Ali Bilgen, Kızlı-Erkekli Öğrenci Açıklamalarına tepki Gösterdi

  • 11 yıl önce
Kızlı-Erkekli Öğrenci Evler
Açıklamasına BAYŞADER Başkanı Ali Bilgen’den Tepki

Bugün (14 Kasım 2013 günü) Başbakan Erdoğan’ın 10 Kasım öncesinde yaptığı ve milyonlarca öğrencinin namusuna dil uzatan “kızlı-erkekli öğrenci evleri” açıklamasına, Bayşader Başkanı Ahmet Ali Bilgen ve Burtükoder Başkanı Kemal Arslan sert tepki gösterdi. Açıklamada, “AKP iktidarı özlemini çektiği şeriat faşizmiyle milletimizi yeniden ortaçağ karanlığına sürüklemeyi hedef edinmiştir” dendi.

Burtükoder Başkanı Kemal Arslan, Bayşader Başkanı Ahmet Ali Bilgen ve bazı vatandaşların katıldığı basın açıklamasında haber metnini okuyan Bayşader Başkanı Bilgen, “şu günlerde hedefi büyültüp, özel konutlarımıza gözlerini diktiler. Öteden beri nefes alışımızı dinleyip kayda geçiren AKP iktidarı özlemini çektiği şeriat faşizmiyle milletimizi yeniden ortaçağ karanlığına sürüklemeyi hedef edinmiştir” dedi.

Bilgen şu görüşleri ileri sürdü:

Kendi dışındaki ulusları yok saymak, sömürmek, kendine bağımlı köleler oluşturmak yolunda türlü tuzaklar hazırlayıp saldırganlaşan emperyalist güçler; bizim gibi geri kalmışlıktan kurtulamayan bilim ve sanayi devrimini tamamlayamamış ülke halklarına gün be gün yeni tuzaklar hazırlamakta, hazırladığı bu tuzakları yerli işbirlikçiler eliyle uygulamaya koymaktadır.

Kapitalizmin sömürge aşamasında emperyalist güçlere ilk tokadı indiren ve onları kendi kanlarında boğan Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkesi bu günlerde ne yazık ki bağrında yetiştirdiği işbirlikçi-gerici faşist güçlerin güdümünde yeniden emperyalizmin tuzağına düşmek durumuyla karşı karşıya bırakılmıştır.

Saygıdeğer Türk Milleti,

Bilindiği gibi gelişmiş ülkeler, bilim ve sanayi devrimini gerçekleştirmiş toplumlar 15. yy.dan beri önce kendi içlerindeki gerici feodal güçleri uzun yıllar süren savaşlarla saf dışı ederek bilim ve sanayi toplumu olmayı başarmışlardır. Onlar bilim ve sanayi devrimine kadın-erkek, kız-kızan, çocuk-yetişkin ayrımı yapmadan el ele, çağdaş okullar kurarak, din okullarını ve yasalarını yıkarak zorunlu eğitim-öğretimlerden geçerek bu günlere ulaşmışlar, günümüzde ise bilişim ve uzay çağını başlatmışlardır.

Bizler ise onların seviyesini yakalamak bağımsız ve özgür yaşayarak kalkınabilmek uğruna son 150 yıldan beri çabalamaktayız. Bizler Gazi. Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde laik cumhuriyet yönetimiyle çağdaşlaşmayı yakalamak üzere dimdik yolumuzda ilerliyorken, Ata’mızın büyük Nutkunda belirttiği “gaflet ve dalalet içinde yüzen işbirlikçilerimiz, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle birleştirip üzerimize çullanmışlardır. İçimizdeki bu işbirlikçi ve satılık oligarşi güçleri en büyük atılım ve en büyük sosyal devrim olan Cumhuriyetimizin kalelerini birer birer yıkmakta çağdaşlaşma yollarımızı tıkamaktadırlar.

Bu gözü dönmüş işbirlikçiler amaçlarına ulaşabilmek uğruna ulusal değerlerimizi birer birer çiğnemekte, başta eğitim düzenimiz olmak üzere darmadağın edilmekte, köleleşme ve ümmetleşme yolunda milletin eli kolu bağlanmaktadır. Bütün bu yıkımlar devam ederken son olarak ta sayıları 20 milyona yaklaşan her kademedeki öğrencilerimize şeytanın bile aklına gelmeyecek iftiralar atılarak ulusumuzun uygarlık yolunda çığır açması engellenmektedir.

Yerli işbirlikçilerimizin amacı eğitimde devrim yapan 3 Mart 1924 günlü Tevhid-i Tedrisat Yasasını ortadan kaldırmak, onun yerine tarihin çöplüğünde çürümekte olan şeriat eğitimini, medreseleri, mahalle mekteplerini ve yabancıların özel okullarını canlandırmaktır.

Şimdi soruyoruz onlara;

Öğretim birliği yasası ile zorunlu ve karma biçimde uygulanan ilköğretim kurumlarının hangisinde çocuklar aynı odalarda kalmakta, hangi ahlak dışı hareketleri yapmaktadırlar. ?

Birçoklarımızın yoksulluk ve yoksunluk nedeniyle yatılı öğrenim gördüğümüz orta ve lise dengi okulların pansiyonlarında yatakhanelerinde şeriat ülkelerinde görülen ahlaksızlıkların hangisi görülmüştür?

Hangi üniversite yurdunun odalarında kızlarla erkekler karışık kalmaktadır? Anlaşılan; bizleri yönettiğini sanan uyduruk diplomalarla, yasadışı yollarla iktidar sahibi olanlarla Türkiye’de ki yatılı okullarla ABD deki öğrenci yurtlarını karıştırıyor olmalılar. Yahut yasa dışı Işık Evleriyle, yasadışı kursların barınaklarını denetleyemeyen yetkililer bilim yolunda ilerleyen gençlerimize çamur atarak kinlerini kusmaktadırlar. Özellikle kız çocuklarımızın okullaşmasını engelleyip, kadınlarımızı dört duvar arasına kapatabilme hesabı içindedirler.

Bütün bu yapılanlar yetmezmiş gibi şu günlerde hedefi büyültüp, özel konutlarımıza gözlerini diktiler. Öteden beri nefes alışımızı dinleyip kayda geçiren AKP iktidarı özlemini çektiği şeriat faşizmiyle milletimizi yeniden ortaçağ karanlığına sürüklemeyi hedef edinmiştir.

Önerilen