.a.v)’in bu konuda kaydının olmasını düşünmeyiz. Kuran’da zaten kaydı var. Nazmın kaydı var, orucun kaydı var, hepsi var. Yani biz bunu bir kayıt altına almak istemeyiz. Ama Hz. Mehdi (a.s) Kuran’da Kehf Suresi’nde gizli anlatılıyor. Yusuf Suresi’nde gizli anlatılıyor. Hz. Süleyman (a.s) kıssasında gizli anlatılıyor. Nur Suresi 55’te gizli anlatılıyor. Ve birçok Kuran ayetinde gizli anlatılıyor. Hz. Mehdi (a.s)’ın özelliği zaten gizlenen. Şimdi Hz. Mehdi (a.s)’ı anlatınca, Hz. Mehdi (a.s)’ı biz niye nakletmeyelim? Niye saklayalım? Çünkü fıkhi bir konu değil. Fıkha zarar verecek bir konu değil. Kuran’a zarar verecek bir konu değil. Hz. Mehdi (a.s) ile ilgili bir tarif yapıyor Peygamber Efendimiz (s.a.v), alametlerini söylüyor. Diyor ki: “Bunlar olacak ileride göreceksiniz.” Cenab-ı Allah ayette ne diyor, şeytandan Allah’a sığınırım: “Ben size ayetlerimi göstereceğim. Kendinizde ve dış ufukta, dış alemde siz göreceksiniz” diyor. Peygamberimizin zaten Peygamberliğinin ne büyük alametlerinden bir tanesi gaybden, Allah’ın izniyle haber vermesi. Yani Peygamberimiz (s.a.v)’e herkesin iman etmesi bir tane değil ki. Gaybden haber veriyor doğru çıkıyor. O zaman diyor ki adam, “peygamber bu” diyor. Mesela “yarın şu olacak” diyor. O dediği aynıyla çıkıyor. Hz. Mehdi (a.s)’ın da dedikleri aynısıyla çıkınca ne oluyor? İmanımız tahkiki oluyor. Sen olsaydın Peygamberimiz (s.a.v)’ın bu konudaki bilgilerini muhafaza eder miydin, etmez miydin? Ederdin. Çünkü bir mahsuru yok. Fıkha zarar vermiyor, Kuran’a zarar veren bir şey değil. Ve peygamber mucizesi tabii ki söyleyeceksin, gizlemeyeceksin. Hz. İsa Mesih (a.s) ile ilgili, “zaten inecek” diyor ama detay veriyor Peygamber. Mesela Bediüzzaman Said Nursi diyor ki: “Hz. Mehdi (a.s) 1980’de çıkacak.” Bu, bir bilgi. Doğru çıktığında keramet olur. Bu, Bediüzzaman’ın kerameti olur. Ama biz daha önce inanmaya mecbur muyuz? Yok değil. Çünkü peygamber değil. Hüsn-ü zan ederiz, Allahualem deriz. Zaten o da diyor “Allahualem.” Ama çıktığında harika oluyor. Yani diyor ki mesela: “Şeddeli lamlar ve mim ikişer sayılsa bundan bir asır sonra zulümatı dağıtacak zatlar, Hz. Mehdi (a.s) ve şakirtleri olabilir” diyor. 2010 tarihini veriyor. 2010’da bakıyoruz, Darwinizm yamulmuş, artık fosilleri çatur çutur yiyorlar adamlar. Anlıyoruz ki mucize, harika, keramet göstermiş. 80 yıl öncesinden söylüyor, aynen dediği gibi çıkıyor. “Mehdi İstanbul’da çıkacak” diyor. “Darwinizme, materyalizme karşı mücadele edecek” diyor. “Siyasete girmeyecek” diyor. “Evlenmeyecek” diyor. Allah Allah detaylara bak. Niye evlenmesin bir insan? Hem İslam’a hizmet eder hem de evlenir. Evlenmeyen alim yok ki. Bütün alimler evlenmiş. Çok çok nadirdir evlenmeyen alim. “Hz. Mehdi (a.s) için “evlenmeyecek” diyor Bediüzzaman. Siyasete niye girmesin bir insan? Siyasette baya güzel hizmet yapılabilir. “Yok girmeyecek” diyor. “Risale-i Nur’u hazır bir program olarak neşr ve tatbik edecek” diyor. Nurcular var, zaten anlatıyorlar Risale-i Nur’u. Risale-i Nur’u nurcular anlatacak da, bazı nurcuların işine gelmeyen yerler olacak. Hz. Mehdi (a.s) oraları anlatacak. Çünkü diyor ki bak: “Risale-i Nur’un gerçek sahipleri” diyor bakın gerçek sahipleri, “yani Mehdi ve şakirtleri Cenab-ı Hakkın izniyle gelir, o tohumlar filizlenir. Ben de kabrimde seyredip Allah’a şükrederim” diyor. “Mehdi geldiğinde ben mezarın altında olacağım” diyor.

”Bediüzzaman: “Keramatlarının bü

Önerilen