Mısır’daki olayları Peygamberimiz (sav) detaylı olarak bildirmiştir.

  • 10 yıl önce
ADNAN OKTAR: Mısır’la ilgili Peygamberimiz (s.a.v) çok kapsamlı açıklama yapmış. Mısır’da olayların böyle küçük çaplı, dar çaplı olacağını söylemiyor. “Büyük olaylar” zaten “nazarı nebevide önemlidir” diyor Bediüzzaman. “Nazarı nebevide büyük olaylar önemlidir” diyor. “Küçük olayların nazarı nebevide ehemmiyeti yoktur” diyor, bilinmeyen olayların. Büyük bir olay olduğu için bu Mısır’daki olayları detaylı olarak belirtmiş. Dış güçlerinde olaylara karışacağını söylüyor Peygamberimiz (s.a.v) hadislerde. Bayağı karışık ve zor bir ortam olacağını söylüyor. 

Ahir zamandayız, Cenab-ı Allah tarihi kaderde nasıl yaptıysa, o şekilde bize gösteriyor. İnsanda zannediyor ki, durduk yere birden Mursi’yi görevden alıyorlar. Halbuki Mursi daha annesinden doğmadan görevden alınmıştı. İşte Baradey Başbakanlık görevinden alındı diyorlar. Daha annesinden doğmadan, Başbakanlıktan alınmış oluyor. Kader hiç değişmez. Kaç kişinin toplanacağı, nasıl bağıracakları, kimin konuşacağı, kimin ne olacağı, en ince detaylarına kadar belli. Mesela havadan baktığında, kum gibi insan görünüyor. Alanlar Allah tarafından önceden hazırlanmış o alanlar. İşte bir kısmı orada duruyor, bir kısmı orada duruyor. Allah niye ikiye bölüyor? İmtihan olsun, hayat hareketli olsun diye. Yoksa Cenab-ı Allah bütün Mısır’a hep İhvan kişiliği verir, hepsi İhvan olur.  Yani 30 milyon İhvancı oluyorsa, bir 30 milyon kişi daha İhvancı olur, konu biter. Allah öyle yapmıyor. Bir kısmını başka türlü düşünür hale getiriyor. Birbirlerine muhalif hale getiriyor. Bazen birbirlerini sevdiriyor, bazen birbirlerine düşman ediyor. Allah diyor; “daha önce birbirinize düşmandınız” diyor, “Allah kalplerinizin arasını uzlaştırdı” diyor. Mesela düşman olduğunda uzlaşmıyorlar. “Sen ne yaparsan yap” diyor Peygamberimiz (s.a.v)’e ayette “onların kalplerini uzlaştıramazdın” diyor. Ne kadar masraf yaparsan yap, ne kadar servet koyarsan koy, uzlaştıramazdın. “Allah kalplerini uzlaştırdı” diyor.  Bütün güç Allah’ın elinde. Şimdi oradaki yöneticiler, ulema, alimler derin imanla olaya bakmaları lazım. Yani siyaset gözüyle bakarlarsa, kavrulurlar. Çünkü siyaset gözüyle baktığında, saf siyaset gözüyle bakarsa iman gözüyle bakmamış oluyor. O zaman bu, Allah’ın zoruna gider. Allah’ın beğenmediği bir şey olur. Allah’ın beğeneceği gibi hareket edilmesi gerekir. Çünkü olayları meydana getiren Allah olduğuna göre, olayları düzeltecek olanda Allah’tır. Yöneticiler, Rabbaniyyun bilgin yöneticiler orada sürekli Allah’la bağlantı içinde olacaklar, derin düşünecekler, en akılcı hareket ne ise onu yapacaklar. Ney en akılcı hareket? Sevgi. Ahir zamanda en büyük silah özellikle ahir zamanda, her zaman öyledir de en büyük silah sevgi. Israrla sevgi. Hiç nefret söylemine yer bırakmamak lazım. İkincisi, Kuran’ın dışına çıkmamak lazım. Allah’ın kitabına yetersiz dersen, Allah’a savaş açmış olursun. Allah “yeterli” diyor, sen yetersiz diyorsun. Allah her şeyi açıkladım diyor, sen hiçbir şey açıklanmamıştır yarımdır diyorsun. Allah’ın Kitabına meydan okuyorsun haşa. Allah’ın Kitabına meydan okursan, Allah’a meydan okumuş olursun haşa. O zaman ben masumum, anlamadım, bilmedim olmaz. Olayın Ledün-i yönünü iyi görmek lazım. Oradaki liderler ikna edilmeyecek adamlar değil. Onların kalpleri de Allah’ın elinde. Mesela o iktidarcı başı mesela konuştukça çok rahat ikna edebilirsin. Baradey’i çok rahat ikna edebilirsin. Amerikan elçisi çok rahat ikna edebilirsin. Ama öfkeyle, Kuran ruhunun dışında yaklaşıldığında insanların basireti bağlanır, ikna edemezsin. Sadece kavga ister adam, kan dökmek ister, olay çıkarmak ister. Allah’ın Kitabına güvenmek lazım. Bir kere Allah’ın Kitabının yeterliliğini kabul edecekler. Allah’ın Kitabı yetersiz dedin mi, Allah bunu hakaret olarak kabul eder, meydan okuma olarak kabul eder. Kuran’ın yeterliliğine inanacak İhvan. Bak en önemli konu bu. İhvan üyesi kardeşlerimiz, Selefi kardeşlerimiz, Kuran’ın yeterliliğine inanacaklar. Bir, Kuran’ını yeterliliğine inanacaklar. İki; çok samimi olacaklar. Üç; çok sevgi dolu olacaklar. Bunu yaparlarsa, bela kalkar üstlerinden. Bunu yapmazlarsa, Hz. Mehdi (a.s) gelinceye kadar bela gitmez, söyleyeyim. Aylarca yıllarca bu bela devam eder. Çünkü Hz. Mehdi (a.s) yapacağı onlara sevgiyi öğretmek, samimiyeti öğretmek ve Kuran’ın yeterliliğini öğretecek. Ama kendiliklerinden yaparlarsa, bu beladan kurtulurlar, inşaAllah.

Önerilen